Kuzey ışıkları söndürdü

Dün akşam anlaşılmazdı Beşiktaş’ın futbolu. Ne oynadığı belli değildi... Kafalar moralsiz, ayaklar dermansız olunca, hele hele Avrupa defterini kapatıp kapatmama anlamı taşıyan maçta “Biz seni sevinmek için sevmedik” diyen taraftar bile stada koşmayınca kötü son kaçınılmazdı. Bailly’nin başı döndü, oyundan çıktı kurtuldu. Geriye kalanların başı dönmeye devam etti Bodo’nun seri paslaşmalarıyla. Kuzey takımlarının klasik özelliği olan fiziksel üstünlük de devreye girince Beşiktaş çok zayıf kaldı.

 

Gedson bile aranıyor

 

Bodo-Glimt’in oyuncularının yarınlar yokmuşçasına koşmayı 90+5’lerde bile sürdürmesi inanılmazdı. Cenk Tosun bile suda eriyen tablet gibi kayboldu Bodo savunması arasında. Tayfur Bingöl’ün tamamen kendi yapımı olan golü Beşiktaş’ı uyandırsa da atı alan Dolmabahçe’yi geçmişti artık. Takımın en enerjik ismi Gedson bile majör depresyon geçiriyor gibiydi sahada. Bodo-Glimt’in kadrosundaki 22 oyuncunun piyasa değerinin toplamı, Beşiktaş’ın yeni transferlerinden Amartey’in değeri (14 milyon avro) kadar etmiyor. Beşiktaş’ın transfer politikasının bu sezon ne kadar hatalı olduğunun bir başka acı göstergesi...

 

Değişim şart

 

Beşiktaş tarihinin en korkunç sezonunu yaşıyor üstelik daha kasım ayının başındayız... Burak Yılmaz stajyerliğini bile tamamlayamadığı teknik direktörlük için çok acemi. Duygusal olarak aldığı kararlar sık sık hata yapmasına yol açıyor. Bu birlikteliğin Beşiktaş’a zarar vermeye devam edeceğini tahmin etmek zor değil. Acilen Burak Yılmaz’ın ‘hoca olmak isteyen’ diyerek bahsettiği ‘büyükler’den birinin takımın başına geçmesi şart. Takımı bitkisel hayattan kurtaracak bu değişim için 3 Aralık’ta seçim beklenecek olursa Beşiktaş için çok daha üzücü skorlar yaşanabilir.

 

Maçın adamı: Moumbagna