Yabancı düşmanlığı insanlık suçudur -2-

A -
A +
Dün anlattığımız kategorideki kimseler, bunlar bir fırsatını bulsa Anadolu’nun mübarek ve çilekeş evlatlarını da bir kaşık suda boğacak kadar kin ve nefret doludur.
28 Şubat ihaneti bunun yakın ve en canlı delilidir. Hâlbuki millet, Yahya Kemal Beyatlı’nın ifade ettiği gibi; “dili bir, gönlü bir, imanı bir insan topluluğudur.” Yine Yahya Kemal'e göre, ecdadımızın mezarının bulunduğu yerler ebediyen vatan toprağıdır. Biz orada olmasak da oralar bizde, ta kalbimizin içindedir. Irak ve Suriye kadim Türk yurtlarıdır. Yüz yıldır periyodik olarak katledildikleri hâlde hâlen nüfusunun birçoğu özbeöz Türk’tür. Daha dün bu insanlar bizimle aynı nüfus kâğıdına, aynı pasaporta sahipti. Kaldı ki Türk töresinde bütün dünya Türk'ün vatanı, insanlık da Türk hakanlarının ailesi gibidir. Biz;
“İlimizin çadırı, yukarıdaki gök olsun
Gökteki güneş ise yurdun bayrağı olsun,
Dünya devletim olsun, halkımız da çok olsun!’’ diyen Oğuz Han’ın nesliyiz.
Elbette ki başı dara düşen, bize sığınacaktır. Dün Endülüs ve Polonya Yahudileri, Balkan ve Kafkas halkları, bugün Suriyeli mazlumlar. Mazlumları himaye etme görevini, bu millet tarih boyu kendine görev bilmiştir. Bu kadim Türk inancında da, İslam inancında da böyledir. Dinimizde, bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibi olur buyurulmaktadır. (Maide 32) İla-yı kelimetullah için insanları zalimlerin pençesinden kurtarıp insanlığın ebedi saadeti için verilen mücadeleyi bu millet kutsamıştır. Şehitlik ise, bu uğurda feda-i can eylemektir. Türklüğe göre de, Müslümanlığa göre de, gök kubbe altında adaletin temsilcisi olmak bizim esas görevimizdir.
Bu aziz vatanda insanlık düşmanlarının varlığı olacak şey değildir. Bunlar, taşın kovuğundaki böcek gibi, Türk'ün ve İslam'ın irfanından bihaber zavallılardır. Siz Topkapı Sarayı’nın kapısındaki;
“Ya valiye külli mazlumîn.” (Hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun, Türk devleti, bütün mazlumların sığınağıdır) yazısını bu milletin çocuklarına öğretmezseniz, maalesef bu acı sonuç kaçınılmaz olur.
              İdris İspiroğlu
 
 
ŞİİR
 
                 Babama
 
Sabahlan erkenden işe gidersin.
Sanki bütün yükler babanın dersin,
Biz bal börek yeriz, sen yavan yersin,
Îsar sahibisin biricik babam.
 
Evde sensin, hanemizin direği,
Gündüz yoksun, vazifenin gereği.
Kim demiş acımaz baba yüreği,
Merhamet dolusun biricik babam.
 
Ana ah ederken, baba güler mi?
Evlâdı için buğuz eder mi?
Babalar olmadan, ocak tüter mi?
Allah yokluğunu vermesin babam.
 
                   Halil Arslan-Ankara
 
 
 
 
PRATİK BİLGİLER
 
BALIK LEZZETİ:
*Balık, hazmı en kolay olan gıdalardandır. Kalorisi az ama vitamin, protein vs. mineraller bakımından çok zengindir. Bu bakımdan balık ideal bir gıdadır.
*Balığın taze olup olmadığı solungaçlarından anlaşılabilir. Balık taze ise solungaçlar kırmızıdır. Gözleri parlaktır.
*Balığı ızgara, buğulama ya da kızartma yapabilirsiniz. İçini temizledikten ve yıkadıktan sonra iyice tuzlayınız.
*Balığı suda bırakmayın ki, kokusunu kaybetmesin. Yarım limon suyu ile normal suyu karıştırarak balığa dökerseniz eti daha sıkı ve kokusu daha güzel olur.
*Balığı pişirmeden kısa süre önce tuzlayın. Çünkü tuz balık etinin suyunu alır ve pişerken kurumasına sebep olur.
*Haşlama yaparken balığı kaynar suya atmayın. Yoksa dağılır. Hafif ateşte pişirmek daha iyidir.
*Kızartacağınız balıkları kızgın yağa atın. Az kızmış yağ balığın dağılmasına sebep olabilir.
*Izgara yapacağınız balığı iyice temizledikten sonra 10 dakika limonlu suya yatırın. Afiyet olsun...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.