Yenidoğan Bebekelerde Beyin ve Zeka Gelişimi

Yenidoğan Bebekelerde Beyin ve Zeka Gelişimi

YAŞAM Haberleri

Tüm ebeveynler bebeklerini büyütürken onunla ilgili gelişimini yakından takip eder ve bebeğinin mümkün olduğunca hızlı ve doğru gelişmesini arzular.

Aslına bakarsanız bebek dünyası endüstrisinin büyük oyuncuları olan Lego, Chicco gibi firmaların da milyon dolarlık yatırımlar yaptığı oyuncak sektörü sadece bu gerçeğin üzerine kurulmuştur. Bahsettiğimiz konu bebeklerin zihinsel gelişiminin maksimize edilmesinden başka bir şey değil tabiki. Bebeklerin tükettiği anne sütünden, anne sütü yetersiz ise tüketmek durumunda kaldığı Milupa , Bebelac gibi markaların sunduğu hazır mamalara ve oynadığı oyunlara kadar farklı değişkenlere bağlı olan bu konuyu biraz daha detaylandıralım.

Bir bebeğin anne karnında bulunduğu dönemde beyni içerisinde beyin hücreleri ve sinir hücreleri (nöron) oluşur. Oluşan bu nöronlar arasında, doğumdan itibaren bağlantılar (sinapsis) oluşmaya başlar ve ilk 1 yıllık sürede bebek beyni içerisinde milyarlarca sinanpsis oluşmuş hale gelir. Bu sinapsisler ile birey özellikleri olan düşünme ve duygusal davranışlar gelişmeye başlar. Bu gelişim öncesinde bebekler yalnızca refleksleri ile hareket ederler. Sinanpsisler yalnızca uyarılan nöronların arasında gerçekleşir ve buradaki en önemli noktada 1 yaşına kadar bebeğin mümkün olabildiğince çok sayıda beyin hücresini bir şekilde uyarabiliyor olmaktır. Bebekler bu dönemde ne kadar farklı tecrübe yaşayabilirlerse o kadar fazla sayıda nöronları uyarılmış olur. Tecrübe olarak bahsettiğimiz konu da bebeklerin dış ortamda bulunması, anne – babanın bebek ile kurduğu iletişim, bebeğin günlük bakımı sırasında onunla yetişkin bir bireymişcesine kurulan diyaloglar, bebeklerin çıkardığı sesler sonrasında onlardan bir cevap almış gibi normal bir şekilde konuşmaya devam etmek, bebeğinize kitap okuyarak farklı sesleri duymasını sağlamak, sıcak-soğuk, ıslak-kuru gibi zıt kavramları dokunarak anlamasını sağlamak, bebeğin farklı ortam zeminler ile direkt temas etmesine izin vermek gibi gündelik hayatın gerçekleri ile karşılasmasını sağlamaktır.

Belirtilen teorilere göre, bir bebek 2 yaşını doldurup 3 yaşına geldiğinde beynindeki hücrelerden henüz uyarılmamış olanlar artık elenir ve uyarılmaz. Beyin, o güne kadarki deneyimlerinden hangi hücreler ile hayatının kalanına devam edeceğine karar verir ve bundan sonraki dönemde bebek 6 yaşına gelinceye kadar beynin fiziksel gelişimi büyük ölçüde tamamlanır. Bu sürede, daha önce uyarılmış olan nöronlar büyür ve nbsp; sinanpsisler güçlendirilir. İlk 10 yıl içerisinde bebeğin karşılaştığı tüm olumlu-olumsuz durumlar ( sevgi, ilgi yada anne-baba kavgası ve aile şiddeti gibi) o bebeğin ileriki hayatına yönelik kalıntılarını bırakır. Dolayısıyla toplumdaki genel kanının aksine, bebeklerinin gelişimi için 3 yaşından sonra adım atmaya çalışan ebeveynler aslında çok büyük bir yanlışın altına imza atmaktadırlar. Bebekler, doğdukları ilk gün itibariyle daha gelişebilir ve daha hızlı öğrenebilir ve kavrayabilir durumdadırlar. Bu hızlı anlama ve algılama yeteneği, bebek belli bir yaşı geçtikten sonra ergenliğe doğru giden yolda gün geçtikçe azalır. Bu nedenle bebek, 0-3 yaş aralığında uykusundan beslenmesine, iletişiminden – oyun oynamasına kadar tüm süreçlerinde hep yeni şeyler öğrenir ve bunları kaydeder. Ebeveynlerin bu nedenle bebekleri ile olan ilişkilerine dikkat etmeleri çok önemlidir. Söz gelimi bir annenin tüm gün boyunca bebeği ile yalnız başına ilgilenmesi de doğru bir davranış değildir. Annenin de bireysel bir hayatı olmalı ve düzenli aralılarla doğum öncesinde hobi olarak gerçekleştirdiği alışkanlıklarını korumaya devam etmelidir. Böylelikle bebeğinin yanında daha mutlu ve enerjik olabilecek, annenin pozitif enerjisi de direkt olarak bebeğe yansıyacaktır.

Bebeğin yanında geçirilen her an, her dakika, onun ileriki hayatında yansıması görülebilecek bir etki bırakma olasılığına sahiptir. Bu nedenle ebeveynlerin bebeklerinin yanında olabildiğince kaliteli zaman geçiriyor olmaları gerekmektedir.

Bu bir ilandır

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...