HANGİ ANAYASA?

Sesli Dinle
A -
A +
Toplam 177 maddeden oluşuyor.
20’den fazla değişime uğramış.
119 maddesi yeniden düzenlenmiş.
Dokunulmayan madde sayısı 58.
184 temel konu yenilenmiş.
Biraz daha detaylandıralım isterseniz:
Dili, cümlesi erozyona uğrayan,
Ne demek istediği anlaşılmayan,
Her tarafı delik deşik edilmiş.
Âdeta yamalı bohçaya dönüşmüş,
Tutarlılığını kaybetmiş,
Demokratik yönü olmayan,
Çağın gerisinde kalmış,
Raf ömrünü doldurmuş,
Pejmürde bir metin…
Neden bahsediyoruz?
1982 Anayasasından…
     ***
Bugüne kadar dört Anayasa yapmışız;
1921, 1924, 1961 ve 1982’de.
Son iki anayasa askerî cunta,
Yani darbe anayasası.
Artık, bu ayıba son verme zamanı.
Türkiye’nin 2. yüzyılına yakışan,
Demokratik olgunluğa sahip,
Kuvvetler ayrılığına önem veren,
Meşruiyeti tartışılmayan,
Sivil, sosyal, kuşatıcı, özgürlükçü,
Koruyucu, demokratik, adaletçi,
İçinde bulunduğumuz çağa uygun,
Gelecek kuşaklara hitap eden,
Halkın hür iradesinin eseri,
Üniter yapıyı, bayrağı,
Vatanı, devleti koruyan
Yeni bir Anayasaya ihtiyacımız var.
     ***
Sayın Erdoğan, bunun ilk işaretini verdi.
Külliye’deki göreve başlama töreninde.
Siyasi partilere çağrıda bulunarak:
"Demokrasimizi;
Özgürlükçü, sivil, kuşatıcı
bir anayasayla güçlendirelim" diye
21 yıllık iktidarı döneminde;
Yürütmede, yasamada, yargıda,
Kişisel hak ve hürriyetlerde,
Köklü reformlara imza adan Erdoğan,
Sivil ve özgürlükçü Anayasayla:
Cumhuriyetimizin 2. yüzyılını taçlandırmak istiyor.
Meclisimizin yeni Başkanı Numan Kurtulmuş da söyledi.
Yeni Anayasayı yapma görevinin Meclis’te olduğunu.
Yeni dönemde;
Meclis’e büyük sorumluluk düşüyor.
Azimle, inançla, fedakârlıkla çalışarak;
Sade, anlaşılır, öz ve az maddeden ibaret,
Toplumun ihtiyacına cevap veren,
İlerici, reformist, demokratik,
Bir Anayasaya imza atmak.
Siyasi partiler kısır çekişmeleri bırakmalı.
Ülkemiz kısır çekişmelerden çok çekti.
Rekabeti, hırsı, hesaplaşmayı unutarak,
Şu parti, bu parti demeden,
İdeolojik saplantılardan,
“Sen-ben” kavgasından kurtulmalıyız.
Hepimiz ortak bir zeminde buluşmalıyız.
Dünya başka bir yerlere doğru gidiyor.
Değişen şartlara göre hareket etmeliyiz.
Yerimizi sağlam tahkim etmeliyiz.
Yeni Anayasa kaçınılmaz hâle geldi.
Daha önce;
AK Parti ile MHP ortak çalışma yapmıştı.
CHP de, taslak hazırlamıştı.
Ama orta yol bulunamamıştı.
Bir adım dahi ileri gidilememişti.
Yeni dönemde bu fırsatı kaçırmayalım.
Zamanın ruhunu çok iyi değerlendirelim.
Bir an evvel, hemen şimdi…
Şu ucube Anayasadan kurtulalım.
Şeker, un, yağ hazır.
Sıra helva yapmaya geldi.
Yeter ki heyecanla, şevkle, dört elle sarılalım.
Sayın vekillerimiz, sayın liderlerimiz...
 
 
DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN...
 
Değişim CHP’ye uzak bir kavram.
İstedikleri kadar ‘Değişiyoruz’ desinler
Değişemezler, değişmezler.
Siz bakmayın böyle konuştuklarına.
Değişim, zihniyet işidir, başaramazlar.
Değişimden anladıkları bahane bulmaktır.
Her seçim yenilgisinde bunu yaparlar.
     ***
Kemal Bey seçim sonrası sessizliğe bürünmüştü.
Geçenlerde sessizliğine son verdi.
CHP seçmeni merak ediyordu haklı olarak.
Beklenti içine girmişti.
"İstifa edecek mi,  etmeyecek mi?
Kurultayda yeniden aday olacak mı, olmayacak mı?"
Kemal Bey bu sorulara cevap vermedi.
Ama bir çırpıda açıkladı.
Seçim mağlubiyetinin suçlusunu. 
Suçlu kimdi?
Kırsalda, köylerde yaşayan seçmen.
Bunlar AK Parti’ye oy vermişlerdi.
Hem de bunları oy vermeye TRT etkilemişti.
Şehirlerde ise aydınlardan oy alıyorlardı.
Yani klasik CHP tanımlaması.
Halkı;
Cahil, okumamış diye küçümsemek.
Oy vermedi diye aşağılamak, hor görmek.
Hep aynı senaryo sahnede.
Her seçim sonrasında.
İzmir İl Başkanı geçenlerde ne demişti?
"Seçim sadece İzmir’de olsa Kılıçdaroğlu kazanırdı."
Bu zihniyet değil mi?
İstanbul’u, Trakya’yı,Türkiye’den ayırmaya kalkan,
İzmir’e bayrak tasarlayan, para basmak isteyen…
‘Değişim’ deyince akıllarına gelen bu işte.
Milletimiz asla unutmadı.
"Bidon kafa, göbeğini kaşıyan adam,
Benim oyumla çobanın oyu bir mi?"
Safsatalarını dile getiren,
Bu zihniyet ve bu zihniyetin yandaşlarını.
Sandıkta da gereğini yaptı.
Her seçimde de yapmaya devam edecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.