Kadir Topbaş'tan önemli açıklamalar

Kadir Topbaş'tan önemli açıklamalar

GÜNDEM Haberleri

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti yeni dönem adayı Kadir Topbaş TGRTHaber'de açıklamalarda bulundu.

İBB Başkanı Kadir Topbaş TGRTHaber Gündem programında Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan'ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

2004-2014 YILLARI ARASINDA NELER YAPTINIZ?

60 Katrilyon yatırım yaptığımız bir kentten bahsediyoruz. Her alanda ciddi yatırımlarımız var. Bahsettiğiniz gibi İstanbul Dünyanın merkezi özelliğini taşıyor. İstanbul 1886 yılına kadar Sultanahmet dünyanın merkezi kabul edilmiş ve saatler buraya göre ayarlanıyor. 1886'dan sonra İngilizler bunu taşıyor. İstanbul 1900'lü yıllara kadar İstanbul finans merkeziydi. Sabah kalktığınızda mesaiye başladığınızda Tokyo Borsası'nı görebiliyorsunuz akşam mesaisini bitirince de New York borsasını görüyorsunuz. Gerçek anlamda bir merkez. Dünya tek devlet olsaydı başkent İstanbul olurdu. Müjdelenmiş bir şehir İstanbul. Biz burada sayın Başbakanımızın Belediye Başkanlığı ile birlikte başlattığı yerel yönetimi sürdürmeye çalışıyoruz. O döneme kadar halkla temas etmeyen bir yönetim vardı. Hatta zaman zaman şunu söylüyorum. İstanbul'un fethi militarist bir olay değil askeri bir olay değil. Orada İstanbul'un fethinde mantık kalelerden şatolardan kale şehirlerden yönetilen halk yerine halkla temas eden bir mantık geldi.

Kamuoyu araştırmalarında İstanbul halkına sorduk ilk ne istiyorsunuz diye ve ilk aldığımız cevap ulaşım oldu biz de bütün ağırlıklarımızı buraya verdik.

1970 SAYIMINA GÖRE İSTANBUL'UN NÜFUSU 3 MİLYON GİBİ BİR RAKAM. YAZ OLUNCA İNSANLAR BİDONLARLA SU TAŞIRLARDI İLERLEYEN YILLARDA TANKERLERE DÖNÜŞTÜ. BUGÜN İSTANBUL'UN NÜFUSU 15 MİLYONA ULAŞTI. NE GÖRÜYORSUNUZ?

Türkiye son 80 yılın en kurak yılını yaşıyor. Türkiye su zengini bir ülke değil. Suyu dengeli ve doğru kullanmak lazım. İstanbul ile ilgili ciddi çalışmalar yapıldı. Sayın başbakanımızın o dönemdeki sıkıntılı haftada bir gün ve ne zaman bile geleceğini bilmediğimiz, kaynatmadan kullanmayın dendiği dönemden Sayın Başbakanımızın göreve geldiğinde İstranca'dan su getirildi. Melen'den su getirildi. Biz de ayrıca kendi imkanlarımızla 156. km'den Melen'den ikinci hat kurduk 4 ay sonra bitiyor. Melen Barajı'nın temeli atıldı 2016'da bitecek olan bu temeli ile istanbuldaki mevcut suyun bir katı kadar daha su getirilecek oradan. Şuan için bir sıkıntı yaşanmıyor.

SEÇİME 5 GÜN KALA AÇIKLAYACAĞIM DEDİNİZ BİR PROJE İÇİN NEYDİ O UNKAPANI KÖPRÜSÜ? ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM HEDEF VE PROJELERİNİZ NELERDİR?

Miniatürk'ün yanında bir çadır yapıldı ve 10 yıllık tüm çalışmalar orada var. Tüm halkımızı oraya davet etmek isterim. Her alanda yatırımlarımız var ama bunlar tek tek sorulmadıkça belki akla gelmeyecek yatırımlar var. Her alanda daha ne yaparızı ortaya koyduk sürekli. İstanbul'a devamlı bir hizmet var. Duran bir şehir değil İstanbul. Ben onu Çılgın proje olarak adletmedim. Geçmişte 1836 Yılında Bezmi Alem Valide Sultan tarafından yapılan ve şuanda dubaların üzerinde yüzen bir köprü. Biz o dubaları zaman zaman çürüdüğünde dalgıçlar gidip yapacak falan zor bir iş. İşte gemi geçince açılması bir dert kapanması bir dert. Biz bunu böyle bir proje düşündük. Bunun hayata geçip geçmeyeceği tetkik çalışmalar sonrasında belli olacaktı. Onun da tetkikleri yapıldı. Teyitleri alındı bir kaç kez hemde. Orada biz sadece bir köprüyü kaldırmıyoruz bir tarihi kurtarıyoruz. Mimar Sinan'ın eserini ortaya çıkartıyoruz. Tarihi kurtarıyoruz. Doğayı, çevreyi kurtarıyor trafiği rahatlatıyorsunuz. Turizm açısından önemli Haliç'i kurtarmış oluyorsunuz büyük bir proje. Bu proje dünyanın da dikkate alacağı büyük bir proje.

