Ruh sağlığınız için provokasyona gelmeyin

Düzenleyen:
Ruh sağlığınız için provokasyona gelmeyin

SAĞLIK Haberleri

Travma sonrası stres bozukluğunun, fiziksel ya da psikolojik açıdan kişileri derinden etkileyen önemli olaylardan sonra ortaya çıktığını söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Yavuz “Psikolojik travmalar, depresyona benzer etkiler gösterebilir.

Ziyneti KOCABIYIK

İnsanlardan uzaklaşma, daha önce sevdiği faaliyetlerden kaçınma, sürekli tetikte olma hali,  sinirlilik, aşırı irkilme ve olaylara aşırı tepki verme gibi davranış bozuklukları görülebilir. Kişi kâbuslar görebilir ve olayı tekrar tekrar yaşayabilir. Bu yüzden olayın yaşandığı yerlerden ve onu hatırlatan durumlardan kaçınır.  Duygularda donukluk,  hissizleşme görülür.Eğer gerekli psikolojik ve sosyolojik destek verilmezse depresyona dönüşerek yıllarca sürer. Bazen de kişiler de panik bozukluklar görülebilir” dedi. Dr. Yavuz, stres bozukluğu yaşayan kişilere yardımcı olabilmek için önce bu durumun tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

SAĞDUYUNUZU KORUYUN

Yaşanan bir olayın travma olarak adlandırılabilmesi için; doğal afetler gibi yaşamı tehdit etmesi, sevdiklerimize veya inançlarımıza yönelik tehdit olması ya da terörist saldırılar gibi ülkenin güvenli bir yer olmadığına dair tehdit içermesi gerektiğini anlatan Dr. Yavuz “Bu durumlar karşısında da kişinin yoğun çaresizlik, korku tepkileri vermesi kaçınılmazdır. Bu durumda ise sağduyusunu kaybeden kişilerin istenen hedefler doğrultusunda harekete geçirilmesi hiç de zor değildir” diye konuştu. 

ÖFKENİZİ KONTROL EDİN

Travma olarak adlandırılan kötü olaylar sonrasında “Sorumlulara yönelik öfke”, “kayba yönelik üzüntü” ve “tekrar etme ihtimaline yönelik korku” duygusunun ortaya çıktığını belirten Dr. Yavuz şöyle devam etti:
“Kişi ya da kişiler, yaşadıkları travmanın sebeplerini araştırır. Eğer bir ihmal ya da tedbirsizlik söz konusu ise bunlara sebep olan durumlara karşı, şiddetli öfke duyar. Şiddet duyguları görülebilir. Hissedilen öfke, sadece olayı yaşayanlarda değil, durumdan haberdar olan toplumdaki diğer kişilerde de görülebilir. Kişiler olayı yaşayanlarla kendilerini ne kadar özdeşleştirirlerse öfke de o kadar şiddetli olur. Bu konuda hiç kuşkusuz olayı aktarış biçiminde rol sahibi olan yazılı ve görsel medya ile sosyal paylaşım siteleri büyük rol oynar.”

MEDYANIN SORUMLU DAVRANMASI GEREKİR

Böyle bir durumda özellikle medyaya ve sosyal medyayı kullanan kişilere önemli sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Dr. Yavuz  “Medya tiraj hevesiyle yargısız infaz yapmamalı, olayın muhtemel suçluları ile alakalı yargı sonuçlanmadan kesin ve keskin ifadelerden kaçınmalıdır. Olay tam netleşmeden toplumda infiale neden olabilecek yorumlardan kaçınılmalı, abartısız salt habercilik yapılmalıdır.  Aksi takdirde toplumsal kaos ve kargaşa hâli yaşanır. En önemlisi ise yargı ve yürütmeye olan güvenin sarsılmasıdır” dedi.

SOSYAL MEDYADA DİKKAT

Ülkemizde art arda yaşanan terör olayları  kişilerde huzursuzluk, hırçınlık, gerginlik, uyku bozuklukları, sürekli kötü bir şey olacak hissi gibi belirtilerle kendini gösteren travma sonrası stres bozukluğuna yol açıyor. Travma yaşayan kişilerin olay sonrasında psikolojik destek alması gerektiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, toplumun sağduyu ve mantıklı yaklaşımlardan uzaklaşmamasını, provokasyona gelmemesi gerektiğini anlattı. Uzmanlar, özellikle sosyal medyadaki provokasyona dikkat çekiyorlar...

DESTEK ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN

Kötü olaylarla duygusal olarak başa çıkabilmek için uzmanlara önemli görevler düştüğünü hatırlatan Dr. Mehmet Yavuz  “İnsanlar acılarını yüreğinde hisseden ve bunu paylaşıp destek veren uzmanların varlığında çok daha hızlı normal hayata dönerler. Bu anlamda Sağlık Bakanlığının ‘’travma psikologları ve sosyologları’’ diye özel eğitimli bir birim oluşturması gereklidir. Bireysel başa çıkma becerileri, sosyal destekler, ailenin desteği, yaşantısında gelecekle ilgili imkânlar, inançlar ve emniyette olduğunu biliyor olmak travmadan koruyucu faktörlerdir. Ama yine de eğitimli profesyonellerin devreye girmesi mutlaka sağlanmalıdır. Zira yaşanan travmadan, kişi kadar çevresindeki diğer insanlar da olumsuz etkilenecektir. Dolayısıyla onların da bu ortamda sağduyulu ve mantıklı yaklaşımlar göstermesi pek mümkün olan bir durum değildir” diye konuştu. 

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...