EĞİTİMİN NERESİNDEYİZ?!

Sesli Dinle
A -
A +

İlkokul çağından yüksek öğretime kadar,

 

Eğitimde sayısız dönüşüme tanık olduk.

 

Öğretmeni, öğrenciyi ilgilendiren,

 

Birçok yeniliğe imza atıldı.

 

Peki bunlar yeterli mi?

 

Elbette değil…

 

Bir ülkenin;

 

Kalkınması, büyümesi, ilerlemesi,

 

Eğitime verilen önemin göstergesidir.

 

Sınıf sayısını artırmak,

 

Bedava kitap dağıtmak,

 

Yeni üniversiteler kurmak,

 

Okul çeşitliliğini artırmak,

 

Mesleki eğitimi önemsemek,

 

Yapay zekâ gibi yeniliklere açık olmak,

 

Öğrencilere burs, kredi vermek,

 

Barınma ihtiyaçlarını karşılamak,

 

Tabii ki çok önemlidir.

 

Ancak daha da önemlisi;

 

Öğretmeni, akademisyeni yetiştirmektir.

 

Kaliteli eğitim alan,

 

Kaliteli öğrenci yetiştirir.

 

Millî-manevi değerlere bağlı,

 

Ülkesini, vatanını, bayrağını seven,

 

Kuşakların yetiştirilmesi,

 

Öğretmenin yetiştirilmesine bağlıdır.

 

Bir de YÖK ile MEB’in koordinasyonuna…

 

Bir süre önce düşüncelerimizi aktarmıştık.

 

Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin,

 

Öğretmenliği öncelikli mesele olarak görüyor.

 

YÖK ile de çok sıkı diyalog, koordinasyon içinde.

 

Öğretmenlerin eğitimi konusunda,

 

Önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler olabilir.

 

YÖK Başkanı Erol Özvar da değerli bir bilim adamı.

 

Çok iyi iş birliği yapacaklarından eminim.

 

Şunu unutmayalım ki:

 

Öğretmen nasılsa sınıf da öyledir.

 

EĞİTİMİN NERESİNDEYİZ?!

 

     ***

 

Özvar Hocam, bize geçenlerde mektup gönderdi.

 

Üniversitelerimizin uluslararası başarısına yönelik.

 

Size de kısaca bilgi aktarmak isterim.

 

Bilimsel doküman üretiminde dünyada17. sıradayız.

 

Uluslararası arenada 66 bin 516 yayınımız var.

 

Sıralamaya 25 üniversitemiz girmiş.

 

ODTÜ, İTÜ ve Koç ilk 500’de…

 

Bunlar;

 

YÖK’ün hayata geçirdiği;

 

Uluslararası Araştırmacı,

 

Temel Bilimlerde Genç Beyinler,

 

Temel Bilimlerde Doktora Sonrası Araştırma,

 

Akademik Birikim, 

 

Uluslararası Bilim İnsanları Destek gibi,

 

Sayısız projeleri sayesinde…

 

Özvar Hoca’nın hedefi:

 

Başarı sıralamasında daha üst basamaklara çıkmak.

 

 

 

 

 

İSABETLİ TERCİH

 

 

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar…

 

İTÜ Makine Mühendisliği mezunu.

 

Yüksek lisansı ise Ekonomi Hukuku ve Uluslararası İlişkiler…

 

Bununla da yetinmemiş;

 

“Enerji Ekonomisi ve Politikası" üzerine doktora  yapmış.

 

Enerji Bakanlığı bünyesinde:

 

Müsteşar Yardımcılığı, Genel Müdürlük görevlerini yürütmüş.

 

EPDK’da Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulunmuş.

 

Uluslararası kuruluşlarda da aktif görev almış.

 

Hâlen Dünya Enerji Konseyi’nin Türkiye Başkanı.

 

Seçimler öncesinde bakan yardımcısıydı.

 

Şimdi Bakan, Yüzyılın Kabinesinde

 

Yerinde ve çok isabetli bir tercih.

 

Enerji Bakanlığına;

 

Ancak bu kadar enerji dolu, pozitif, çalışkan biri yakışabilirdi.

 

Dışa bağımlılıktan kurtulma,

 

Cari açığımızı kapatma,

 

Alternatif enerji kaynaklarını devreye sokma konusunda,

 

Çok başarılı çalışma yapma potansiyeline sahip bir isim.

 

Enerjide verimlilik ve tasarrufa özel bir önem veriyor.

 

Küresel ısınmayı önlemeye katkı sunmak istiyor.

 

"Verimlilik ve tasarruf kamuoyu farkındalığı ile olur" diyor.

 

Toplumun bütün kesimlerini toplumsal seferberliğe çağırıyor.

 

Ulusal verimlilik konusunda 2. faz çalışmalarını sürdürüyor.

 

Allah yardımcısı olsun.

 

Yaptığımız röportajımızı sayfalarımızda okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

HEZEYAN VE  ÖZCAN

 

 

 

Göçmenlere meydan okudu.

 

Kamuoyunun gündemine oturdu.

 

Şimdi de Kılıçdaroğlu’na cephe aldı.

 

Bolu-Ankara arasında yolları arşınlıyor.

 

Değişimin yılmaz savunucusu.

 

Kimden bahsediyoruz.

 

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan.

 

Parti yönetimi  kale almayacak.

 

Binaya giremeyecek ya…

 

Açıyor ağzını yumuyor gözünü.

 

“Parti Kılıçdaroğlu’nun babasının çiftliği değil” diyor.

 

Özcan haklı ama bu söylemi doğru değil.

 

Parti, babasının değil  ama Bay Kemal’in öz malı,

 

Hiç kimse ondan alamaz.

 

İstediği gibi kullanabilir.

 

Ele geçirmek için çok mücadele verdi!

 

Ne ağır topları devre dışı bıraktı.

 

Nice çınarları devirdi.

 

"Değişim" diyenlerin hepsini ezdi.

 

Her babayiğidin harcı değildir.

 

Yıllardır, seçim kaybediyor ama...

 

Koltuğunu korumayı başarıyor.

 

İşte işin sırrı burada:

 

Yenildikçe koltuğu daha da garantiliyor!..

 

 

 

 

 

GELECEĞİ ÖNCEDEN GÖRMEK

 

 

 

TÜİK açıkladı.

 

Geçen yılın verilerine göre;

 

Dünya nüfusu 8 milyarın üzerinde.

 

Türkiye’nin nüfusu ise 85 milyona yakın.

 

Yaşayan her yüz insandan biri Türk.

 

Atalarımız boşuna dememişler,

 

Vakti zamanında, bugünleri görerek.

 

 “Bir Türk dünyaya bedeldir” diye.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.