Geçenlerde bir programda sordular devamlı denizaltından mı geçeceğiz diye ihtiyaç olursa tabii ki neden olmasın. Çok beğeni aldı, kabul gördü.

SİZİN HAVADAN GEÇİŞ ŞEKLİNDE DE PROJELERİNİZ VAR

Bir teleferik hattı düşündük ama o biraz turistik amaçlı. Taşıyıcı kuleler çok yükseliyor. Ama taşıma olarak da Çamlıcaların her ikisine de erişebilecek bir hizmet verecek. Hatta isterim tam ortaya sıfır noktasına geldiğinizde nikah da kıyılabilir. Yeni turistler için önemli katkısı olacağını düşünüyorum.

RAYLI SİSTEM

45,1 km idi ben göreve geldiğimde şuanda 141 km. Biz 420 ilan ettik. Ne söylediysek yaptık İstanbullular bizi biliyor. Çok tarttık, 40 defa tarttık, 1 defa biçtik. Tokyo gibi büyük yerlerde hep devlet yaptı bu tür şeyleri ama burada biz yaptık. Herkes ulaşım dediği için yapmak istiyoruz. Bizim şuanda 46,5 km çalışma sürüyor. Tarihi yarımada arkeolojik kazılar nedeniyle gecikmeler olmuş. Şubat ayında Meclisimize 4 yeni metro hattı, 100 bin adet kapalı otopark işlenmiş olarak Meclis'e getirdik CHP ret verdi. Diyor ki seçim zamanı seçimden sonra bakarız. Madem seçim dönemi Şubat dersin ki bizde istiyorduk doğru gördük d estek verdik. Devletin devamlılığı var. Seçim var diye bütün çalışmaları durduralım mı? Biz bu projeleri neden açıklıyoruz? Zamanı gelince yaparız o zaman olur mu olmaz.

Metrobüs kapasitesini geçti. Lastik kapasitesini geçen bir taşımacılık var. 52 Km metrobüs ama bunu doğrusu metro. Ulaştırma Bakanlığımız yapacak ve Büyükçekmece'ye kadar yapacağız. Bunun üzerine ayrıca bir teleferik. Bu bizim daha önce metrobüsteki sıkıntıların ardından havaray gibi bir çalışma yaptık. Herkes ciddi çalışmalar yaptı ama sonuç alamadık. Bu düzenekleri seçerken yolculuk kapasitelerine bakıyorsunuz. Siz orada 15-20 bin kişilik saatte, şuanda metrobüs 35 bin kişi taşıyor. Siz bunu 15-20 bin kişi taşısın derseniz devasa sistemler çıkıyor. Olacak şey değil olmaz mümkün değil. Bir düzenek seçtiğinizde bu düzeneğin içerisinde yolcu taleplerini dikkate alarak yapıyorsunuz. Marmaray saatte 150 bin yolcu taşıma kapasiteli. Bizim bu hatta yapacağımız metro da zaten bunu çözüyorsunuz. Bunun üzerine bir tane daha yapılmaz. Bu tamamen yanlış biraz da seçim zamanı enteresan görünsün diye söylenen şeyler. Yanlış bir sistem, yanlış bir düşünce.

METROGAR PROJESİ

Şimdi kesintisiz raylar var, garların dönemi bitiyor. B.Çekmece bizden metrobüs istedi. Beylikdüzünde var Tüyap'a kadar geliyor. Dedim ki bunu isteyeceğinize metro isteyin dedim. Metro zaten istiyoruz dediler. Arkadaşlara sordum dediler ki Başkanım Tüyap'ta 25 metre derinlikte istasyonumuz var. Aşağı indirirsek derine girer meyillerde yüzde 2-3 geçemezsiniz. Bunun üzerine dedim ki bir bina yaparız deler o binayı kaçıncı katına denk geliyorsa orası gar olur. Metrogar deriz bunada dedim olur dediler. Bunu mimar arkadaşlarımla görüştüm dünyada bir kaç noktada var dediler buna benzeyen. Bir taslak hazırlattık bu şekilde bir hazırlığımız var. B.Çekmece'nin merkezine bunu yaptığımızda artık metro Kartal'daki bir insan B.Çekmece'ye gidiyorum deyip o aktivitelere katılabilir bu da bir hareketlilik getirir. Bunu yaptığımızda bunun içindeki manavı, bakkalı, kasabı olacak içinde çarşı havasında olsun diye düşündük. O B.Çekmece'deki esnafı alacağız oraya. Başka yerden dışardan insan gelmesin istedik.

