Suriye ve Türkiye'nin güvenlik sorunları
25 Mayıs 2013 01:00
Küresel tartışmalar ve Suriye'deki gelişmeler Esad'ın kısa sürede iktidardan gitmeyeceğini gösteriyor. Cenevre'de yapılacak ikinci toplantı bu konuda yeni ve önemli ipuçları verecek. Nitekim, Türkiye de Esad'ın gidişinin çok hızlı ve kolay olmayacağını görüyor. Bu çerçevede Suriye iç savaşı, Türkiye için sadece bir dış politika değil iç politika sorunu haline dönüşme potansiyeline sahip. Özellikle de önümüzdeki yıl üç defa sandığa gidilecek olması dikkate alınırsa. Elbette bu durum bir hassasiyet oluşturuyor.
Hükümet, önümüzdeki günlerde Suriye'deki gelişmelere karşı daha duyarlı olacaktır. Erdoğan'ın pragmatik kişiliği ve yeni durumları kavrama yeteneği sorunun yönetilmesinde en büyük avantaj.
Buna rağmen, Suriye kaynaklı sorunlar Türkiye'yi; güvenlik, ekonomik ve sosyal açılardan zorlayabilir. Hükümet, Suriye'den kaynaklanan ekonomik ve sosyal sorunların üstesinden kolaylıkla gelebilecek güce sahip. Nitekim, bugüne kadar mültecilere bir milyar dolara yakın harcama yapılmasına rağmen kamuoyundan ciddi bir itiraz gelmedi. Harcamalar sürse de bu durum hükümeti etkilemeyecektir.
Hükümeti zorlayabilecek alan güvenlik konusudur. Sığınmacıların sebep olabileceği sıradan polisiye olaylar bir yana, politik amaçlı güvenlik sorunlarını dört başlık altında toplayabiliriz.
Birincisi, Suriye istihbaratının Türkiye içinde Reyhanlı benzeri örtülü operasyon yapma girişimi ve kapasitesi. Suriye istihbaratı, seçimleri etkilemek için etnik/sekteryan fay hatlarını harekete geçirmeyi deneyebilir. Bu amaçla, bombalı saldırı, sabotaj ve suikast gibi örtülü operasyon girişimlerini sürdürebilir...
Yine, Hükümet önümüzdeki günlerde ABD'nin terör örgütleri listesine aldığı El-Nusra gibi grupları dışlayabilir. Bu yeni politika örgütler üzerinde hayal kırıklığına neden olabilir. Gerek Türk vatandaşı, gerekse diğer ülkelerden gelen radikaller hedeflerini ve ilgilerini değiştirebilirler. Bir diğer güvenlik sorunu, PKK ile müzakerelerin gidişatından kaynaklanabilir. Son olarak, Suriye tarafında artan savaş ağalarının gücünü de göz ardı etmemek gerekir.
Tartışmaların sürdüğü bugünlerde, bir İl Jandarma Komutanlığından sızan değerlendirme notu güvenlik tartışmalarını alevlendirdi. Tıpkı ABD'li er Manning'in Wikileaksta oynadığı rolün benzerini bu defa bir jandarma eri oynadı.
Sonuçta; güvenlik ortamının değişim hızına ayak uyduracak zihinlere, karar alma süreçlerine, bütçeye, yasalara, teknik kapasiteye ve insan sermayesine ihtiyacımız olduğu gerçeğini görmemiz gerekiyor.