Enerji tekellerinin gözü doymaz vahşiliği

A -
A +
Enerji, Türkiye’nin en temel iki üç meselesinin başında geliyor.
Ve hakkını yememek gerek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bana göre enerjinin ülkemiz açısından önemini şimdiye kadar en çok idrak etmiş siyasetçi olarak dikkat çekiyor. Hele yenilenebilir enerjide yaptıkları, hayata geçirdiği ve geçirilecek projeler olağanüstü.
Yalnızca bu değil tabii.
Geçtiğimiz gün “Sonsuz Enerji” adlı bir internet sitesi keşfettim(*). Adına bakarak bu Tuncay Özkan’gillerin ve bir takım darbeci generallerin tanıttığı malum “Erke motoru olmasın bu sakın?” diye aklımdan geçirmedim değil.
İçine baktığımda ise tam tersine beni şaşırttı. Haber ve bilgi açısından değerli ve kaynak olabilecek türden çok ilginç yazılar yer alıyor sitede. Sitedeki bir yazı da ilgimi çekti bu arada. Başlığı şöyle:
“Türkiye akaryakıt piyasası 8’den, LPG piyasası 9’dan büyüktür!”
Beytül Bozkurt imzalı yazı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan ve geçen ay Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen bir yasa tasarısında, yurt içi pazar payı yüzde 2’nin altında olan LPG dağıtıcıları ile ilgili getirilen düzenleme hakkında.
Yasa tasarısına göre yurt içi pazar payı yüzde 2’nin altında olan bu LPG dağıtıcıları “Ulusal stok yükümlülüğü”nden muaf tutulacaklar.
Bunun ne anlama geldiğini yasa teklifinin gerekçesinden okuduğumuzda anlıyoruz. Gerekçede sektördeki küçük dağıtıcıların büyük stoklama yatırımı yapma ve günlük yakıtı kullanmadan tutma zorunluluklarının, onları büyük dağıtım şirketlerine karşı dezavantajlı hâle getirdiği belirtilmekte.
Böylece görece az gelişmiş bölgelerde faaliyet gösteren bu küçük dağıtıcı firmalar, belli bir sermaye birikimi için stoklama yatırımı gibi yüksek maliyet ve finansman gerektiren bir yükten kurtarılmak istenmekte. Tabii buna tüketicinin de daha rekabetçi fiyatlarda ucuza ürün bulabilmesi düşüncesi eşlik etmekte.
“İşte budur” dedim yazıyı okuyunca.
Halkın iktidarı olmanın yolu, küçük işletmeleri tekellerden koruyacak bu tür uygulamalardan geçer. 16 Nisan referandumu öncesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in bir milyondan fazla küçük süt üreticisini mağdur, süt-peynir üreticisi tekelleri memnun edecek çeşitli uygulamaları devreye sokmaya kalkışması yüzünden dehşete düşmüş ve bu durumu da defalarca yazmıştım. Çok eminim, 16 Nisan referandumunda daha yüksek bir oy oranının çıkmamasında benzer girişimlerin ciddi şekilde etkisi oldu.
Ancaaaak!
Yakında Meclis Genel Kurulunda yasalaşması beklenen bu tasarı enerji piyasasının büyük şirketlerini rahatsız etti ve onların medyada sponsor edilen kalemşorları tasarıya hemen itiraz etmeye, klişe cümlelerle bunun “eşitlikçi” piyasa ortamına zarar vereceğini yazarak yasa tasarısının içeriğini zehirlemeye giriştiler.
İşin tuhaf yanı şu. Aslı astarı olmayan, gerekçesinden söz edilmeden yıpratılmak istenen tasarının karşısında konumlanan enerji devleri zaten piyasanın sadece yüzde 20-21’ine tekabül eden küçük LPG işletmelerini de silip yutmak ve tekelleşme oranını yüzde 99’a çıkarmak istiyorlar.
Türkiye gibi sosyal refah devleti olma yolunda önemli adımlar atan bir ülkede bunun adı vahşi kapitalizmdir, başka bir şey değil.
Kısaca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Hükûmeti bu tasarıdan dolayı yeniden kutluyor ve tüm saldırılara rağmen tasarının arkasında duracağını adım gibi biliyorum.
(*)https://www.sonsuzenerji.org/single-post/2018/03/05/T%C3%BCrkiye-akaryak%C4%B1t-piyasas%C4%B1-8%E2%80%99den-LPG-piyasas%C4%B1-9%E2%80%99dan-b%C3%BCy%C3%BCkt%C3%BCr
 
Kadınlar…
8 Mart’ta onları konuşuyoruz yeniden. Aslında kahrolası şiddet olayları nedeniyle hep konuşuyoruz. Ben 8 Mart’ta bir şey söylemek yerine Hülya Avşar’ın o çok tartışılan “Kadının, sarıldığı zaman, kolunun altına girebileceği bir erkek olmamalı mı?” sorusuna hiç terk etmediği Çerkes zarafetiyle yanıt veren Aktör Mehmet Aslantuğ’a bırakıyorum sözü:
"Söylediğin çok anlaşılır bir duygu ama bunu şöyle formüle etmek zorundayız. Bu erkeğe de anlam katar, kadına da... Bu duyguları koruyalım ama kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına yanılgılarına bırakmamalı"
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

Pişman olmuş FETÖ’cüleri cezalandıran kurumlar
28 Şubat cuntası, sosyalistler ve Ufuk Uras’ın yanıtı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.