Prof. Dr. Acar Baltaş'ın da dediği gibi; Sınav için öncelikle olumlu düşünün. ÖSS'yi bir ölüm-kalım savaşı haline getirmeyin. Sınav sonucunda başarısız olabileceğiniz düşüncesi; sizlere birey olarak değersiz, hiçbir işe yaramayan kişi olacağınız yargısını getirmesin. Sınavdan önce, zihninizde geçmişteki başarısızlıklarınızı değil, başarılarınızı vurgulayın. Kendinize, kendi değerinizin altında atıfta bulunmayın. Sınavda size yardımı olmayacak düşünce biçimlerinden uzak durun. "Kazanamazsam mahvolurum!", "Başarılı olamadığım takdirde hapı yuttum!" gibi düşüncelerin, hem problemi çözmeye hiçbir katkısı yoktur, hem de kişiyi güçsüz bırakır. Daha önceki başarısızlıklarınızın sebeplerini araştırın ve onların telafisine çalışın. Aynı sebeplerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin. Sınavdan önce sizin için önemli olan konuları tekrar edin ve değişik test soruları çözmeye çalışın. Sınav başlamadan önce, hiçbir sebeple paniğe kapılmayın, kendinize güvenin. Sınav için yeterince hazırlandığınızı ve iyi bir sınav geçireceğinizi düşünün! Çalışma mekanınızı ve alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirin Hepimiz için çalışmaya başlamak ve çalışmayı devam ettirmek her zaman zor olmuştur. Çalışırken bir çok etken insanın zihnini dağıtıp verimli çalışmasını engeller. Bu yüzden herkes, çalışma ortamını bu faktörleri en aza indirgeyecek şekilde düzenlemelidir. Odanızın sessiz olmasına özen gösterin Ders çalışırken müzikten uzak durun. "Ben müziksiz ders çalışamam. Müzik beni engellemiyor" deseniz de bilin ki gerçek olan şudur; insan zihni aynı anda iki konuya yoğunlaşamadığı için ders esnasında müzik dinlemeniz, çalışma veriminizi azaltacaktır. Ders masada çalışılır Yatarak, koltukta oturarak ders çalışma veya test çözme, işin ciddiyetine aykırıdır. Bu tip yerler bir süre sonra insanda rehavet hali oluşturur. Mümkünsa masanızı cam kenarı gibi dikkati dağıtacak bölgelerden de uzak tutun. Masanızın üzeri posterlerden, resimlerden ve farklı uğraşlarınızı (dergi, maket, boya vb. ) ilgilendiren malzemelerden arınmış olsun. Çünkü bu tarz resimler ve posterler sizi hayal dünyasına sürükleyebilir, zihninizin dağılmasına yolaçabilir. Herkes kendisine ait bir odaya sahip olmayabilir, bu durumda evinizin bir köşesinde kendinize bir çalışma mekanı hazırlamalısınız. Bunun için, yazı yazmanıza yetecek büyüklükte bir masa ve kitap, defter, kalem gibi ihtiyaçlarınızı yerleştirebileceğiniz bir alan yeterli olacaktır. Ayrıca; * Çalışma esnasında dikkatiniz dağılır, hayale dalarsanız biraz ara verin * Çalışırken bir şeyler atıştırmayın * Yatarak ders çalışmayın * Televizyon karşısında ders çalışmayın * Çalışma masanız daima derli toplu olsun ve aradığınız herşey masanızda bulunsun. Sürekli oturup kalkarak dikkatinizi dağıtmayın. Çalışma zamanlarında başarılı olmak için Hayır demesini bilin; Kimse sizi, sizin kadar düşünemez. Arkadaşlarınızın "sinemaya gidiyoruz, sana oturmaya geliyorum" tekliflerini çalışma saatlerinde kabul etmeyin. Unutmayın başarı planlı insanlar için sözkonusudur. Telefon çok önemli bir gizli düşmandır. Çalışma esnasında gelen bir telefon bir anda konsantrasyonunuzu dağıtabilir, hiç anlamadan zamanınızın çok önemli bir kısmını alır. Meşgulum demesini bilin, veya en güzeli ailenizden bu konuda yardım isteyin. Unutmayın