Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Bayramı yaşayan daha güçlü

Düzenleyen:
Bayramı yaşayan daha güçlü

YAŞAM Haberleri

Yılın en heyecanlı ve en çok hatırlanan anları bayramlar... Bayram yemekleri, bayramlaşmalar, kıyafetler derken mutlu geçen bayramlar aile bağlılığını güçlendiriyor, çocuklarda kendine güveni pekiştiriyor...

CANAN ERASLAN

Nerede o eski bayramlar...
Hemen hemen her bayramda, genç-yaşlı demeksizin birçoğumuzun kullandığı bir özlem cümlesi bu...
Özlüyoruz heyecanla alınan bayramlıkları, kırmızı ayakkabıları giymek için sabahı sabırsızlıkla beklediğimiz, alacağımız harçlıklarla hayaller kurduğumuz çocukluk günlerimizi...
Aileyle bayramlaşmanın ardından ‘koparılan’ izinle gerçekleşen arkadaş buluşmalarının verdiği gençlik neşesini...
Yaş ilerledikçe çocukları mutlu ederek mutlu olmayı, onların ziyaretleriyle gururlanmayı, dost-akraba-komşu ziyaretleriyle bayramı bayram gibi yaşamayı...
Özlüyoruz hep...
Şimdilerde 3 günlük bayram izinleri ‘güneye kaçmak’ için bir fırsat gibi beklenir oldu.
Son günlerde bir turizm firmasının reklam filminde olduğu gibi “Bir bayram tatilleri var yavrularımın. Gezsinler tabii... Dönüşte uğrarlar nasılsa” dedirtiyoruz annelerimize, babalarımıza... Ağlatıyoruz onları. Bayramları gururla hatırlayacakları günler olarak değil, hüzün günleri olarak yaşatıyoruz; onlar göçüp gittiğinde, onların yaşına geldiğimizde daha acı gözyaşı dökeceğimizi düşünmeden...
Hâlbuki biliyor musunuz ki, bayramlaşmalar, alınacak bayramlıklar, büyüklerden alınan harçlıklar, oyuncaklar, şekerler gibi geçmişten gelen bayram âdetleri, çocuklarda aidiyet duygusunun gelişmesine, kendine güven hissinin artmasına vesile olan en önemli anılar... Bunu uzmanlar da söylüyor. 
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ece Eryılmaz, çocukların bu gelenekleri sevinç, heyecan, coşku gibi duygular aracılığıyla ‘içselleştirdiğine’ dikkat çekiyor. Yılmaz’a göre her bayram ailece kutlamalar sadece o anı değil, gelecek yıllar için de mutlu anlar oluşturmaya fırsat sağlıyor. Küçüklerin büyükleri ziyaret etmesi, büyüklerin ‘eski bayramları’ anlatması çocuklarda kuşaktan kuşağa aktarılacak en önemli mirasın oluşmasını sağlıyor: sevgiyi... 

Çocuklar sevgiyi de görerek öğreniyor
Sayfayı takip edenler bilir; sık sık çocukların öğrenmesindeki en önemli unsurun ‘görmek’ olduğunu tekrarlarım. Bir çocuğa büyüklerine saygılı olmayı ne kadar söylerseniz söyleyin, siz kendi büyüklerinize saygıyla yaklaşmıyorsanız, öğüdünüz boşuna. Siz annenize, babanıza, ailenize ne kadar ilgi gösterirseniz, çocuk da o derece düşkün olacaktır size. Siz bugün “3 gün iznim var zaten, tatile gitmeliyim” diyorsanız, gelecekte onları boşuna bekleyeceksiniz. Yani, çocuk görerek öğrenir. Bayramları da...

Ayakta kalmak için 4 kez sarılmak gerek
Uzmanlar, sevgi bağı güçlü olan bireylerde bedensel hastalıkların dahi daha az görüldüğüne dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü aile terapisti Virginia Satir de diyor ki “Ayakta kalabilmek için günde 4 kez kucaklanmaya ihtiyacımız var. Başarı için 8 kere sarılmaya, büyümek için ise günde 12 defa kucaklanmaya ihtiyacımız var...” Yine Virginia Satir’in anlattığına göre, sorunlu kişilerin aile ilişkileri bozuk. Daha sık hastalananlar ise sevgisiz...

Mutlu anı biriktirmek bayramla mümkün
Çocuklar, bayram ziyaretlerinde çeşitli kesimlerden, değişik yaşlarda, farklı kültür ve karakterlerle karşılaşıp onlarla iletişim kurmayı da öğrenir. Bu gelecek yıllar için sosyal bir kaynak oluştururken, arkadaş edinmeyi kolaylaştırır, iletişimi ve sosyal becerileri geliştirir, farkla yaşlarda insanların birlikte yapacağı bayram ziyaretleri sayesinde paylaşma becerisini öğrenmelerini sağlar. Yani, bayramları sadece büyükleri mutlu etmek için değil, geleceğimiz olan çocukların gelişimi için de ‘geleneklere göre’ kutlamalıyız.

 

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...