Parayı yönetmeyi bıraktı PİLOT oldu

A -
A +
GÖKLERİN BAYAN KARTALLARI -3- Hazırlayan: Cemil Yıldız cemil.yildiz@tg.com.tr Parayı yönetmeyi  bıraktı PİLOT oldu

Tuğçe Güngör Herkes bilir paranın yüzü sıcaktır derler. Bir de merkez bankasında asgari ücretle çalışıp, her gün milyonlarla oynayan insanları düşünün. Herhalde onlar kendilerini her gün hamama girip çıkmış gibi hissederler. Bir de bu parayı yönetenler var. Tabi onların maaşları en azından yüklendikleri sorumluluklara karşı gelecek büyüklükte. Ancak göklere sevdalanmak bunların çookk ötesinde bir tutku. İşte parayı yönetirken, kariyerlerini bir kenara itip, içlerindeki uçma arzusunu gerçeğe dönüştüren cesur yürekli bayan pilotların öyküsü. İNGİLTERE'DE İŞLETME MASTERI SunExpress Havayolları'nda ikinci pilotluk yapan 27 yaşındaki Tuğçe Güngör'ün, hayli parlak bir eğitim geçmişi var. Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Fakültesi'nden mezun olduktan sonra İngiltere'de Uluslararası İşletme Masterı yapan Güngör, ardından SunExpress'in açtığı pilotluk eğitimi sınavlarına girmiş. Sınavda başarılı olup pilotluk eğitimi almaya hak kazanan Güngör, pilotluk eğitimini de Lufthansa'nın "Intercockpit Uçuş Okulu'nun Frankfurt merkezinde tamamlamış. SunExpress'de 737-800 uçak tipinde eğitime başlayan genç pilot, 1 yılı aşkın süredir SunExpress'in Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan yaptığı uçuşlarda mesleğini sürdürüyor. Güngör'un babası da aynı havayolu şirketinde kaptan pilot olarak görev yapıyor. Pilotluğun tüm dünyada saygın bir meslek olduğunu belirten Güngör, meslek seçiminde babasının etkisinde kaldığını gizlemiyor: "Bu mesleği seçmemde babamın çok büyük rolü var. Babam askeriyeden binbaşı, pilot emeklisi ve SunExpress'te kaptan pilot olarak uçmayı sürdürüyor. Küçüklüğümden beri pilot olmam için beni hep teşvik etti. Ben de bir kadın pilot olmanın artılarını ve eksilerini hep babamla tarttım. Mesleğime karar verirken de eğitimlerim sırasında da ailemin desteği çok büyüktü. Arkadaşlarım da başarabileceğime inandılar, beni hep desteklediler. Eğitim çok ağır ve yorucu bir süreçti. Zorlandığım anlarda ailemin ve arkadaşlarımın desteğini hissetmek beni hep rahatlatmıştır" DAHA FAZLA ÇABALAMAK ŞART Güngör, kadın pilotların kendilerini ispat edebilmek için, erkek meslekdaşlarından daha fazla çaba harcaması gerektiğine inanıyor, ve ekliyor: "Pilotluk eğitimimi yurtdışında almam, sektördeki erkek egemenliğine farklı bir açıdan yaklaşmamı kolaylaştırdı. Orada kadınların sayısı Türkiye'dekinden fazla olsa da denge hep kadınlar aleyhine bozuluyor. Sınıfta azınlıkta olduğunuzda, gözler daha çok sizin üzerinizde oluyor. Ne kadar başarılı olacağınız, yeri geldiğinde erkek sınıf arkadaşlarınız tarafından bile sorgulanabiliyor. Bunu hissetmek kadınları daha çok çalışmaya zorluyor. Kadınlar her meslekte erkeklerden daha çok çalışıp kendilerini ispatlamak zorunda. Üstelik bu çaba, pilotluk gibi erkeklerin egemen olduğu bir meslekte daha da ön plana çıkıyor." GENÇLERE TAVSİYE VAR Pilot olmak isteyen gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Tuğçe Güngör, "Pilotluk mesleğini, bu alana ilgisi olan tüm gençlere çok içtenlikle öneriyorum. Ancak mesleğin çok fazla çalışmayı ve sorumluluk gerektirdiğini hatırlatmak isterim. Bu işin püf noktaları; sabır, sebat, hasrete katlanma ve güleryüzlü olmaktır. Uçmayı isteyen tüm gençlere öncelikle çok çalışmayı