İntihar ettiği söylenen asteğmenin ailesi: İnanmıyoruz, araştırın

Antalya’da yaşayan Gençdoğan ailesinin telefonu geçen yıl 26 Mart’ta acı acı çaldı. Telefonu açan Kadir Gençdoğan’a, askerî yetkililer KKTC’de asteğmen olarak görev yapan oğlu Musa Gençdoğan’ın (24) canına kıydığını söyledi. Aldığı bu haber babanın göğsüne ateş gibi düştü. İki yakınıyla birlikte tabutunu getirdiği evladını gözyaşları içinde Kumluca’da toprağa verdi. İnceleme yapan Kıbrıs’taki askerî savcılık ölümü intihar olarak değerlendirip, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Çocuklarının böyle bir şey yapamayacağına inanan ailenin itirazı üzerine konu Adana’daki askerî mahkeme tarafından ele alındı. Ancak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile askerî mahkemelerin kapatılması sonrası olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında yeniden soruşturma başlatıldı. Oğlunun okullarını hep birincilikle bitirdiğini söyleyen Kadir Gençdoğan “Kıbrıs’ta 17 gün karakol komutanlığı yaptı. Çalışmalarından dolayı üstün başarı belgesi aldı. Bu kadar başarılı olmasına rağmen geri hizmete verdiler. HIV virüsü kaptığını, 15 günde 15 kilo verdiğini söylediler. ‘Her gün içki içiyor’ dediler. Yapılan otopside hiçbiri çıkmadı. Her şey çelişkili. Benim oğluma bu iftiraları atan savcı 4 ay sonra FETÖ’den tutuklanmış. Öldüğü yerde dalları kırılmış çam ağacı var. İntihar mektubu, onun yazısı bile değil” dedi. Anne Mediha Gençdoğan ise “Madem oğlum hastaydı bizi niye aramadılar? Bu davanın peşini bırakmayacağım” diye konuştu.