ARABALARIN UZUNLUĞU HESAPLANDIĞINDA 1000 KM YAPIYOR DEMİŞTİNİZ. ŞİMDİ BİNİ GEÇTİ. 100 ARAÇLIK OTOPARK'TAN SÖZ ETTİNİZ. İSTANBUL'DAKİ YOĞUNLUKTAN ŞİKAYET ÇOK FAZLA VAR. AVM'LERİN ŞEHİR İÇİNDE OLMASI BUNLARIN TRAFİK YOĞUNLUĞU BUNLAR İÇİN VİZYONUNUZ NEDİR ÇÖZÜM OLARAK?

Bireysel araç kullanım devri geride kalacak. Kentin dünya ile olan rekabeti, nüfusu kaçınılmaz. Dünyadaki bütün kentler aynı şeyi konuşuyor. 2005 Yılında kent ve kırsal kesim nüfusu eşitlendi. Böyle bir hareket var. Kırsalı nasıl tutmak, kentleri nasıl geliştirmek lazım.

Yüksek yapılar yapılmaz d eğil ama dengeli olması lazım. Giriş hatları, yolla olan bağları çözümlenmiş planlı bir gelişme olması lazım. Malesef geçmişten gelen plansızlığından yola çıkılmış bir kent var. Bu sıkıntıyı yaşamaktayız. Ticaret alanlarında pasajlar yapılır bilirsiniz. Siz planda eğer ticaret diye belirlenmişse oralarda pasajın büyüğünü yapıyor. Oralarda daha önceden hak sahibi olan insanlar var. Orada kent kişiliği rahatsız etmeyecek ölçekte bundan sonra kararları ona göre alacağız. Otoparklardan yoksun bir kent var. Seçimden sonra mahalle aralarında otoparklar yapıp ayrı bir sistem bu 100 binin d ışında düşünüyoruz. Bu otoparklar metro hatlarına yakın noktalarda parket devamet gibi bir sistem düşünüyoruz.

DAR GELİRLİLER İÇİN KONUT PROJESİ VAR MI?

Sayın Başbakanımız göreve geldiğinde gecekondu çarpık yapılanma diye yakındığımız adımları önlemek, daha kaliteli yaşam alanı olsun diye Kiptaş kuruldu. Daha küçük ölçekte konutlar yapıldı ve satışları yapıldı. Bugüne kadar 60 bine yakın konut yapıldı. Ama yapıldığı gibi yerleşime açıldıkça kıymetlendi. Ben Kiptaş'a kuruluş amacının dar gelirli insanlara kira öder gibi bir sistemle konut yapması gerektiğini söyledim. Arsa konusunda TOKİ'den nbsp; yardım istedik. Okulu, Camisi, AVM'si çarşısı içinde olan gerçekten bir kent parçası gibi bir yerleşim olsun istedik bundan sonraki projelerimiz böyle.

İSTANBUL DEPREME, AFET DURUMUNA HAZIR MI?

