Tarihin sıfır noktası

Turizmin göz bebeği,

 

Tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla,

 

Dünyanın en zengin mutfağıyla,

 

Kurak topraklara hayat veren GAP’ıyla,

 

Peygamberlerin diyarı,

 

Medeniyetlerin merkezi,

 

Tarihin sıfır noktası,

 

Millî Mücadelenin şanlı direnişçisi…

 

Kadim şehir Şanlıurfa’dayız.

 

Bu nadide kentimize 10 yıl önce gelmiştim.

 

Son ziyaretime ise Kültür Yolu Festivali vesile oldu.

 

 

Aradan geçen sürede şehir çok değişmiş.

 

Farkı görmemek mümkün değil.

 

Her yönüyle çok zengin kent…

 

Sistematik bir şekilde ilerlemiş.

 

Hem eski hâlini korumuş,

 

Hem de kabuk değiştirmiş.

 

Yeniliklere yelken açarken;

 

Geleneklerinden inancından, benliğinden

 

Hiçbir zaman ufak da olsa taviz vermemiş.

 

Değerlerine değer katmış.

 

Toplumsal dokusunu muhafaza etmiş.

 

     ***                                                                         

 

İlk durağımız Arkeoloji ve Mozaik Müzesi…

 

En büyük müze komplekslerimizden biri aynı zamanda.

 

Müdür Yardımcısı Arkeolog Ahmet Yavuz Kır…

 

Mihmandarımız oldu, akan zamana eşlik ettik.

 

İnsanlığın sıfır noktasından yola çıktık.

 

Günümüze kadar soluk almadan geldik.

 

Gördük ki; hayat her daim devam ediyor

 

Dönüşümlerle gücüne güç katıyor.

 

Ama vazgeçilmez tamamlayıcıları insanlar…

 

Mesela Göbeklitepe…

 

 

Özetlemeye çalıştığımız hayatın ilk aşaması…

 

Ateşin serin ve selamet olduğu yer,

 

Halil Ür-Rahman Gölü’nün (Balıklıgöl)

 

Mutlaka görülmesi gerekiyor.

 

İnanç dünyasının sembolü…

 

Su gibi akıp giden hayatın ikinci aşaması.

 

Ve de İslami döneme geçiş…

 

Fâni hayatın üçüncü aşaması.

 

Konaklar, camiler, saraylar, kaleler,

 

Osmanlı yadigârı Hoşgörü Meydanı,

 

Nam-ı diğer Yorgancı Sokağı…

 

Şehri şekillendiren unsurlardan bazıları… 

 

     ***

 

Kültür Yolu Festivali’nden de bahsedelim.

 

Kültür Bakanı Mehmet Ersoy’un özel ilgi alanı...

 

Çok önemsediği bir proje…

 

Bu yıl 16 ilde yapılıyor.

 

Temel amacı;

 

Yerli ve yabancı turistleri çekmek,

 

Küçük esnaf ve sanatkârı korumak,

 

Ekonomiye katkı sağlamak,

 

Halkı sanatla bütünleştirmek…

 

 

Festivallerin organizasyonunu ise;

 

Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı üsleniyor.

 

Kısa adıyla TGA, müthiş başarılara imza atıyor.

 

Sadece Şanlıurfa’dan örnek verelim…

 

9 gün içinde 40 ayrı yerde,

 

300’den fazla etkinlik yapmak,

 

Toplumun her kesimine hitap etmek,

 

Öyle sıradan basit işler değil…

 

     ***

 

Yeri gelmişken dile getirelim.

 

Urfalılar misafirperverdir.

 

İkram etmekten zevk alırlar.

 

Damak zevkine hassasiyet gösterirler.

 

Peygamber geleneğini yaşatıyorlar.

 

Hazreti İbrahim’in her öğününde;

 

Mutlaka bir konuk bulunur,

 

İzzeti ikramda cömertmiş.

 

"Halil İbrahim Bereketi" Urfalıların şiarı âdeta.

 

Urfa’nın keçeciliği de meşhurdur, türküleri de;

 

"Eyvana serdim keçe

 

Nêçe bir ömrüm geçe

 

Acep o gün olur mu

 

Yârim elime geçe"

 

 

     ***

 

6 Şubat depremi bu güzide ilimizi de vurmuştu.

 

Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü’de…

 

179 kişi hayatını kaybetmiş,

 

9 bine yakın vatandaş da yaralanmıştı.

 

8 binden fazla ağır hasarlı,

 

3 bin civarında da orta hasarlı yapı vardı.

 

Riskli yapılar temizlenmiş.

 

Depremzedeler konutlarına kavuşuyor.

 

TOKİ seferberlik hâlinde.

 

2 bin 500 konut teslim edilmiş.

 

İnşallah geride kalanlar da;

 

Kısa sürede bitirilip hak sahiplerine verilir.