sizi gerçekten sevenler bu durumu anlayışla karşılayacaklardır. Televizyona olan ilginizi azaltın. Onu izleyeyim, bunu izleyeyim derken bir bakarsınız akşam olmuş, enerjiniz boşa gitmiş ve uykunuz gelmiş. Televizyon her evde olan gizli bir düşmandır, unutmayın. Deneme sınavları niçin önemli * Deneme sınavlarını çok ciddiye almak lazım. * Sınav öncesi yapılan denemeler aslında gerçeklerin önceden görülmesi, hataların tespit edilmesi ve düzeltilmesi için elinize geçmiş çok ciddi bir fırsattır. * Deneme sınavlarına katılmayan ya da ciddiye almayan bir üniversite adayının gerçek durumunu görmesi çok güçtür . Bu maça bile bile "1-0" mağlup başlamaktır. Zira bilgilerin bir bütün olarak değerlendirilmesi, ancak önceden kontrol etmekle, ve eksik yanları tespit etmekle mümkündür. Bu sınavlar fiziksel, ruhsal ve bilgi bakımdan bir bütün olarak uygulandığı zaman sizin başarıya ulaşmanıza yardımcı olacaktır. * Deneme Sınavları sayesinde, 3 saat boyunca belli bir pozisyonda oturmaya alışırsınız. * Dikkatinizi toparlamayı öğrenirsiniz. * Sürekli bildiğiniz sorulara yönelip diğerlerini ertelemenin sizi sonuca götürmeyeceğini görürsünüz. * Deneme sınavları sayesinde unutmanın önüne geçilir, bilgiler zihinde pekişir, daha kalıcı hale gelir.. * Beynin soru çözme yeteneği artar. * Ciddiye alınarak yapılan her deneme sınavı hedefinize ulaşma konusunda gerçekci ipucları verir ve sonraki çalışmalarınızda sizi yönlendirir. * Soru çeşitlerini tanımanıza, nerelerde daha başarılı olduğunuza ve sınav stratejileri oluşturmanıza yardımcı olur. Yeni bir yıl ve yeni bir hedef Yeni bir yıl, yeni umutlar. Zaman su gibi akıp geçiyor. 2000 yılına girişimiz, milenyum sohbetleri sanki dün gibi. Hatırlıyorum da, yeni bir bin yılın başlangıcı, ne büyük heyecanlara, tartışmalara konu olmuştu. 2000 rakamını telaffuz etmek hepimize ilginç gelmişti. Oysa zaman, 2004 yılı için takvimin sayfalarını çevirmeye başladı bile. Her yılın ilk günleri, yeni kararlar alınır, "şunları yapacağım, şunlardan uzak duracağım" denir, hedefler belirlenir. Ama bir süre sonra her şey doğallaşır. Zaman yine bir takvimin daha son yaprağına getirir bizi. Esasen zamanın kendisi sonsuz, ancak bizim o sonsuzluk içerisinde kalma süremiz sınırlı ve "olmazsa tekrar başa dönelim" deme gibi bir şansımız yok. Hal böyle olunca da, çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Şu sıralar, milyonlarca genç insan da zamanla yarışırcasına belki de hayatlarını önemli ölçüde etkileyecek olan bir maraton için canla başla uğraşıyorlar. Evet üniversite sınavına gireceklerden bahsediyoruz; yani şu anda bu gazeteyi elinde tutan genç arkadaşlar, sizlerden. 6 ayı iyi değerlendirin Eğitim dönemini yarıladınız, çok yakında sömestr tatiline gireceksiniz. Sizler de hiç anlamadan lise son sınıfa geldiniz öyle değil mi? Bazen hiç bitmeyeceğini sandığınız yıllar geçti ve 6 ay sonra bir maratonla lise hayatınıza son noktayı koyacaksınız. Dedik ya zaman iyi bir öğütücü ve çok iyi değerlendirmezseniz hiç acıması yok. Geçen sürede ne ekerseniz, onu getiriyor önünüze. İyi değerlendirmeniz gereken bir altı ay var önünüzde. Planlı programlı hareket edenler için çok önemli bir zaman bu. Silahlarınızı iyi seçer ve gerektiği gibi kullanırsanız çok şeyi değiştirebilir, daha başarılı olabilirsiniz. Gazeteniz Türkiye bu sene