Ağrısız şişliklere dikkat

Ziyneti Kocabıyık

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen ve ölüm sebepleri arasında ikinci sırada yer alan hastalık. Bütün dünyada yılda bir milyondan fazla kadın meme kanseri teşhisi alıyor. Hastalık, yılda 400 binden fazla kadının ölümüne sebep oluyor.
Meme kanserinin, erken teşhisi sayesinde tedavide başarılı sonuçların alınabildiği bir kanser türü olduğunu söyleyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serdar Turhal, en sık görülen belirtinin meme dokusundan daha sert ve ağrılı olmayan kitle olduğunu belirterek “Daha nadir görülen belirtiler arasında meme cilt dokusunda olan kızarıklık ya da portakal kabuğu görünümü, meme ucunda içeri çekiklik, meme ucundan akıntı ve ağrı sayılabilir. Ancak düzenli mamografi çekimi ile kanser henüz bu aşamaya gelmeden teşhis edilmelidir” dedi. 

GENETİK GEÇİŞ ÖNEMLİ

Meme kanserinde aile öyküsü önemli bir risk grubunu oluşturuyor. Bugün meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 10-15’inin genetik geçişi olduğu biliniyor. Kan analizi tespit edilebilen BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonunun olduğu kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerekiyor. 

AİLEDE VARSA RİSK ARTIYOR

Meme kanserini erken dönemde teşhis edebilmek için yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor.
- Her kadın 20 yaşından itibaren olmak üzere ömür boyu ayda bir defa kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır.
- Birinci derece akrabasında meme kanseri görülen kadının, akrabasına kanser teşhisi konulduğu yaştan 10 yıl önce mamografik takibinin başlaması gerekir. 
- Hiç şikâyeti olmasa da 20- 40 yaşları arasında 3 yılda bir defa meme hastalıkları konusunda tecrübeli bir uzmana muayene olmalıdır. Bu muayene,  40 yaşından sonra ömür boyu yılda bir defa tekrarlanmalıdır.
- 40- 49 yaş arasında kişi riskli bir durumda değilse
iki yılda bir, riskli ise yılda bir mamografi çektirmelidir.
50 yaşından itibaren yılda bir, bazı uzmanlara göre ise hastanın risk durumuna bağlı olarak 2 yılda bir mamografi çektirilmelidir.