Örtülü hareketler ve hedefteki ülke: Türkiye

A -
A +

Gezi parkı ile başlayan olayların farklı alanlardaki yansımalarını görebiliyoruz. Her yorumcu ilgi alanı ve kendi penceresinden olaylara bir açıklama getirmeye çalışıyor. Bu çerçevede "yabancı aktörlerin rolü" üzerine yapılan tartışmalar dikkat çekici.

İstihbarat örgütleri ülkelerinin çıkarlarını korumak için üç temel fonksiyona sahiptirler. Politik karar alıcıları sürprizlerden korumak ve doğru karar almalarını sağlamak için istihbarat üretmek, rakip ülkelerin istihbarat faaliyetlerine karşı koymak ve örtülü operasyonlar.
Başbakan Erdoğan, ısrarla, olaylarda yabancı parmağı olduğunu ileri sürüyor. Anlaşılan elinde bu kanaate sahip olmasına yetecek kadar istihbarat var.
Örtülü hareketler bir ülkenin politik çıkarlarını gerçekleştirmek için yabancı bir ülkede, halkın politik, askeri, ekonomik, sosyal davranışlarını etkilemeye yönelik gizli faaliyetler olarak tanımlanır.
Örtülü hareketler, propagandadan politik aktiviteye, ekonomik/mali manipülasyondan, sabotaja,  hükümet darbesinden, paramiliter hareketlere kadar geniş bir yelpazede sınıflandırılır. Yelpazede şiddetin seviyesindeki farklılık kadar, üçüncü tarafın her durumda rolünü icra etmesi esastır. Örtülü hareketlerde başarı, iyi bir planlamaya işlevsel argümanlar üretmeye, gizliliğe ve stratejinin nereye kurulacağı ile yakından ilgilidir.
Günümüz dünyasında propaganda ve politik aktivite ile yürütülen örtülü hareketlerde başarı ihtimali stratejinin şu dört alana kurulması ile artar. Bu konular zamanın ruhuna uygundur ve kolaylıkla alıcı bulunur. Üstelik örtülü hareketin sahiplerine de mükemmel kamuflaj sağlar. Yine politik aktiviteler bunların etrafında dönüyorsa dikkatli olmalısınız.
Birincisi, ağaç, çiçek doğa ile başlayan çevre politikaları. İkincisi, baskı altında ve ayrımcılığa uğramış "kadınlar" ile "azınlıklar". Üç, devlet gücü ile serbest piyasa kurallarına müdahale. Karşı karşıya kaldığınız tabloda bu unsurlar varsa kısa sürede şimşekleri üzerinize çekeceksiniz demektir.
Elbette olup biten her şeyi "yabancı parmağı" ile açıklayamayız.  Ancak, Başbakan Erdoğan'ın politikalarından rahatsız olan, mevcut durumu çıkarlarına uygun görmeyen ülkelerin örtülü hareket yapabilmeleri için uygun şartların oluştuğuna inandıklarını söyleyebiliriz. Nitekim, hiç kimse CNN International'ın  9.5 saat canlı yayını sadece habercilik kaygısı ile yaptığına inanmamızı beklemesin. Sahi, Birinci Körfez Savaşı sırasında başarı ile uygulanmış ve literatüre girmiş, "CNN etkisi" diye bir şey yok muydu? Ya da son zamanlarda benzer rolü üslenen El Cezire etkisi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.