KERHEN MİLLİYETÇİLİK!..

Sesli Dinle
A -
A +
Milliyetçilik;
Sıradan bir dünya görüşü değildir.
Sıradan bir ideoloji değildir.
Sıradan bir felsefi görüş değildir.
Şuurla düşünmek, şuurla hareket etmektir.
Bu şuur da;
Tarihini bilmekle,
Kültürünü, medeniyetini sahiplenmekle,
İncelemekle, araştırmakla, okumakla kazanılır.
Türk Milliyetçiliği;
Değişime açıktır, evrenseldir.
Millî ve manevi değerlerini kaybetmeden,
Ama kendi özünü bozmadan yenileşmektir.
Bilimde, teknolojide dünya ile yarışmaktır.
Ülkeyi daha ileriye götürmektir.
Kardeşliktir, birliktir, beraberliktir.
Kıvançta ve tasada bir olmaktır.
Düşmana karşı tek vücut olmaktır.
Vatanını, milletini sevmektir.
Türk Milliyetçiliğinin yapı taşları;
Prof. Dr. Osman Turan’ı,
Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nu,
Prof. Dr. Mümtaz Turan’ı, Prof. Dr. Erol Güngör’ü,
Dündar Taşer’i, Nihal Atsız’ı, Arif Nihat Asya’yı,
Necip Fazıl’ı, Yılmaz Öztuna’yı,
Ve de Alpaslan Türkeş’i bilmek demektir
     ***
14 Mayıs seçiminin 1. turu sonuçlandı.
Cumhur İttifakı, ‘beka ve güven’i işledi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na 5 puan fark attı.
Millet İttifakı, umudunu bölücülere bağladı.
Bunun sonucunda da hezimet yaşadı.
28 Mayıs’ta 2. tur oylama yapılacak ya…
Her zaman olduğu gibi;
Bay Kemal çark etti.
Bu seferki çarkı çok farklıydı.
180 ya da 360 derecelik dönüş değildi.
Çemberi kırdı, kendini aştı.
Milliyetçi olmaya karar verdi.
Amacı Sinan Oğan’ın oylarını almaktı.
Peki başarılı olur mu?
Milliyetçileri etkileyebilir mi?
Bu ihtimal çok zayıf…
15 günde milliyetçi olunmaz!
Hem eşyanın tabiatına aykırı;
Hem de -dünya anlayışı ile- taban tabana zıt...
Kendinizi o dokunun hücresi gibi hissetmeseniz,
Feyiz alamazsınız, kitleleri etkileyemezsiniz.
Yani;
Buradan Bay Kemal’e ekmek çıkmaz.
Havanda su dövmekten farkı olmaz.
Millî irade;
28 Mayıs’ta sandığa gittiğinde,
Kimin ‘millî’ kimin ‘gayrı millî’ olduğuna karar verecek.
 
 
BÖYLE HESAP DOSTLAR BAŞINA!
 
Yaygın kanaattir.
Siyasette iki kere iki dört etmez.
Matematik hesabı tutmaz diye…
Sandıklar açıldı, sonuçları YSK yayımladı.
Erdoğan yüzde 49.52,
Kılıçdaroğlu yüzde 44.88…
Anketlerin pabucu dama atıldı.
Ama muhalifler ne yaptı?
Gel gör ki;
Hesaba uymayan hesabı da çarpıttılar.
Dört işleme zulmederek.
Yüzde 44.88, yüzde 49.52’den büyükmüş?
Nasıl olmuş bu izah edelim.
Kılıçdaroğlu ne dedi?
‘Değişim isteyenler, değişim istemeyenlerden fazla.’
Meral Hanım ne dedi?
‘Toplam seçmen sayısı baz alındığında,
Erdoğan’ın oyu yüzde 42.’
İşte size, ‘hesap uzmanı’ ile ‘tarih uzmanı’ hesabı…
Vay ki, vay hâlimize…
Matematik ilmi dile gelseydi:
‘MÖ’den bu yana bu işin içindeyim.
Benim bile bu hesaba aklım ermedi’ derdi.
Bilgisayara yaptırılsaydı kesin kafayı yerdi…
Başka ne diyelim ki?!.
 
 
YÖK EĞİTİME YÜK…(MÜ?)
 
Milliyetçilikten söz açmışken…
Millî eğitimden bahsetmekte de yarar var.
İktidar 20 yılda, çok mesafe katetti.
Birçok projeye imza attı.
Okul sayısı ve çeşitliliği artırıldı.
Mesleki eğitime büyük önem verildi.
Sanayi-okul iş birliği sağlandı.
Fırsat eşitliğinde önemli adımlar atıldı.
Öğretmen Temel Kanunu çıkarıldı.
Ama:
Sıkıntı çektiğimiz bir konu var.
Öğretmen yetiştirmede kaliteyi yakalayamadık.
Bu iş sadece MEB’in işi değil.
Bakanlık, YÖK’ün işini üstlenmiş gibi.
YÖK de elini taşın altına koymalı.
Üniversitelere büyük görev düşüyor.
Eğitim çevreleri beklenti içinde.
Fakültelerde müfredat değişikliğine gidilmeli.
Geçmişle-gelecek arasında köprü kuran,
Toplumun öz değerleriyle barışık,
Yerli ve millî değerleri özümsemiş,
Bayrak-vatan-millet sevgisiyle yoğrulmuş,
Sorgulayan, araştıran, idealist,
Akademik beceriye sahip,
Öğretmenlere ihtiyacımız var.
Ki, onlar da kendileri gibi öğrenci yetiştirsin.
 
 
SEÇİM MÂNİSİ
 
Tarlada patates soğan
Kaybetti “Kemal”le olan
Umutlar kaldı 2. tura  
İlk turun galibi Erdoğan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.