Çamlıca Camii israf mıdır? -1-

A -
A +
"Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsî tepeyi"
Yeryüzünde ilk mabet, Allahü teâlânın emriyle, Âdem aleyhisselâm tarafından yapılan Kâbe-i şeriftir. Daha sonra Nuh Tufanında kaybolan Beytullah’ı, İbrahim aleyhisselâm, oğlu İsmail aleyhisselâm ile birlikte yeniden yapacaktır.
Resûlallah efendimiz Medine’ye hicret ettiklerinde, ilk iş olarak, Eshabının cemaatle namaz kılabileceği bir mescit yapmak istemişler. Bir zaman sonra Cebrail aleyhisselâm gelerek, Allahü teâlânın bir mescit yapma emrini getirmiştir. Anlayacağınız cami yapmak Allahü teâlânın emri ve peygamber efendimizin sünnetidir. Peygamber efendimizin ilk yaptıkları eser Mescid-i Nebevî’dir. O günden beri Müslümanlar, cami yapmak için âdeta birbirleriyle yarışmaktadır.
Mescid-i Nebevî yapılırken temele ilk taşı, iki cihan serveri, Hakk’ın Habibi Muhammed aleyhisselâm, sonra sırayla Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali koymuşlardır. Resûlallah efendimiz bu mescidin yapılmasında mübarek sırtlarında taş ve kerpiç taşımışlardır.
Bir gün efendimiz sırtlarında taş ve kerpiç taşımakta idiler. Bir sahabe gelerek: "Ya Resûlallah, kerpicinizi taşımama müsaade eder misiniz?" dedi. Peygamber efendimiz, aynı nezaketle, kendisinin sevap kazanmaya daha çok muhtaç olduğunu bildirip kerpici vermediler ve başka taş getirmelerini bildirdiler. Mescid-i Nebevi'nin yapılmasında en çok çalışanların başında Peygamber efendimiz geliyordu.
Camiler, Cennet’in yeryüzündeki izdüşümleridir. Dünyada camilerde buluşanlar, ahirette Cennet’te buluşacaklardır. Camilerde cemaat ile namaz kılan Müslümanların kalpleri birbirine ısınır, kardeş olduklarını anlarlar. Bir olurlar, iri olurlar, diri olurlar. Camiler, milletin tek vücut olduğu yerlerdir. Hatta Yahya Kemal’e göre dirilerle beraber, ecdadımızın ruhları da kanat çırparak camilerde toplanıp tek ruh olurlar.
            İdris Cebeci
 
 
 
ŞİİR
 
            Şöhret felaket
 
Hizmette yarış et, asla çekinme!
İsrafla kalkınan, var mı tek ülke?
İblis helâk oldu, ben ben demekle.
Şöhret felakettir, sakın özenme!
 
Pintiden uzaklaş, onunla gezme!
Elinden bir bardak, su dahi içme!
Cömertten ayrılma, koş her derdine!
Şöhret felakettir, hiç de özenme!
 
Aynaya baktıkça şükret Rabbine!
Suretimi güzel eylemiş böyle!
İslam ahlâkı da, ver bana diye,
Yalvar gece gündüz, acizliğine!
 
Misvak ile yaşa mümkün mertebe!
Bulundur cebinde, devamlı hem de!
Son nefeste iman ile gitmeye!
Vesiledir gardaş, misvak vesile!
 
Faydası saymakla, bitmez ki öyle!
Her abdestte kullan, Şahin üşenme!
Hizmette sınır yok, yardım et dine!
Şöhret felakettir her an et tövbe!
 
                  Ali Şahin-Balıkesir  
 
 
 
UNUTULMAZ YERLER
 
SAFA ve MERVE: Kâbe-i muazzama yakınındaki iki tepenin adıdır. Hac ve umre esnasında sa'y denilen hac vazifesini yaparken Safâ tepesinden sonra Merve tepesine gidilir. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerimde mealen buyurdu ki: “Şüphe yok ki, Safâ ile Merve Allah'ın şeâirinden (Allahü teâlâya ibadet etmeye vesile olan nişaneler, alâmetlerden)dir. İşte kim o Beyti (Kâbe'yi) hac veya umre niyetiyle ziyaret ederse, bunları (Safâ ile Merve'yi) güzelce tavaf etmesinde bir günah yoktur. (Bakara Suresi: 158) Haccın vaciplerinden birisi, Safa ile Merve tepesi arasında sa'y ederken Safa’dan başlamaktır. Safa tepesine çıkınca, Kâbe'ye döner. Tekbir, tehlîl ve salevat getirir. Sonra iki kolunu omuz hizasında ileri uzatıp ve avuçlarını semaya doğru açıp dua eder. Sonra Merve'ye doğru yürür. Safa’dan Merve'ye dört, Merve'den Safa’ya üç kere gidilir. (Molla Hüsrev)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.