Anneliği hatırlamak...

A -
A +
Dayanışmanın, fedakârlığın, sevgi ve saygının birlikteliğidir aile. Karşılık beklemeksizin seversin, sevilirsin. Bilirsin kalpler beraber atar. Ailede hele öyle biri vardır ki varlığı herkese nefestir. Yaptığı yemeğe sevgisini, duasını katar. Çocuğunun elbiselerini dolabına yerleştirirken gözleriyle sever âdeta o elbiseleri. İşte bu güzel insana “anne” diyoruz. Evet, anne evladının sığınağı, eşinin ise sultanı. Konumu durumu ne olursa olsun ev sarayının sultanı. İnsan hem sığınak olacak hem de sultan ve diyeceksin ki bireyin özgürlüğü, bireyin (kadının) eşitliği!
Hangi eşitlik, hangi özgürlük? Dilediğini yapmaksa özgürlük, zaten bu hayatta istediğini yapana kim ne diyor?
Batı dediğimiz medeniyet (!) kadını kapitalizmin en etkin aracı hâline getirmiştir. Sunduğu ürünlerin alıcısı, satarken pazarlamanın görsel malzemesi, üretim faaliyetindeki köleleştirme... Düşünmeye fırsat vermeyen bir algı ve maddeye esir etme bombardımanı! Varlığının gayesinden uzaklaşan bir toplum ve toplumun ana direği annenin yok edilişine hızla bir akış söz konusudur.
Günümüzde kızlarımıza anne olmak nedir, erkek evlatlarımıza da annenin yeri nedir meselesi öğretilmelidir. Bu mesele milletin beka meselesidir. Özellikle son zamanlarda yaşanan çılgın olaylara, yüreklere haşyet salan yaşanmışlıklara bakarak bu konu her şeyden öne ve ciddiye alınması gereken bir konudur.
Günümüzde ailelerin çoğunda herkes sabah evden çıkıp akşam eve döndüğü için aile bireylerini hazır bekleyen televizyon yüzleri ve bir tık ötede herkesin kendi telefonunun ekranında yok olduğu ortamlar da anneliğin o manevi havası yaşanamıyor olabilir…
Özgürlük, eşitlik gibi kavramlarla toplumun asli unsuru olan anneliği öldürmeye çalışmak hiçbir şekilde tesadüfi değildir. Özgürlük, eşitlik diyenler; dilediklerini yapabilirler. Ama lütfen Müslüman Türk'ün annesine el uzatmasınlar. Uzatanlar olursa o ellere de devlet engel olsun…
             Fatih Toprak-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 
 
 
ŞİİR
 
                       Daima
 
Bir zamanlar gülerdik, tasa nedir bilmezdik,
Gözlerde yaş sevinçti, gıpta eder silmezdik,
Secdeden başka yerde, kimseye eğilmezdik.
   Kışkırtmaktan kaçındık, öğüt verdik daima,
   Şerre çanak tutmayıp, hayır derdik daima.
 
Muhabbetten haz alır, ne kırar ne sıkardık,
Dertlere derman bulur, teselliyle yıkardık,
Arkadaşa kardeş der, ne kırar ne bıkardık.
   Bir tas çorba pişirsek, birlik yerdik daima,
   Paylaşmak ne güzeldi, huzur derdik daima.
 
Saygılıydık severdik, kalplerde vefa vardı,
Edepliydik naziktik, nankörlük züldü ardı,
Utanmazlar cüretkâr, şimdi her yeri sardı.
   Dedikodu yapmazdık, hayır derdik daima,
   Dilimizde hoş kelam, lezzet derdik daima.
 
Kaynana hanımanne, kayınpeder babaydı,
Kayınvalide sözü, yersiz, hem çok kabaydı,
Gelin kız evlat idi, şımartmak da cabaydı.
   Damat oğul demekti, bir gezerdik daima,
   Etle tırnak olmuştuk, kıymet derdik daima.
 
Güzel günde zor anda, yürekler bir atardı,
Kimse hileyi bilmez, ne harcar ne satardı,
Dünyada barış vardı, kurt kuzuyla yatardı.
   Rızk için alınlarda, helal terdik daima,
   Kadir kıymet bilerek, emek derdik daima.
 
Bir atım barut olmaz, severdik ömür boyu,
Dili dini menşei, beyaz, melez ve koyu,
Kim olursa bizdendi, fark etmezdi ki soyu.
   Hoş görmeyle barışa, böyle erdik daima,
   Nefretten ırak durup, sevgi derdik daima.
 
                          Seyfettin Karamızrak
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MAHİYET: Bir şeyin içyüzü, aslı, esası anlamındadır. Bir şeyin neden ibaret olduğu, esası, hakikatini söylemek için kullanılır. Konunun mahiyeti denildiğinde konunun esası aslı demek anlamındadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.