Gösterilerin ve göstericilerin değişen karakteri

A -
A +
İstanbul'da başlayan gösteriler çeşitli şehirlerde devam ediyor. Görünen o ki bir müddet daha devam edecek. Olayların nedenleri ve geleceği tartışılıyor, arka plana dair yapılan açıklamalar ise birbirinden farklı.Yapılan yorumlar insanların, kimlik, ideoloji ve politik tercihine göre değişiyor.
Protestolar uzadıkça, gösterilerin karakteri ve taşıyıcı aktörlerin kimlikleri de değişiyor. Başlangıç aşamasında sahnede olmayan bazı radikal gruplar daha belirgin ve etkin hale geliyorlar. Gelişmeleri doğru analiz edebilmek için protestoların ilk günlerinin söylem ve aktörler ile sonrasını birbirinden ayırmak gerekiyor. Bu farklılaşma sadece Türkiye'deki olaylara mahsus değil. Kendiliğinden gelişen bu tip toplumsal tepkilerde benzer eğilimleri görmek mümkün.
Protestocu toplulukların başlangıçta lidersiz, plansız ve örgütsüz olması iki yönlü hassasiyet oluşturdu. Birincisi, kendiliğinden başlayan toplumsal tepki hareketleri kolayca daha küçük, ancak disiplinli ve planlı gruplar tarafından ele geçirilebilir, tepkiler farklı yönlere çekilebilir. Nitekim geçmişte bu tip örnekler çokça yaşanmıştır. Anlaşılması gereken diğer husus, böylesi durumlarda eylemcilerin kontrolü ve uzlaşmak için muhatap bulunması, taleplerin netleşmesi oldukça zordur. Bu nedenle, hükümet sorunu siyasi olarak gördüğünü açıklasa da muhatap bulamadığı ve net talep listesi olmadığı için sorunu kolaylıkla bir polisiye olay olmaktan çıkartamaz ve taleplere cevap veremez.
Demokratik hak arayışı bir yana hükümet cephesinin bu zorluklarını görmek gerekir. Hükümet, gösteriler uzadıkça radikal grupların etkin olacağını ve kitleleri manipüle edebileceğinden kaygı duyuyor. Elbette, bu fikri destekleyecek birçok neden var. Özelliklede Suriye'de devam eden iç savaş gibi. Nitekim kısa süre önce Reyhanlı'da meydana gelen saldırı dikkate alınacak olursa işin ciddiyeti görülebilir. Hükümet bu konuda yalnız değil ve benzer kaygıları MHP yönetiminin de taşıdığını görüyoruz.
Gösterilerde ön plana çıkan radikal grupların sayısı arttıkça göstericilerin talep listesi Taksim projesinin dışına taşmaya devam ediyor. Anlaşılan liste önümüzdeki günlerde daha da uzayacak.
Dikkat çeken bir diğer gelişme ise ABD ve AB'nin tutumu. Başlangıçta Başbakan Erdoğan'a karşı oluşan tepkiyi gizli bir memnuniyetle karşılayan bu ülkeler, sorun daha karmaşık hale geldikçe "ekonomik ve politik çıkarları" gereği kaygılanmaya başladılar.
Görünen o ki, kısa sürede ortalığın yatışması ve tepkilerin duygusallıktan uzaklaşması herkesin yararına olacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.