Başarının yolu den geçiyor

A -
A +

GÜNLÜK hayatımızda şu ve benzeri cümleleri çokca duyarız; " Tahsili de çok yüksek değil ama Ayşe Hanım'ı müdür yapacaklarmış, çünkü herkesle arası iyi, ikna yeteneği de yüksekmiş" "Bu örneklerimizi çoğaltırsak insan ilişkilerimizi olumlu veya olumsuz yönde etkileyen hangi özelliğimiz ortaya çıkıyor dersiniz? Ya da sorumuzu şu şekilde sorarsak; "İnsan hayatında kapıları açan en etkili anahtar sizce nedir? Para, kariyer, makam, şöhret, vb... Peki bunları elde edebilmenin yolunu düşündüğümüzde aklınıza gelen ilk cevap "çalışmak" veya "şans" mı olurdu? İşi insan olan birçok günümüz uzmanına ve yüzyıllardan beri süregelen öğretileri ile bugüne ışık tutmuş bir çok düşünüre göre işin en önemli sırrı, iletişim yeteneğinizin ne kadar güçlü olduğu ve etkili iletişime ne kadar inandığımızdır. Bilgiyi aktaramıyorsanız Sohbeti dinlenir insan olmak için bilgi ve görgü ne kadar önemliyse onu aktarabilme ve karşıdakileri etkileyebilme özelliği de o kadar önemli. Bugün bir çok işletme personel seçerken sınav tekniğinden ne kadar yararlansa da, mülâkatlar en etkin seçme yöntemi. Birkaç saniyede insanlar bizim hakkımızdaki ilk izlenimlerini oluşturuyor ve geçen dakikalar içinde de hakkımızdaki kararlarını veriyorlar. Üniversitelerin de özellikle lisans üstü programlarına öğrenci seçerken bilgi sınavlarının yanısıra mülâkat tekniğinden de bolca yararlandığını göz önüne alırsak konunun önemi daha iyi ortaya çıkıyor. Kısacası iyi bir arkadaş, eş olmanın da, işinde, okulunda ilerlemenin ve başarılı olmanın da yolu konuşmaktan değil konuşabilmekten, duygu ve düşüncelerini kurallarına uygun bir şekilde aktarabilmekten geçiyor. Eğitim konusu Artık etkili iletişim bir çok yerde eğitim konusu. Uzmanlar iletişimde başarının önce kendimizi karşı tarafa iyi aktarmakta yattığını ifade ediyorlar. Bunun için de öncelikle iyi bir dinleyici olmak gerektiğini sözlerine etkiliyorlar. Çoğumuz kulaktan kulağa oyununu biliriz; İlk önce birisi bir diğerinin kulağına bir şeyler fısıldar. Daha sonra bu kişi üçüncü bir kişiye aynı mesajı iletir. O da dördüncü bir kişiye derken, oyun bu şekilde devam eder. En son kişi ne duyduğunu yüksek sesle söyler. Sonuçlar genellikle gülünç olur, çünkü mesajın aktarılması sırasında bazı kelimeler atlanır, bazıları da yanlış söylenir; bu şekilde cümleler bazen tanınmayacak hale gelir. Önce dinlemek gerekir Etkin dinleme, çalışanın söylediği her şeyi anlamaya çalışarak dinlemeyi gerektirir. Dinleme faaliyeti esnasında aktif rol üstlenmek, dinlemeye çaba göstermek demektir. Bu, işitmenin biraz ötesinde bir eylem olan pasif dinlemeden çok farklıdır. Pasif dinleme, sesleri işitme ve bunların zihnimizde düşünceler oluşturmasını kapsar. Dinleme faaliyeti esnasında aktif rol üstlenmekse, seslere tepki vermekten daha fazlasını yapmaktır. Bu, dinlemeye bağlı amaçlar olan anlama ve hatırlamayı gerçekleştirebilmek için bilinçli olarak çaba göstermek demektir. Etkili iletişimde "püf" noktaları Etkin iletişim kurabilmek için, hem konuşmacıya hem de dinleyiciye bazı ödevler düşer. Konuşmacı; * Ne demek istiyorsa onu söylemeli ve karışık mesajlar vermemelidir. * Açık ve net bir dil kullanmalı, sade ve dosdoğru konuşmak en iyisidir. Konuşmayı teşvik edici bir ortamı (havayı) oluşturmalıdır. * İletilen mesajın ulaştığından emin olmalıdır. Dinleyici; * Soru sormalıdır. * Açıklama istemelidir. * Tahmin yürütmemeli, mesajı almalıdır. * Etkin dinlemelidir. Neler yapabilirsiniz? * Hatalıysanız dürüstçe kabul edin. Bu benim hatam., haklısın yanlış yaptım vb. * Başka hareket tarzlarına şans verin. Tek yol bu mu, bel ki başka türlü yapabilir gibi. * Katılımcı- koruyucu bir tarz benimseyin. Kızmakta haklısın ama belki de şöyle mi....gibi yumuşak geçişler yapın. * Beden dilini öğrenin. Jest ve mimiklerinizle sözleriniz arasında uyum olsun. Karşınızdakinin duygu ve düşüncelerini beden diliyle daha iyi anlarsınız. * Başkalarının duygularına önem verin, anlayışlı olun. Üzgün olduğunun farkındayım, Moralin mi bozuk vb. cümlelerle onu anladığınızı ortaya koyun. * İnsanların yüzüne bakarak konuşun. Etkili iletişimde gözler çok önemlidir. Duygular yüz ifadelerinde saklıdır. * Karşınızdaki kişilerin isimlerini öğrenin. Herkes ismiyle bilinmekten, kendisine değer verildiğini hissetmekten mutluluk duyar. Konuşulanlarla değil konuşanla ilgileniyoruz İletişim uzmanı Larry Barker dinlemeyle ilgili olarak en çok rastlanan problemlerin bazılarını şu şekilde sıralıyor; * Çoğumuz kötü birer dinleyiciyiz, çünkü karşımızdaki kişi konuşurken onu dinlemek yerine ne söyleyeceğimizi düşünürüz. *'Düşünce'nin 'konuşma' dan daha hızlı olmasının sağladığı avantajı değerlendirmeyiz. Konuşma hızı dakikada sadece 200 kelime iken, düşünce hızının dakikada 400 kelime olduğu söyleniyor. Kimilerimiz karşımızdaki kişinin ne söylediğini daha iyi anlamaya çalışmak yerine, farklı şeyler düşünerek, söz konusu hız farkının sağladığı avantajı boşa harcıyoruz. * Bazen karşımızdaki insanı, söylediklerinin ilginç olmadığını düşünerek dinlemeyiz. * Karşımızdaki kişinin nasıl göründüğünü ve nasıl konuştuğunu incelemekle meşgul oluruz. * Duygusal cümlelerin dikkatimizi dağıtmasına izin vermek. * Kişisel önyargıların kavrama ve anlamayı etkilemesine izin veririz. * Sadece, bize yararlı olacağını düşündüğümüz konuları dinlemek. * Söylenilenleri kendi isteğimize göre yorumlamaya çalışırız. Bazen karşımızdaki kişinin söylediklerini değil, o kişiden duymak istediğimiz şeyleri duyarız. * Dikkat dağıtıcı unsurları uzaklaştırma çabasına girmeyiz. Mesela caddedeki trafiği durduramazsınız ama pencereden uzaklaşabilirsiniz. * Dikkatimizi anlatılan üzerinde toplayamayız. Dinlemeyle ilgili problemler sedece bunlarla sınırlı değil. Ancak bunlar en sık rastlanan kötü dinleme alışkanlıklarındandır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.