Adına yakışır bir derbi oldu

Beşiktaş maça kontrollü başladı. İlk dakikalarda orta sahayı eline aldı. Oğuzhan ve Veli hem defansif, hem de ofansif olarak performanslarının üzerine çıktı. Mehmet Topal markajından kurtulamayan Fernandes, maç boyunca hiçbir etki gösteremedi. Almeida statik bir santrfor oynadığı zaman neler yapabileceğini dün gece Fenerbahçe karşısında gösterdi.

Meireles atıldıktan sonra bir hamle yapması beklenen Ersun Hoca, gelen beraberlik golünden sonra bu kararından vazgeçti. En azından devre arasına kadar beklemeyi düşünen Ersun Hoca, hiç hesap etmediği golleri yedi. İçeriye 3-2 üstünlükle giren Beşiktaş karşısında 3'lü forvetini bozmadan oyuna devam etmek istedi.

İkinci yarı gerçekten müthiş bir arzu, istek ve hırs vardı Fenerbahçeli futbolcularda. Ama bu görüntüyü ilk yarı için söylemek zordu.

Ersun Yanal'ın Webo'yu oyuna almaması, Emenike'ye kenara çekmemesi büyük bir hataydı. Çünkü kapanan ve geriye yaslanan Beşiktaş defansını ancak Emenike kenardan açabilirdi.

Beşiktaş'ta ikinci yarı 3-2'nin üstünlüğüyle kapandı ve kontrataklarla gol arayışlarına girdi. Ama Almeida bir kontratak oyuncusu olmadığı için çok da faydalı olamadı.

İlk yarıda ne kadar iyi bir Beşiktaş seyrettiysek, ikinci yarıda bir o kadar kötü Beşiktaş izledik. Üst üste gelen Fenerbahçe atakları karşısında adeta tek başına direnen kaleci Tolga, sonunda 83'te Kuyt'un golüne engel olamadı.

Meireles'in kırmızı kartı