ZAN-İZAN-MİZAN

Sesli Dinle
A -
A +
Bolu’da halka hitap ediyor.
Ama kurduğu cümle çok ürkütücü ve itici.
“Helal oylarınızla seçilmek istiyorum.
Kılıçdaroğlu’na da helal oylarınızı verin” diyor.
Kutuplaşmalar, zıtlaşmalar yetmediği gibi…
Bir de helal-haram kavramı girdi gündemimize.
Haram oy nedir?
Kimler haram oy aldı?
Kimler haram oy verdi?
Haram oy vermenin-almanın vebali yok mu?
Bu sözleri hangi açıdan analiz edeceğiz?
Dinî mi, sosyolojik mi, psikolojik mi? 
Felsefi mi, siyasi mi?
Ya da ağızdan -öylesine- çıkmış söz olarak mı?
Mesela;
2018 yılında yapılan seçimde:
Cumhur İttifakı yüzde 50’nin üzerinde oy almıştı.
Bu kıstasa göre bu oyları haram mı sayacağız?
14 Mayıs’ta yapılacak seçimde yine Erdoğan kazandı diyelim…
Millî iradenin teveccühünü ‘haram’ diye mi yaftalayacağız?
64 milyon seçmenin iradesi ipotek altına girdi.
Millet İttifakı’na verilen oylar helal,
Cumhur İttifakı’na verilen oylar haram!..
Buna kargalar bile güler.
     ***
Böyle bir düşünce kimin?…
İsmini zikretmeye gerek yok.
Bazen ülkücü, bazen muhafazakâr.
Bazen Karadenizli, bazen Balkan.
Bazen zikzaklı, bazen dikbaşlı…
6’lı Masa'ya resti çekti terk etti.
Sonra -kuzu kuzu- geri döndü.
Her şeyi içine sindirdi, oturdu.
Kendi kanadını, kolunu kırdı.
Seçmenini küstürdü.
Anketlerde hızla irtifa kaybediyor.
Şimdi anladınız değil mi?
İşte o…​
 
 
GENÇLİK VE POPÜLİZM
 
14 Mayıs’ta 6,5 milyon genç -ilk kez- sandığa gidecek.
64 milyon seçmenin yüzde 10’una tekabül ediyor.
İktidarı belirleyecek önemli bir potansiyel güç.
Siyasi Partiler -bu yüzden- özel önem veriyor.
Cumhur İttifakı da, Millet İttifakı da, Muharrem İnce de… 
Gençlere. -her türlü vaadi vermekte- cömert davranıyor.
     ***
Gençler ise kendilerine verilen kıymetten çok memnun.
Ama, üzerlerine oynanan oyunlardan,
Siyasete malzeme yapılmaktan,
Anketlere malzeme olmaktan...
En önemlisi de:
"X kuşağı, y kuşağı, z kuşağı" gibi…
Kategorize edilmekten hoşlanmıyorlar.
Evrensel gelişmeleri yakından takip eden,
Değişime, gelişime adapte olan,
Eğitimle, bilimle, teknoloji ile kucaklaşmış,
Sanatla, kültürle yoğrulmuş, 
Öz değerlere bağlı,
Haksızlığa, hukuksuzluğa direnen,
Türkiye’nin meselelerini bilen,
Çözüm önerilerini sunabilen,
Geleceğimizin mimarı bir gençlik var. 
     ***
Bu gençleri ikna etmek kolay değil.
Boş vaatlere kanmazlar.
Popülist yaklaşımlara taviz vermezler.
Kısa değil, uzun vadeli düşünürler.
Araştırır, kılı kırk yararlar.
Eğriyi doğruyu birbirinden ayırırlar,
Kim güven verirse, 
Kim, ayrımcılık yapmazsa,
Kim ötekileştirmezse
Kim gönüllerine girerse,
Oylarını alır, iktidara gelir.
 
 
KÜRESEL LİDERLİĞİN KANITI!
 
Brezilya Devlet Başkanı Lula, Çin’deydi.
Hedefinde ise ABD vardı.
Doların hâkimiyetini eleştirdi.
“Dünya para birimi olmasına kim karar verdi?
Dolar ile ticaret yapmak zorunda mıyız?” dedi.
Yerinde, -doğru ama çok gecikmiş- bir karar.
Neden mi? Hemen hatırlatalım,
Cumhurbaşkanı Erdoğan önermişti.
Millî paralar üzerinden ticaret yapılmasını.
Gittiği her ülkeye tavsiye etti.
Büyük ölçüde de başarılı oldu.
Rakam verecek olursak;
Geçen yıl 197 ülkeye Türk lirası ile ihracat yaptık.
Dış ticaret hacmimiz 350 milyar liraya ulaştı.
Ülke sayısını artırmak için de gayret ediliyor.
Darısı diğer ülkelerin başına…
 
 
SEÇİM MÂNİSİ
 
Milletimize hizmetkârız
Devletimiz için varız
Oyunuzu bize verirseniz
Cumhur olarak yine iktidarız
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.