Gezegenimizde insanlar doğal afetlerle sürekli karşı karşıya. Bazı bölgelerde muson yağmurları, sel baskınları vs vs. Buna karşılık olarak da insanoğlu tedbirini bilimsel olarak almış. Yapı yaparkende bunu çok daha az hasarla atlatabilir. İstanbulun malesef geçmişte 100--250 yıllık periyotta depremlerden bahsedilmiştir. İstanbul'da bugüne kadar ikinci statüde olarak görmüş ona göre yapmışız. Taki 1999 depremine kadar ve sonrasında değiştirmişiz. Sayın Başbakanımızın belediye başkanlığı döneminden önce İBB'de deprem müdürlüğü yoktu öyle bir birim yoktu. Başbakanımız kurdu bunu. Böyle bir algı yok ve bunu Başbakanımız kurdu, Özürlüler müdürlüğü Başbakanımız kurdu. İstanbul'un bir deprem kuşağında olduğunu kabul ediyor ama hiç bir müdürlük dahi yok. Dikkate alınmamış. Buna göre yapılar yapılmış. Şimdi konuştuğumuz ne yapılanyapılar doğru yapılmamışsa malzeme doğru kullanılmamışsa ciddi sıkıntı demektir. Buradan çıkış için güçlendirme üzerinde duruluyor. Güçlendirme çok da sonuç itibari ile faydalı olacağını düşünmüyorum. Yıkıp yapmak daha sağlam olacağını düşünüyorum. Bunun üzerine biz belediyeler bu yasa çıkmadan önce kentsel dönüşüm diye bahsettiğimiz yasa çıkmadan önce İBB olarak bazı bölgelerde imar artışı olan yerlerde hareketi başlatalım dedik. 2009 öncesi Kartal'da 555 hektarlık alanda dönüşüm düşünmüştük. Geçmişte sanayi bölgesi olabilir ama şuanda ihtiyaç yoktur sanayi alanlara ona başladık. Halen diyorlar ki AK Parti'ye oy verirseniz başka yerden size yer verecekler diyorlar ve bunun siyasetini yapıyorlar. İlçe belediyesi elindeki arşiv itibari ile riskli olan alanlarda oraki yapı boyutunda halkla birlikte karar verip önerisini yaptığımızda kira desteği ile birlikte başarabilirler. Esenler bunu başardı ve devam ediyor. Bunu yapabilen belediyelerimiz var hepsini tek tek sayamıyorum. Bu yasa bunu öngördü. Kendin afet riskinden kurtulurken kent yenilenmesini de yapmak sadece barınma ve iş hayatı değil sosyal donatı hayatı dediğimiz prak ve bahçe, sağlık birim alanları kültür merkezleri gibi yerler üretmek de mümkün. Burada ilçe belediyelerin bu adımları atması lazım. İBB olarak bazı ilçeler diyor ki bu bize engel İBB bize yetki vermiyor diyor ve kendi başarısızlıklarını bize yıkıyorlar. Halkubi bakanlık yetkiyi bizzat ilçe belediyelere vermiş durumda.

Bugüne kadar 10 yıldan bu yana başkanlık yaptığım kentte hiç bir kayıtta vatandaşları mağdur eden bir yapı ortaya koymadık. Ama bunu halk ile beraberce yaparak geliştiriyoruz. Günümüzde siyaset olarak Sarıyer'de aynı teraneler yıkacaklar başka nbsp; yerlerden peşkeş çekecekler. Bir çok yerde tapu vermeye başladık şimdi de tapular sahte demeye başladılar.

CHP'NİN REKLAMI ÖĞRETMENLERE ÜCRETSİZ DİYOR BU MÜMKÜN MÜ?

Adı üzerinde reklam. Bunun için kanun gerekir. Kanun sadece İstanbul olmaz, Türkiye geneli olur. Bir belediye başkanlığı krallık değil. Öyle birşey yok. Öyle birşey düşünüyorsa CHP 50 bin öğrencinin bursunu kestirdiler. Bu adı üzerinde reklam. Bunun bütçeye yansıması kaç trilyondur. Bu olacak birşey değil. Yasaların tanımladığı çerçevede görev yaparsınız. Kendi görev alanınız yasalarla kanunlarla sınırlıdır.

ENGELLİLER İÇİN ÜCRETSİZ ULAŞIM

Samimi iseler Anayasa Mahkemesine götürüp 50 bin öğrenciyi İstanbul'da sadece bundan mahrum ettiler. Bunu şimdi de reklam olarak veriyorlar.

PROPAGANDALARIN ŞEKLİ ŞEMALİ BÖYLE Mİ OLMALI HAKARETVARİ, YALAN YANLIŞ MI OLMALI, YOKSA ALTERNATİF ÇÖZÜMLER GETİRMEK, DOĞRU OLANLARI DESTEKLEMEK Mİ GEREKİR?

Önemli olan devletin bekası ve geleceğidir. Doğru bir iş yapılıyorsa muhalefet evet bu doğru destekliyorum diyebilmeli. Muhalefet demek erşeye de karşı çıkmak değildir. Doğru işler yapılıyorsa hangi parti olursa olsun desteğini doğru yönde vermek lazım. Biz yapmadık onlarda yapamasın gibi bir görüş hakim. İstanbul'da bizim kent olarak yaptığımız yatırımlar İBB ilgi alanlarındaik viyadükler, kullandığımız yapılar gereğince ciddi bir depreme yönelik yatırım yaptık. İstanbul'un bir çok yerinde özel mülkiyetlerinde belediye mülkiyetleri üzerinde gecekondular var. Biz diğer yerlerdekin tapularını verdik. Sarıyer'de verdik ve diğer yerlerdekini de veriyoruz. Bazı bölgelerde imar sorunları var. Bunlar da elimizde. Plancı mantığı şudur. Bir bölgeye plan yaparken araziyi boş kabul ediyor ve planda ne gerekiyorsa onu yapıyor.

