Güzelliğin sırrı öz güvende saklı

Güzelliğin sırrı öz güvende saklı

YAŞAM Haberleri

Doktor Mustafa Karataş, "Neşeli bir tebessüm en güçlü estetiğimizdir. Hiçbir estetik, sosyolojik konumumuzu değiştirmez. Güzelliği etkileyen faktörlerin başında özgüven gelir. Özgüveni de estetikle kazandıramayız" diyor.

Sunuş
Bahar geldi... Her ne kadar yağmurlar devam etse de doğamız gereği kışın o kapalı havasını terk edip açılmaya, gülümsemeye ve kendimizi daha iyi hissetmeye başladık. Doğamız daha bir yeşil.. Çiçekler açtı... Yaz planları yapılmaya başlandı bile... Doğa güzelliğinden bahsetmişken doğal güzelliğe geçelim istedik. Yaza hazırlandığımız şu günlerde Dr. Leyla Arvas ve Dr. Mustafa Karataş ile görüştük. Doğallığımızı ve gençliğimizi korumak için neler yapmalıyız, estetik neden yapılır, yapılmalı mı, sosyal hayata katkısı var mı, beslenmemiz nasıl olmalı ve daha başka başlıklar... Başlıklar ve ayrıntıları merak ediyorsanız sözü çok uzatmayalım derim... İyi pazarlar G.K.Z.

Güzelliğin sırrı öz güvende saklı
nbsp;
Dr. Leyla Arvas ve Dr. Mustafa Karataş, yaklaşan yaz öncesinde erkek ve kadınlara yönelik tavsiyelerde bulundu. nbsp;

Adana'da 1976 yılında dünyaya gelen Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin ardından Medikal Estetik Akademisi'ni bitirmiş. Son olarak Amerika'da Akademi Estetik Meclisi'ni tamamlamış. Yani cerrahisi olan bütün iyileştirmelerde, gençleştirmelerde, uluslararası bütün kongrelerin eğitim kadrolarında yer almış. 5 yıldır kliniğinde hizmet veriyor. Karataş, "İç dünyamızın aynası olan neşeli bir tebessüm en güçlü estetiğimizdir. Başka bir şeye aslında ihtiyacımız yoktur ve estetik zorunluluk gibi algılanmamalıdır" diyor.

Böyle bir mesleğe yatkınlığınız mı vardı yoksa hayaliniz miydi? Neden tercih ettiniz?
Tıp fakültesinde dermatoloji anabilim dalı başkanım, böyle bir yolun daha akıllıca olduğunu söyledi. Tıp fakültesi dörtten sonra medikal estetik yönüne kaydım. Okul bittiğinde tıp hekimliği yapmadan tamamen yurtdışındaki eğitimlerimi tamamlayıp ilk önce özel bir hastanenin medikal estetik departmanının sorumluluğunu aldım ve ardından kendi yerimi açtım. Çocukluk hayali değil de daha çok bu mesleğe yönlendirildim diyebiliriz. Ama yaptığım işten dolayı mutluyum.

Estetik daha çok kadınların seçtiği bir alan ve yavaş yavaş erkekler bu mesleği tercih etmeye başladı. Peki, insanları istedikleri hale dönüştürmek zor bir iş mi?
Olay sadece yaptığınız işlem değil. Hastanızın ne beklediğini anlamadan, o işleme giriştiyseniz, emin olun ki hastanız kadar siz de mutsuz olursunuz. Aslında biz hasta diye tabir etsek de bize kimse hastalıkla gelmiyor. Hatta sağlıklı bir şekilde geliyor ve bazı durumlarda sağlıksız ayrılıyor, morarıyor, şişiyor ve bazı problemleri oluyor. Hastayı normal hayatından alıkoyan 3-4 günlük "downtime" dediğimiz hastanın dinlenme süreci oluyor. Dolayısıyla hastanın ne istediğini net bir şekilde size aktarması gerekiyor.

Psikoloji ile estetik dalı birbirine bağlı mı?
Estetik psikiyatriyle çok içli dışlı bir alandır. Hastanın psikolojik bir rahatsızlığı varsa, bunu estetikle bağdaştırıyor. Acaba bunu yapsam daha iyi olur mu gibi düşünmeye başlıyor. Hayatta hiçbir estetik, sosyolojik konumumuzu değiştirmez. Kendimize olan özgüvenimizi artırır. Daha verimli olabilirsiniz ama güzelliği etkileyen faktörlerin en başında özgüven gelmektedir. Yani kişinin kendisine özgüveni yoksa bunu estetikle kazandırmak mümkün değildir.

