Tatlı dil ve güler yüz -1-

A -
A +
İnsanlar arası iletişimde önemli olan faktörlerden biri de dildir. Kabalığın ve nezaketsizliğin “samimiyet-dürüstlük” olarak algılandığı bir çağa doğru koşarak giderken, birlikte yaşamak için önemli bazı değerlere vurgu yapmamız gerekir. Tatlı dil, bunlardan biridir. Kişilerin ne kadar akıllı, ne kadar düşünceli oldukları, söyledikleri sözlerle ölçülür.
Tatlı dil, insanın kullandığı “iyi güzel ve hoş” söylemlerdir. Tatlı dil, zor kullanarak yapamayacağımız birçok şeyi güzel sözlerle kolayca çözmemizi sağlar. "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" atasözünü bilmeyenimiz yoktur. Yani “acı ve kırıcı söz, dostu düşman yapar; tatlı söz, düşmanı bile dost yapmaya sebep olur” demektir.
İnsanlar konuşarak anlaşırlar, fakat bu yeterli değildir. Dil hem savaş çıkarır, hem de barışı sağlar. Dilimizle; kırıcı, kızdırıcı, üzücü, ayrıştırıcı olmamalıyız. Dinleyenlere hoş gelen, moral veren bir üslup kullanmak iletişimi her zaman kolaylaştırır. İnsanların dertlerini, küslüklerini ancak yapıcı, tatlı dil ile çözebiliriz. O yüzden herkese karşı mütevazı, güler yüzlü, değer veren, tatlı bir üslup sergilemeliyiz.
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür. 11. yüzyılda yazılan ilk Türkçe Siyasetname olan Kutadgu Bilig’de devleti yöneten beylere şu tavsiye edilir:
“Esenlik dilersen, eğer kendine,
Kötü söz söyleme, yön ver diline”
Kelimeler, zihnin ve kalbin kapılarıdır, son çıkış noktalarıdır. İnsan zihninde ve kalbinde olanı dışa yansıtır. Yani insanın içinde ne varsa kelimeleri onu ele verir. Tatlı dil, birleştiricidir. Sivri dilli kişilerin, bulunduğu ortamlarda soğuk rüzgârlar eser, bu üslup insanları ayrıştırır, kırar, kızdırır, üzer, küstürür.
Tatlı dilli olmak, yalan söylemek demek değildir. Tatlı dil, karşıdaki kişinin kendisini daha iyi hissetmesine, samimi olmasına, güven duymasına bir teşviktir.
İnsanoğlu yakınlarından, çevresinden ve arkadaşlarından her zaman güzel sözler duymak ister. O yüzdendir ki güzel sözle hitap etmek, güzel cümleler kurmak, çevremizdeki tüm insanlara sevgi dili ile yaklaşmamız gerekmektedir.
          Seyfettin Karamızrak
 
 
ŞİİR
 
              Ramazan
 
Bir mahzun duruş ki, evlere şenlik,
Baştan sona kadar, daim esenlik,
Tazelenir dostluk, hem de yârenlik,
Ademoğlu’n adam eder ramazan.
 
Zincire vurulmuş, perişan hâlde,
Huzura gark olur, Müslüman belde,
Oruca tutunan kalır mı yolda?
Gönülleri şâdan eder ramazan.
 
Yetimin, garibin gülerse yüzü,
Ola ki affeder Yaradan bizi,
O bizlerden razı, biz ondan razı,
Gönüllerde endam eder ramazan.
 
"Gıyabî" orucu tuttur nefsine,
Dünyalık zevkleri döndür tersine,
Gafil olup yenilmezsen hırsına,
Nice hazlar ikram eder ramazan.
 
            Mustafa Özkahraman
 
 
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 

TRİGEMİNAL NEVRALJİ: Tıpkı nöropatilerde yaşanan ağrıların benzerinin yüz kaslarında, çenede vb. yaşanması hâlidir. Halk arasında ‘yüz ağrısı’ olarak dile getirilirken aslında yüzümüzdeki hisleri beynimize taşıyan sinirlerimizde yaşanan ağrı kastedilmektedir. Bu ağrının temelinde de yine sebebi henüz net açıklanamayan sinirlerdeki tahribat yatmaktadır. Bu tahribat sonucu o bölgedeki sinir sisteminde yaşanan kontrolsüz tepkilerdir. En ufak bir sebeple veya hiç sebep yokken başlayan çok şiddetli bir ağrı ile kişi bir anda hayattan kopar. Dayanılmaz ağrı bazen bir dakikada geçerken bazen günler süren ağrılar şeklinde ataklarla devam edebilmektedir. Ağrı bazen yüzün her iki yanında da yaşanabilir. Hiçbir şey yokken bir anda cereyan çarpması gibi başlayan ağrı yüzde çenede dişte dudaklarda vb. hissedilebilir. İlk başlarda az tekrarlanan bu tür ağrılar zamanla sık tekrarlanma eğilimi gösterebilir. Tedavisinde bütüncül tıbbın uygulamaya başlanan yöntemleri her geçen gün önem kazanmaktadır. Dr. İsmail Maraş

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.