de sınava hazırlanan genç okuyucularını yalnız bırakmadı ve sizlere hem yeni silahlar hem de taktikler hazırladı. Gelin her hafta uzman kadroların elinden çıkan testleri, büyük bir dikkat ve ciddiyetle çözün. Telafi edilmesi gereken yanlarınızı tespit edin ve bir sonraki haftaya kadar eksiklerinizi kapatmaya çalışın, O zaman göreceksiniz her şey çok daha kolay olacak. Haydi alın kalemleri elinize. Masa başında, 3 saat kalkmadan, gerçekten üniversite sınavına giriyormuş gibi... Unutmayın bu bir disiplin işidir ve başarılı tüm sporcular, antrenmanlarını aynı finalmiş gibi yaşarlar ve başarıyı göğüslerler. Hepinize kolay gelsin. Bu arada; sağlıklı, başarılı ve mutlu yıllar. B.A. Çalışırken nasıl bir yol izlemeliyiz? * Normal olarak istediğiniz bölümden ve sorudan başlayabilirsiniz. Ancak hangi bölüm sizi daha çok ilgilendiriyorsa o bölümden başlamak daha uygundur. Diğer taraftan, örneğin ÖSS Sözel alanı tercih eden öğrencilerin büyük bir kısmı yalnızca Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerine yönelmekte; Matematik ve Fen Bilimleri testleriyle pek fazla ilgilenmeyerek hata yapmaktadır. ÖSS EA'yı tercih eden öğrenciler de, yalnızca Matematik, Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerine yönelmekte; Fen Bilimleri testine ya hiç yönelmemekte ya da çok az yönelmektedirler. Oysa bilinçli bir EA öğrencisi, Matematik, Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinin yanında Fen Bilimleri testlerine Sözel alan öğrencisi ise, Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinin yanında Matematik ve Fen Bilimleri testlerine de gerekli önemi vererek puanlarını arttıracağını bilir. Bu sebeble tüm sorulara bakmaya çalışın. Ancak soru çözerken önceliği tabii ki alanınıza ait sorulara verin. * Deneme sınavları hep diyoruz ya, çok ciddi denemelerdir ve her denemeye aslına giriyormuş gibi hazırlanmak gerekir. Bu sebeble deneme sırasında da takıldığınız sorularla fazla uğraşmayın. Zamanınızı boşa harcamayın. Ciddiyeti kaybetmeyin * Sınav sırasında saatinize belli aralıklarla bakın. Uzun sorularda önce soru cümlesini okuyun. Sonra metnin tamamını okuyun ki metni okurken de bir taraftan metnin içinde cevabı bulma ve zamandan tasarruf etme şansınız olsun. * Sınav süresini son dakikasına kadar kullanın. * Canınız sıkılınca bu bir deneme nasıl olsa deyip sınava ara ermeyi düşünmeyin. Unutmayın binlerce rakibin olduğu zorlu bir sınava hazırlanıyorsunuz ve üniversite sıralarını şimdi ki zamanını çok iyi kullananlar dolduracak. * Soruyu okuduğunuzda genel olarak ilk akla gelen cevap doğru cevaptır. Ama bazen de beş tane cevap şıkkı içerisinden iki tanesi dışında kalanların kesin yanlış olduğunu anlamışsınızdır. Ancak o iki şıktan hangisinin doğru cevap olduğunu bilemiyorsanız en azından tahminde bulunabilir veya daha kestirmeden bir ifade ile "atabilirsiniz". İki şıkka indirdiğiniz bir soruda şıklardan birini seçmek soruyu boş geçmekten daha doğru bir hareket olur. * Cevaplarınızı bütün testi bitirdikten sonra kontrol edin ve zamanınız kaldıysa yapamadığınız sorulara geri dönün. * Sınavı tam zamanında bitirin ki durumunuzu gerçekçi olarak değerlendirebilesiniz. Unutmayın bu bir deneme. Sınavı uyguladınız açık noktalarınızı tespit ettiniz şimdi sıra bunları giderme yolunda ve hazirana kadar önünüzde daha çok zaman var.