Anti-aging nasıl bir sistem ve ne tür sonuçlar alınıyor?
Benim özellikle uğraştığım hasta grubu anti-aging hastalarıdır. Yani yaşlanmaya karşı direnen hastalar. Direnmek mümkün değildir ama olabildiğince yaşlanmayı aynı tutmaya ve ilerlemesini engellemeye çalışıyoruz. 35 yaşında tedavi ettiğim hasta şu anda 42 yaşında. Cilt yaşına baktığımızda 33 gibi duruyor. Dolayısıyla 6-7 yıllık bir emek süresince hasta yaşlanmamış bilakis geriye doğru gitmiş oluyor. Hastalarımızın yüzde doksanı kadın.

Cerrahi olmayan estetik var mı?
Cerrahi olmayan estetik gibi bir kavram yoktur. Estetik ve tıp birbirini tamamlayan ögelerdir. İlk önce kaşınızı aldırmak ve estetik krem sürmek gibi işlemlerle başlarsınız, daha sonra nemlendirici derken o sizi tatmin etmez ve botoks yaptırırsınız. Dolayısıyla estetik denildiği zaman cerrahi olan, cerrahi olmayan estetik bunlar peşe peşe giden sistemlerdir. Biri daha önce, biri daha sonra devreye girebilir. Bundan yirmi yıl önce cilt gençleştirme denildiğinde, sadece yüz germe operasyonları vardı. Ama şimdi artık botoks çıktı ve alın germe ihtiyacı da artmaya başladı. Cilt toparlama sistemleri oluşmaya başladı. Yüz germelerin yaşı artmaya başladı. Eskiden 40-45 yaşında orta yüzde bir düşüklük varsa hasta direk cerrahiye yönelirken, şimdi biraz daha bu işlemi geciktirebiliyor. Yapılan komple bakım, hastanın hayata bakışını da değiştiriyor. Kişi ona göre beslenmesine daha dikkat ediyor ve kontrollerini daha iyi yapıyor.

Bir dönem ekranda bütün kadınlar birbirine benzemeye başladı. Bu kadınların kendi tercihi miydi, yoksa estetik doktorlarının hep aynı şekilde çalışmaları sonucu mu oluştu?
Şöhretli bir insanı ekranda görme süremiz 5 yıldır. Aynı tip yüzleri sürekli görmek aslında o sürecin hep aynıymış gibi algılanmasını sağlıyor. Hâlbuki öyle değildir. Biz bu sürece 6-7 yıldır dikkat etmeye başladık. Botokslar, dolgular farklılaştı. O insanları ilk hastalarmış gibi düşünün. O insanların yüzünde sadece botoks değil, yüz germe, dolgu, takma kirpik ve saç kaynağı da var. Dolayısıyla insanların çoğunluğu da aynı duruyor. Ama şimdilerde bunların hepsi ayrıldı. Hastalar artık birbirlerine benzememek için bu protokolden çıktı. Kaynaklı, küçük burunlu, kocaman kirpikli, kalın dudaklı, elmacık yanaklı kadınlar artık kalmadı.

Zor beğenenlerden misiniz?
Evet, ben oldukça zor beğenirim. İstemeden de olsa estetik bakış açısı her yerde dikkatinizi çekiyor. Bazen hastalarımın isimlerini hatırlayamazken, saç rengini çok kolay hatırlayabiliyorum.

Dışarda insanları gördüğünüz zaman mesleki olarak ne düşünüyorsunuz? nbsp;
Dışarıda sosyal hayatım pek yok. Çünkü herkesi inceliyorum. O yüzden de genelde yalnız kalmayı tercih ediyorum. Bulunduğum her ortamda tanıdıklarım mutlaka bana hangi işlem yapılmalı diye soruyorlar.

BİR DEFA GELEYİM BİTSİN İSTİYORLAR
Erkekler uzun tedaviyi sevmiyor

Dr. Mustafa Karataş, "Erkekler de artık estetiğe çok uzak değil sanki" yorumumuza şu cevabı verdi:
"Avrupa ve Amerika'yla karşılaştırdığımız zaman aslında bizim ülkemizde erkek hasta sayısı o kadar da fazla değil. Ama erkek hastalarımız genel olarak radikal şeyleri seviyor. Özellikle karın kaslarını belli eden ultrasonik uygulamaları tercih ediyorlar. Bir kere geleyim, olsun bitsin istiyorlar. Kadınlar gibi uzun süreçli olan tedavileri sevmiyorlar. Çok fazla botoks yaptıran yok, hâlbuki erkeklere özel yapılan botokslar var." nbsp;
"Her estetik başarılı olacak diye bir şey söz konusu değildir" diyen Karataş, "Estetik dozunda ve yerinde gereken kişiye ve hatta kişinin psikolojisi yerindeyse yapılmalıdır. Yoksa estetikle güzel olmak ve hayata devam etmek diye bir kavram yoktur" uyarısını yaptı.

