HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__

Ticaret savaşında asıl hedef İpek Yolu

Düzenleyen: /
Ticaret savaşında asıl hedef İpek Yolu
İpek Yolu, Kuşak Ve Yol Projesi, Haber

EKONOMİ Haberleri

Kuşak ve Yol Projesini baltalamaya çalışan ABD, bölgesel iş birliklerini bozmak için elinden geleni yapıyor. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeyi baskı altına almaya çalışıyor. ABD aynı zamanda Hazar’dan başlayıp, Orta Doğu’ya kadar uzanan zengin enerji kaynaklarına sahip olmak istiyor. ABD bir hamle yaparken diğer ülkeler ise başka bir hamleyle karşılık veriyor.

Twitter üzerinden Türkiye’ye sürekli tehditler savuran Trump’ın ABD’li papaz Bronson’ı ile hedef saptırdığı, asıl kavganın daha büyük olduğu belirtiliyor. Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi (CESD) Direktörü Prof. Dr. Volkan Ediger, ABD’nin ticaret savaşlarının temelinde, bölgede enerji denklemini yeniden şekillendirecek Hazar Denizi’nin yeni statüsü ile Çin’in tarihî İpek Yolu’nu canlandırmayı amaçlayan “Kuşak ve Yol Projesi”nin yer aldığını söyledi. Söz konusu gelişmelerin Türkiye’nin bölgesindeki önemini artırdığına ve yeni iş birliği imkânlarını ortaya çıkardığına işaret eden Ediger, şöyle konuştu: “Kuşak ve Yol Projesi’nin ABD tarafından istenmediği çok açık. Yani Çin’in Kuşak ve Yol Projesi ABD’nin bölgesel çıkarlarına ters düşüyor. Dolayısıyla, yeni bölgesel iş birliklerini bozmak için elinden gelen her şeyi yapacak olan ABD, son dönemde Türkiye dahil tüm bölge ülkelerini ekonomik açıdan baskı altına almaya çalışıyor.” Trump yönetiminin İran’a yönelik yaptırımlara da değinen Ediger, “ABD’nin İran’a yönelik tutumunda, bu ülkenin de Türkiye gibi orta ölçekli ciddi bir bölgesel güç olarak öne çıkması etkili. Dahası, İran’ın Türkiye’den farklı olarak diğer bir önemli özelliği ise enerji kaynaklarına sahip olması” diye konuştu.

SATRANÇ OYUNU OYNANIYOR
Diğer taraftan ABD’nin LNG anlaşmasıyla AB’yi kendi gazını almaya mecbur ettiğini vurgulayan Ediger, şunları kaydetti: Bu anlaşma ABD karşıtı ittifaktaki bir diğer ülke Rusya’ya karşı yapılmış bir hamle olarak küresel enerji mücadelesinde yerini aldı. Sahip olduğu enerji kaynaklarını yeteri kadar değerlendiremeyen İran ve Rusya’nın birlikte hareket etmesi bu anlamda çok doğal. Küresel arenada bundan sonraki mücadelelerde ABD bir tarafta, Çin, İran ve Rusya bir tarafta olacak. Son günlerde bunun çok tipik örneklerini görüyoruz. ABD’nin ekonomik kararlarla bazı ülkeleri bir kenara sıkıştırma çabasının nedenlerinden biri de Çin, İran ve Rusya’nın, Avrasya’nın kalbi sayılan Hazar’dan başlayıp, Orta Doğu’ya kadarki zengin enerji kaynaklarına sahip olan bölgede yeni bir düzen kurma isteği. ABD bir hamle yaparken diğer grup başka bir hamleyle karşılık veriyor. Ciddi bir satranç oyunu devam ediyor. Olup bitenleri bu çerçevede yorumlamak mümkün.
Hazar Denizi’nin statüsü konusunda 22 yıldır süren tartışmaların son anlaşmayla bitirildiğini aktaran Ediger, “Rusya, İran, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan, yeni bir melez model ortaya koyarak bir anlaşmaya vardılar. Buna göre, Hazar’ın bazı kısımlarını deniz, bazı kısımlarını da göl gibi ele aldılar. Bu anlaşmanın enerji boyutu, dahası en önemli boyutu Hazar’dan geçecek her türlü boru hattı projesinin ortak kararla alınacak olması. Bir diğeri ise kıyıdaş olmayan hiçbir ülkenin Hazar’da askerî güç bulunduramayacak olması. Bu, bölgenin ABD’ye tamamen kapatıldığı anlamına geliyor” dedi. Ediger, söz konusu gelişmeler çerçevesinde tırmanan Trump’ın ticaret savaşından etkilenen Türkiye’nin, doğusundaki yeni iş birliği fırsatlarına yönelmesinin bunun doğal sonucu olduğunu söyledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...