Batılı demokrasiler ve Mısır'da askerî müdahale

A -
A +

Siyasi çalkantıların ardından iç savaşın eşiğine kadar gelen Mısır'da, ordu yönetime el koydu. Dikkatler bu ülkeye çevrilmiş durumda. Elbette ilginin tek nedeni Mısır'daki iç karışıklık değil. Gelişmelerin uzun vadede bölge dengeleri üzerine etkileri de merak ediliyor.

Mısır, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Orta Doğu'da önemli bir yere sahip oldu. Nitekim "Arap Baharı" Mısır'ın meydanlarına sıçradığında gelişmelerin öngörülenlerden daha derin olacağı anlaşılmıştı. Nitekim öyle de oldu.
Mısır'da ordunun seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden uzaklaştırması, önümüzdeki günlerde çok yönlü tartışılacaktır. Dikkat çeken en önemli husus, Batı medyasında, siyasetçiler arasında ve kamuoyunda "Arap Uyanışı/Baharı"nın ilk günlerindeki iyimser havadan eser kalmamasıdır. Değişim o kadar derin ve büyük oldu ki hiçbir Batı demokrasisi Mısır'da ordunun yönetime el koymasını açıkça ve doğrudan kınamadı. Bunun ardındaki neden; siyasetin ne kadar gerçekçi ve çıkar temelli yapıldığıdır. Batılı ülkeler toz kondurmadıkları "değerleri", çıkarları ile çatıştığında hızlı bir biçimde terk edebiliyor ya da ona yeni içerikler kazandırabiliyorlar.
Demokrasi inşasının uzun yıllar alacak bir süreç olduğu konusunda herkes hemfikir. Elbette bu süreç çok ciddi, ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirecektir. Nitekim, "Arap Baharı/uyanışı" uzun vadede "demokrasi" inşasına zemin hazırlayacak olsa da, kısa ve orta vadede çok ciddi ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik sorunlarına yol açtı.
Ülkeleri sarsan eylemlerin ilk olumsuz sonuçları zaten kırılgan olan ekonomilerinde görüldü. Turizm gibi bazı sektörler çöktü. İşsizlik arttı. Ülkelerin sosyal, ekonomik etnik, dinî ve mezhepsel fay hatları harekete geçti. Devlet otoritelerinin çöktüğü ülkelerde çatışmalar devam ediyor. Suriye'de iç savaş, Libya'da kurulamayan devlet otoritesi, mülteci akını Batılı ülkeleri ciddi anlamda kaygılandırıyor. Üstelik ufukta savaş ve çatışmaların çabuk biteceğine dair işaret de yok.
Bu tablo Batılıların gözünü o kadar korkuttu ki, "müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış" sözünde olduğu gibi ABD ve AB, soğuk savaş günlerinin Orta Doğu politikalarına dönüş işaretleri veriyorlar. Bu şu anlama geliyor: Televizyonlarda üniformaları ile fazla görünmeyen, "Batı ile uyumlu", generallerin arka planda olduğu, "demokrasiye" yönelmiş, "majestelerinin halkını" dikkate alan, yeni yönetim modelleri üzerine çalışılmalı ve destek verilmeli.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.