prensip edinmelerini söylüyorum" diye konuşuyor. Güngör, mesleğe sevdalı genç pilot adaylarına yaşadığı bazı ilginç tecrübeleri de, "Kadın pilotlar sayıca az olduğundan, kendilerini bir kadının uçurduğunu öğrenen yolcular çok farklı tepkiler verebiliyor. Bazı teyzeler, uçuktan sonra yolcuların inmesini bekleyip, kabin memuru arkadaşlara beni görüp göremeyeceklerini soruyorlar. Benimle gurur duyduklarını, kendi kızlarının da pilot olmasını istediklerini söylüyorlar. Bunlar beni çok mutlu ediyor. Bazen de genç kızlarımız uçuştan sonra pilotluk mesleği hakkında bilgi edinmek istiyorlar. Elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyorum." SORUMLULUĞU ÇOK BÜYÜK Güngör'e göre, pilotluğun en zor tarafı: Binlerce yolcunun can güvenliği... Uçağı en son kaptanın terk etmek zorunda olduğunu hatırlatan Güngör, bu sorumluluğu "Havada veya yerde herhangi bir tehlike anında çok temkinli olmak zorundasınız. Diyelim ki uçağa bir hava korsanı girdi ve havaya uçurmakla tehdit etti. Elindeki cisim ne olursa olsun bu gerçek bir ihbar ve olağanüstü durum olarak kabul edilir. Yolcuların can güvenliği için korsanın istkleri harfien kriz merkezine bildirilir. Çünkü size verilen görev yolcuların emniyetli bir şekilde taşınmasıdır. Bu yüzden her türlü olumsuz duruma karşı hazırlıklı olmak, kendini geliştirmek, yenilikleri takip etmek gerekiyor. Pilot hiçbir şeyi atlayamaz, 'bu konuyu da az bileyim' diyemez. Yolcuların, ekibin ve kendi canınızın emniyeti için yemenize, içmenize, tüm yaşam şeklinize dikkat etmeniz gerekir" sözleriyle özetliyor. Parayı yönetmeyi  bıraktı PİLOT oldu

Sinem Ulusoy DAHA 40 GÜNLÜKKEN UÇTU... THY'de, Airbus 319-320-321 tipi uçaklarda uçan Sinem Ulusoy, Amerika'da büyümüş ve eğitimini de burada almış. Ulusoy, "40 günlükken ailemle Amerika'ya gitmişiz. Şikago'da büyüdüm. Liseyi 1986 yılında bitirdim ve liseden sonra uçuşlara başladım. Amerika'da 4 yıl İktisat eğitimi aldım.1990 yılında da uçuş eğitimimi tamamladım. Türkiye'ye döndüğüm ilk yıl Bilkent Üniversitesi'nde İngilizce öğretmenliği yaptım" diyor. Amerika-Türkiye seyahatleri sırasında pilotluğa ilgi duymaya başladığını anlatan Ulusoy, macerasını şöyle özetliyor: "Çocukluğumda uçuşlar sırasında kokpitte bile seyahat ettiğim oldu. Amerika'dan Türkiye'ye yaptığımız aktarmalı uçuşlarda pilotluğa ilgim arttı. Hemen hemen her hava yolu şirketiyle seyahat ettik. Bu yolculuklarda içimde bir uçma arzusu doğdu ve pilotluk mesleğini seçtim. Evliyim bir çocuğum var. Uçuş sonrası eve gidince iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Güzel yemek yapmayı çok istiyorum. Özel hayatımızı da uçuşlara göre planlıyoruz. Yolculardan güzel tepkiler alıyoruz. Körükten öpücükler yollayan el sallayan bayanlar oluyor." Parayı yönetmeyi  bıraktı PİLOT oldu

Alev Gönçer Köse AMERİKA'DA EĞİTİM ALDI TÜRKİYE'DE İŞE BAŞLADI Best Air'de yardımcı pilot olarak uçan Alev Gönçer Köse, gelir yönetimi uzmanlığını bırakarak pilotluk mesleğine geçmiş. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin İşletme Mühendisliği bölümünü bitiren 39 yaşındaki Alev Gönçer Köse, çalışma hayatına Türk Hava Yolları'nda başlıyor. 