DR. LEYLA ARVAS: nbsp;
Estetik için nbsp;S. Arabistan'a nbsp;bile gidiyorum


"Plastik cerrahi oldukça ağır bir branştır. O yüzden pek fazla tercih edilmiyor. Yurt dışında Riyad'a gidip orada da operasyonlar gerçekleştiriyorum."
Estetiğe bir kadın elinin değmesi oldukça önemli. Türkiye'de kadın estetik doktoru sayısı oldukça az. Bunun sebebini sorduğumuz Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Leyla Arvas, "Toplasan bin tane falan uzman vardır. Plastik cerrahisi oldukça ağır bir branştır. 6 yıllık tıp fakültesini bitirip doktor oluyoruz. Sonra bir 6 yıllık daha uzmanlık dönemimiz var. Oldukça ağır bir eğitim süreci. O yüzden pek fazla tercih edilmiyor. Yurt dışında Suudi Arabistan'a, Riyad'a gidip orada da operasyonlar gerçekleştiriyorum. Türkiye'de estetiğe daha olumlu yaklaşıyorlar ve kadınlar tedavilerinde erkek cerrahları da tercih edebiliyor. Orada ise kadınlar, kapalı kadın cerrahları seçiyor. Güvenebilecekleri kadın cerrah da çok az sayıda" cevabını verdi. nbsp;

HASTANIN KANIYLA CİLT PARLATMA
Dr. Arvas, kliniğinde yaptıkları işlemleri, şöyle anlattı: "Bir sürü işlem sıralayabilirim. Medikal estetik kısmına bakacak olursak, botoks, dolgu ve prp dediğimiz bir işlemimiz vardır. Bu işlemde hastanın kendi kanını alıp özel bir işlem uygulatıp, saç, cilt, yüz ve ya dekolte kısımlarına uyguluyoruz. Cildin daha parlak görünmesini sağlamak için, hastanın kendi kanını kullanmış oluyoruz. Bu işlemler klinikte çok rahat uygulanabilir."


EN ÇOK BURUN AMELİYATI YAPIYORUZ
Dr. Leyla Arvas, bahar aylarında kadınların en fazla tercih ettiği uygulamaları ise "Genel olarak vücut bakımları ve özellikle selülit uygulamalarını tercih ediyorlar. Selülit için özel olan cerrahi müdahalelerimiz de var. Vücut şekillendirmeler ve onun dışında burun ameliyatları sık yaptığımız operasyonlarımızdan. Aynı zamanda sarkık ciltlere de lazer tedavi uygulamaları yapıp, gıdı ve kol sarkmalarını önleyebiliyoruz. Şu an yaza hazırlık olduğu için en yoğun olduğumuz dönemler" şeklinde sıraladı.


Meyve-sebze tüketmek nbsp;detoks gibidir
Dr. Mustafa Karataş, yaklaşan yaz öncesi kadınlara şu önerilerde bulundu: "Genel olarak alkolden, sigaradan uzak durmalılar ve çok fazla kilo alıp vermemeliler. 30 yaşında ikinci hamileliğini yaşayan bir kadın, hamileliğinde aldığı kiloları vermek istediğinde yüzünü toparlamak oldukça zor bir durum haline geliyor. Ciddi anlamda yüzde deformasyon ve sıkılaşma problemleri oluşuyor.

SU İÇMEYİ İHMAL ETMEYİN
Kadınlar özellikle kilo kontrollerini hiç aksatmasın. Özellikle gebelik dönemlerinde o yüzlerine hiç güvenmesinler. Çünkü alınan kilolardan sonra bir daha toparlanmıyor. nbsp;
Rafine gıdalardan uzak durulmalı. Beslenmenin ve suyun cilt üzerinde çok büyük etkileri vardır. O yüzden beslenmemize çok dikkat etmeliyiz. Cildimizin nemi için bol bol su içmeliyiz. İlerleyen yaşlarda su içmenin cildimiz için hiçbir faydası yoktur. Vücudun susuz kalması sadece cilt için değil, bütün organlar için zararlıdır. nbsp;

ÇOK FAZLA PROTEİN ALMAYIN
Ayın üç ya da dört günü mutlaka hastalar detoksa geçmelidir. Ciddi anlamda meyve ve sebze tüketmelidir. Bu da çok ciddi bir detoks yöntemidir. nbsp;
Çok fazla protein, karbonhidrat vücuda alınmamalıdır. nbsp;
İç dünyamızın aynası olan neşeli bir tebessüm en güçlü estetiğimizdir.
Başka bir şeye aslında ihtiyacımız yoktur ve estetik bir zorunluluk gibi algılanmamalıdır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...