Şu hoş değil. Hep geldiğmiz nokta şu. Devletin bekası ve şehrin geleceği. Kalkıpta birazcık ortam bulanık hale geldiğinde siyaset devşirmek isteyenler ülkeye de kente de zarar veriyorlar. Taksim Gezi Parkı'nda olanlar gibi. AKM'nin olduğu yere Cami yapacak dediler, AvM yapacak dediler otel yapacak dediler ama alakası yok. Kent kendini yenilemesi gerekiyorsa yapılmalı. Bu her yerde var. Yeni beklentiler, yeni yaşam tarzlarının değişmesi ile beklentiler de değişiyor. Bir bağnazlık konuşuluyor. Taksim Meydanı bir sembol doğru. Ama orada trafik düzenlemesi yapıyorsunuz o nerelere kadar gitti. Niçin ağaç yok. Diyoruz ki kardeşim meydan d ediğinizde orada ağaç olmaz. Kremlin'e bakın. Herkesi memnun etmek mümkün değil. Bir takım somut şeylerde görüşler alınması doğru. Halkın bilgilendirilmesi gerekli. Zaten şeffaf yönetim tarzına bu dönemde daha fazla ağırlık vereceğiz. Bundan sonraki süreç biraz daha farklı olacak.

İSTANBUL DÜNYA İLE YARIŞIYOR. BÜYÜK VİZYONLAR VAR İLERİYE DÖNÜK. BİR SÜRÜ ÖZELLİĞİ VAR, EMSALLERİ İLE YARIŞIYOR. BU YARIŞTA SİZ İSTANBUL'U NEREYE TAŞIMAK İSTİYORSUNUZ?

Biraz önce bahsettik. Kentler ülkeleri taşıyor. Washington başkent ama New York taşıyor. Berlin Almanya'yı İstanbul Türkiye'yi taşıyor. Bunlar dünyaya karşı da sorumlular. Şehirlerin yarıştığı bir dünyada yaşıyoruz. Batıya doğru gittiğimiz zaman gelişmiş belediyelerde Belediye Başkanları vaatlerde bulunmuyorlar. Kentlerinin şehirlerinin algılarını nereye taşıyacaklarını söylüyorlar. Dünyada ne kadar kongre alacaklarını ifade ediyorlar dünyadaki algıyı ne kadar geliştirceklerini turizmde ne kadar alacağını dile getiriyorlar. Biz de zaten ilk 2004'te göreve geldiğimizde de bunu konuştuk. İstanbul'un bir fuar kenti olmasını kongre merkezi, sağlık merkezi haline gelmesini arzu ettik. Bir finans merkezi olması gerektiğini söyledik. Adım adım bunları başardık. 2011 yılından itibaren büyük kongrelere ev sahipliğinde İstanbul birinci oldu. Şuanda Lütfi Kırdar 2019'a kadar dolu. Bu çok önemli birşey. İstanbul'da kongre yapılacak yer dendiğinde oteller vardı. Şimdi biz 20-30 bin kongreyi bir günde yapabilecek durumdayız. Bir rekabet gücümüz var, dünya İstanbul'u takip ediyor. İstanbul gerçekten bir dünya merkezi. Eski gücünü yeniden hissettiriyor. Sayın Başbakan dünya çok hızlı gelişiyor bunu takip edebilenler okuyabilenler de buna ayak uydurabiliyor demişti. Biz de bu vizyonu sürekli yakalamaya çalışıyor ve dünyadaki gelişmeleri sürekli okumaya çalışıyoruz. Fırtınalı denizlerde kaptan belli olur. Türkiye gerçekten çok önemli bir ilerleme katetti. IMF'deki borcunu bitirip borç verebilen bir ülke haline gelmiş. Ezber bozan bir Türkiye var ve şuanda da bu Türkiye'nin vizyonunu bozmaya çalışanlar var. Herkesi hizaya getirecek milli iradedir, halktır. Herşey apaçık ortada. Türkiye'nin kazanımlarını kimse kaybettirmek istemiyor. Miting alanlarındaki görüntü sahiplenmenin en açık göstergesidir. Yarınlarımızı kimsenin karartmaya hakkı yok. Türkyie'nin dünyadaki şuandaki kazanımları konumu itibari ile gerçekten takdire şayandır.

TG.COM.TR / YUNUS EMRE ARVAS

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...