2012'de düşük olsa da bu yıl hızlı büyüyeceğiz

Muharrem Yılmaz Başkanlığındaki TÜSİAD Yönetim Kurulu, 2013-2014 Çalışma Programını açıkladı.

ürk Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Muharrem Yılmaz, 2013 ve 2014'te büyümenin hızlanacağını söyledi. Dün düzenlenen 2013-2014 Çalışma Programına ilişkin basın toplantısında konuşan Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik performansından memnuniyet duyduklarını belirterek, "Evet, 2012 yılında yüzde 3'ün altında büyümüş olduğumuzu tahmin ediyoruz. Ancak bu yıl ve gelecek yıl çok daha iyi olacaktır" dedi. 2012 yılında iç ve dış talep arasında sağlanan dengelemeyi başarılı bulduğunu, bu sonuca ulaşılmasında hem ihracatta sağlanan başarılı sonuçlar, hem de para, maliye ve finans sektör politikalarının önemli rol oynadığını belirten Yılmaz, "Büyümenin önümüzdeki dönemde yüzde 4.2 civarında olacağı tahmininde bulunduk. Avrupa Birilği, ABD, dünya ticareti, dünyadaki büyüme beklentilerinin üzerine doğru çıkarsa, iyimser senaryo da bizi yüzde 6'ya kadar götürebiliyor. Gerçekte büyümenin nereden geldiğine bakarsak, inovasyon ve verimlilik artışından gelmesi gerekiyor" diye konuştu.
Yılmaz, terörün bitirilmesine ilişkin çözüm süreci hakkındaki bir soruya da "Bu süreç, ülkede artan barış umudunu destekleyen bir süreç oldu. Hepimizin ülkede huzurun tesis edilmesi bakımından artan bir beklentisi var. Çözüm sürecinin barışın ve huzurun tesisine yardımcı olacağı umudunu taşıyoruz. Bunu bu çerçevede değerlendiriyorum" diye cevap verdi. TÜSİAD Başkanı, yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusundaki görüşünün sorulması üzerine de görüşünü şöyle dile getirdi: "Çözüm sürecinin Türkiye'de huzur ve barış temininde katkısı olacaksa, bu anayasa sürecimizi de tabii ki olumlu yönde etkileyecek. Esasen bu anayasanın bir toplumsal mutabakat anayasası olmasını ve bu mutabakatın üzerinde de Türkiye'nin çağdış refah toplumunu gerçekleştirmesini diliyoruz. O yönde çalışıyoruz, beklentilerimiz var. Bu uzlaşma, parlamento uzlaşma komisyonunda temin edildiğinde, uzlaşma komisyonunun anayasada seçtiği yönetim biçimi tabii ki hepimiz için kabuldür. Yeter ki uzlaşılsın. Yeter ki bu uzlaşma ortamında Türkiye'nin nasıl daha etkin yönetileceğine hep birlikte karar verilsin." Yılmaz, AB ile ilgili olarak da; "Türkiye AB'nin sağlıklı gelişmesi için kritik öneme sahip bir ülkedir. AB'nin gerçek anlamda bir küresel sürükleyici güç olması aşamasında Türkiye'nin de AB'ye üye olması bir zorunluluktur" diye konuştu.