Eğitimde neler yapılmalı? -2-

A -
A +
Millî Eğitim Bakanlığı’nda gördüğüm ve beni çok sevindiren ve umutlandıran uygulamalarla birlikte tekliflerimi iletmeye devam ediyorum:
6-Mesleki ortaöğretimin dışındaki okullarda Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi gibi birkaç temel dersin dışındaki bütün dersler seçmeli olmalı, isteyen öğrenciler bu temel dersleri de seçmeli ders olarak da alabilmelidir.
7-Liseler kız lisesi ve erkek lisesi şeklinde yeniden yapılandırılmalı, zorunlu karma eğitime artık son verilmelidir. Bu konu bir insan hakkı olarak değerlendirilip her ilde kız erkek ayrı eğitim veren birer lise açılmalıdır.
8-Karma eğitim veren yatılı ortaöğretim okullarındaki kız ve erkek pansiyonları bir an önce farklı kampüslere ayrılmalıdır.
9-Yükseköğretime hazırlık dışında bir iddia taşımayan ortaöğretimin süresi azami üç yıl olmalı, hesaba kitaba sığmayan insan, iş gücü kayıpları ve maddi zararlar önlenmelidir.
10-Günde en çok altı saat ders veren ve okul dışında da gençlere hayat hakkı tanıyan bir ortaöğretim olmalı.
11-Veliler, eğitimin her aşamasında okulu koruma, yaşatma ve geliştirmede durumuna ve konumuna göre yasal olarak sorumlu olmalı.
12- Okullar, fiziki anlamda her türlü aktiviteyi gerçekleştirmeye elverişli, her türlü eğitim ve hayat alanlarının kurulmasına imkân veren alanlara sahip olmalı. İçi dışı beton yığını, cezaevlerini andıran okullardan artık vazgeçilmelidir. Mimari açıdan estetik, hayat kalitesi açısından iç ve dış mekân ferahlığı olan yapıların olduğu, yeterince yeşil alana sahip, insanı dinlendiren bahçeleri bulunan okullar standart hâle getirilmelidir.
13-Eğitim-öğretime her yıl sıfırdan başlamamak için gerçekten çok uzun olan ve neredeyse bütün emekleri ziyan eden üç ay tatilden artık vazgeçilmeli; ocak ve temmuz aylarında birer ay olmak üzere, toplamda iki ay tatil yaparak eğitimin bütünlüğünü korumalıyız.
14-Her yıl öğretmenlerinin rehberliğinde, en az bir hafta süren, çocuklarımızın güzel ülkemizin tarihî ve tabii güzelliklerini görmeleri, yaşamaları, için geziler düzenleyen bir okul, mesela Çanakkale’yi öğrencilerine göstermeden mezun etmeyen bir okul olmalı. Bunun için yazın boş bir şekilde bekleyen okul pansiyonlarını değerlendirmek pekâlâ mümkündür...
                 İdris İspiroğlu
 
 
 
 
ŞİİR
 
          Nasıl sussun vicdanım?
 
Görünce bir mazlum nasıl sussun vicdanım
Oturmuş konuşuyor ayarlanmış her dil,
Neden yardım ediyorsun?
Ölsün diyor onlar sefil,
Kalsınlar vatanlarında,
Savunsunlar kendilerini orada,
Bırakmasınlar yurtlarını,
Tutsunlar hudutlarını.
Bilmiyordu... Bilmiyordu... Bilmiyordu...
Bir kadın kaç defa tecavüze uğrar
Bir çocuk kaç defa ölür
Bir adam kaç defa yok olur
Bilmiyordu...
Gençlerin hapishanelerde işkence çektiğini bilmiyordu...
Kadınların defalarca tecavüze uğradığını bilmiyordu...
Adamların defalarca evlatlarıyla yok olduğunu,
Tekrar 'dirilip' aynı acıları yaşamak için
Tekrar 'yok' olduğunu bilmiyordu...
Yetim ağlıyor, öksüz korkuyor, kadın feryat ediyor,
Adam susuyordu...
Susmak belki de en büyük çığlıktı.
Bilmiyordu.
Konuşsa anlar mıydı mantık yüklü akıllar?
Konuşsa duyar mıydı kapalı kulaklar?
Baktığını görmeyen tahtadan insanlar!..
Yeter diye bağırasım var, haykırasım var
Kaldırıp atasım var bütün yerküreyi
Sadece mazlum kalsın. Sadece öksüz kalsın.
Sadece yetim kalsın.
Sadece anne kalsın, eş kalsın, kardeş kalsın...
Her yer güllerle donansın.
Bir umut açılsın kalplere,
Huzur dolsun mazlum yüreklere. 
                              Özge Duraz
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
TEKZİP: Arapça kizb kelimesinden gelmektedir. Kizb yalan, yalan söyleme demektir. Sıdk kelimesinin zıddıdır. Kizb kelimesi küfrün esasıdır, nifak çıkarmanın birinci alametidir. Tasavvufta kizb, Kudret-i İlâhiyyeye bir iftiradır. Müseyleme-i kezzab ile emsalini âlemde rezil ve rüsva eden, kizbdir.
Hadis rivayetinde ravinin yani rivayet edenin Kizb yani yalancı olmaması önemli ölçülerden bir tanesidir. İşte bu sebeblerden dolayıdır ki; bütün cinayetler içinde teline, tehdide tahsis edilen, kizbdir...
Tekzip etmek de kendisiyle ilgili söyleneni, bildirileni yalanlamak, yalan söylendiğini belirtmek anlamındadır. Yalanlamak, bir işe inanmayıp inkâr etmektir. Yalan olduğunu söylemektir. Bu anlamda mükezzib kelimesi de bu yalanmayı yapan, "tekzip eden" kimse demektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.