6 yıl gelir yönetimi uzmanı olarak şirketin uçtuğu hatlarda kârlılık analizi yapıyor. Diğer kadın pilotlara özenip "havada olmak yerden daha zevkli" olmalı diyerek pilot olmaya karar veriyor. Alev Gönçer Köse, zorlu sınavlardan başarıyla geçip, hayallerini süsleyen pilotluk mesleğine ilk adımı atıyor. Köse, Amerika'daki bir uçuş okulunda eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye'deki bayan pilotlar filosunda yerini alıyor. EKONOMİDEN SIKILMIŞTIM Ekonomi ve işletme alanında kariyerine devam ederken, pilot olmaya karar verdiğini belirten 2.5 yıllık pilot Alev Gökçen Köse, "Ekonomiden sıkılmıştım. Havada olmanın yere göre zevkli olacağını düşünerek pilot olmaya karar verdim. Bu sevda uğruna THY'deki gelir yönetimi uzmanlığı görevimi bıraktım. Amerika'ya giderek uçuş okulunda eğitim alarak Türkiye'ye döndüm. 2 yıldır yardımcı pilot olarak Airbus 320 serisinde uçuyorum. Aslında çocukken araba yarışçısı olmak istiyordum pilot oldum. Bir kimse araba kullanmaktan sıkılıyorlarsa pilotluğu sevemez. Pilot olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. İşimden çok zevk alıyorum. Sıkıldığım bir an bile hatırlamıyorum. Hedefim kaptan olmak. Pilot olmanın birçok avantajı var. Birçok ülkeyi geziyoruz." diyor ŞAŞIRIYORLAR AMA ALIŞIYORLAR Yılların deneyimli kaptan pilotlarıyla uçan Best Air'in güzel pilotu Alev Gönçer Köse, uçakta anonsunu duyan yolcuların zaman zaman şaşırdığını söylüyor. Köse yolcuların ilginç tepkilerini şöyle anlatıyor: "Uçağa binerken kokpit kapısından içeri bakan yolcular, beni gördüklerinde şaşırarak bir kez daha bakıyorlar. Önce şaşıran yolcular daha sonra alışıyor. Anons yaptığımda kabin görevlilerinden duyduğum kadarıyla yolcular 'pilot kadınmış' şaşkınlığını yaşıyorlarmış. Konuşanlar susuyormuş, uyuyanlar bile sesimle uyanarak, pür dikkat beni dinliyorlarmış. İnsanımız bayan pilotların cesaretine hayran kalıyor. Yolculardan 'işte Türk kadının gücü. Bir Türk bayanın bu başarıyı elde etmesi çok güzel. Sizi burada görmekten mutluyuz." gibi sözleri sıkça işitiyoruz. Bu da bizim en büyük sevinç kaynağımız oluyor". ÖZLEM EVLİLİĞİMİZİN ÇİÇEĞİ Alev Gönçer Köse, pilotluk yapmaya başladığından itibaren yolcularla arasında zaman zaman ilginç diyalogların yaşandığını belirtiyor: "Çoğu önce evli olup olmadığımı soruyor. Bunu merak eden bir Alman yolcu evli olduğumu öğrenince 'sakın bana bu uçağı uçurduğunu söyleme' diyerek gülmüştü. Bayanlar bu mesleği kesinlikle yapmalı. Eşim de MNG Cargo'da pilot olarak uçuyor. Diğer mesleklerdeki çiftler gibi elbette fazla görüşemiyoruz ama, mesleğimizden dolayı birbirimizi çok özlüyoruz. Bu da evliliğimizi canlı tutuyor." ...Ve ilk kadın pilotumuz DİLEK KARABAĞLI Türkiye'nin ilk kadın kaptan pilotu olan Dilek Karabağlı, bugün Tailwind Havayolları'nın kaptan pilotlarından. Babası emekli hava astsubayı olduğu için uçakların içinde büyümüş. Karabağlı, Hacettepe İngilizce Öğretmenliği'ni bitirdikten sonra Türk Hava Kurumu'nda (THK) çalışmaya başlamış. Burada pilotluk eğitimi alan ve mezuniyetinin ardından THK'da pilot olarak görev yapan Karabağlı, Boeing 727'lerde uçuş mühendisliğinden sonra özel hava yolu şirketlerinde Boeing 727, 757 ve 737 tipi uçaklarında ikinci pilot olarak uçmuş. Yer dersleri ve simülatör eğitimlerini başarıyla geçen ve öğretmen kaptan pilotla başarılı iniş ve kalkışlar yapan Karabağlı, 30 Mayıs 2003'te dört sırmalı kaptanlık apoletlerini takarak Türkiye'nin ilk kaptan kadın pilotu unvanını almış. Dilek Karabağlı, çok sevdiği mesleğinin dışında uçuşlardan arta kalan zamanlarda yamaç paraşütü, sörf yapmayı astronomiyle ilgilenmeyi seviyor. > BİTTİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.