Çağımızın hastalığı YALNIZLIK

A -
A +

Hiç kendinizi tek başına, ama birçok şeyin sahibi olarak düşündünüz mü? Son model bir araba, çok güzel kocaman bir ev ve birbirinden güzel eşyalar, elbiseler ve yalnızlık duygusu!.. Nasıl bir varlık ve yokluk ilişkisi? Soru, insana en başta çok marjinal bir durummuş gibi gelse de; derin düşünüldüğünde özellikle de büyük şehirlerde birçok kişinin ortak derdi: Yalnızlık! Zengin veya fakir kalabalığın içinde kayboluyor gidiyor insan. Okullar kalabalık, gençler yalnızlıktan bahsediyor. Aileler var, üyeleri yalnızlıktan bahsediyor. Fabrikalar çalışıyor, işletmelerde günler birbirini kovalıyor insanlar yalnızlıktan ve gerçek bir dost elin yokluğundan yakınıyor. Kayboluyoruz! Neler oluyor, hayat kolaylaştıkça bizler niye ferdi hayatın derinliklerinde kayboluyoruz. Komşuluklar, dost sohbetleri, karşılıksız dostluklar nereye gitti. İçinde ağırlayacağımız dostlarımız, göstereceğimiz sevdiklerimiz olmayınca evin, eşyanın ne kıymeti kalıyor? İnsan, insanla mutludur öyle değil mi? Peki nedir içinde bulunduğumuz bu durum. Her gün genç-yaşlı onlarca insan psikologların kapısını çalıyor ve "stresten, anlaşılamamaktan ve yalnızlıktan" yakınıyor. Son zamanlarda okuyucularımızdan da "arkadaşım kalmadı, dostluklar nereye gidiyor" şeklindeki sorular geliyor. Çok yoğunuz... Sebeplerine gelince, bir çoğumuz o kadar yoğun bir hayata sahibiz ki; şöyle bir düşündüğümüzde en yakın arkadaşlarımızla bile günlerce, haftalarca görüşemediğimizi fark edeceğiz. Hal böyle olunca da; istemeden birbirimizden uzaklaşıyor ve dost çevremizi kaybediyoruz. Ondan sonra da yalnızlıktan şikayet ediyoruz. Ancak bu sefer de ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bazılarımız için de bazen yetiştiğimiz çevrenin etkisi bazen de kişilik yapımız yüzünden arkadaş edinmek, kendimizi başkalarına anlatmak çok güç. İçinde bulunduğumuz durumdan da hoşnut değilsek, ne yapacağız? Uzmanlar işin sırrının paylaşmaktan geçtiğini söylüyorlar ve bunun hiç de zor olmadığını vurguluyorlar. Dostlarınızı ciddiye alın! * İnsanları dinleyin, söylediklerine cevap verin, sadece düşündüklerinizi cevaplamayın. Onların düşüncelerini takip edin, onların sizden ne istediklerini ciddiye alın, ona göre konuşun. Sizin için, kendilerinin önemli olduklarını hissettirin. * Sadece birileriyle beraber olmanın yeterliliğini kabullenmeyi öğrenin. Yaptığınız işlere ve katıldığınız aktivitelere sadece gelecekle ilgili programlarınızı göz önüne alarak katılmayın. Yani her şeyinizi planlara göre yapmayın. * Kendinize zaman ayırın. Hayatınızda ne istediğinizi keşfedin ve onun için çalışın. Kendinizle barışık ve içli dışlı olursanız, daha aktif, enerjik olursunuz. * Yeni aktivitelere katılmaya istekli olun. Daha önce yapmadığınız işleri yapmanın kendinize haz vermeyeceğini mi düşünüyorsunuz? * İlginizi çeken gruplara katılın, bunu sadece iş ilişkileriniz için yapmayın. Sizinle ortak şeyleri paylaşan insanlarla buluşun. (Bu arada şunu unutmayın ki, iş ilişkileri de arkadaşlıklara yol açabilir.) * Mekanlara yalnız başınıza gitmekten korkmayın. Bir çok insan lokanta veya sinemalara tek başlarına gitmekten nefret ederler. Bu tek başınıza yemek yiyemeyeceğiniz, sinemaya gidemeyeceğiniz anlamına gelmez. * Yavaşlayın ve insanlar size konuştuklarında onları dinleyin. Göz kontağı yapın, gülün, ilginizi gösteren sorular sorun, cevaplar verin, daha fazla bilgi öğrenmek istediğinizi gösterin. Her söylenileni onaylamak yerine, elle tutulur cevaplar verin. Sizin bu ilginiz, sizin konuyla düşündüğünüzden daha istekli ve alakalı olduğunuzu anlamanıza yol açabilir. * İşin peşini bırakmayın, takip edin. İnsanlarla buluştuğunuzda 24 saat içinde onları telefonla arayın, onları bilgilendirici e-mailler gönderin. Hatta mümkünse onlara söyledikleriniz hakkında yorumlarınızı da bildirin. * En önemlisi eski telefon defterlerinizi, tatil listelerinizi, adres defterlerinizi yeniden gözden geçirin. Uzun zamandır görüşmediğiniz bir çok dostunuzla ilişkileriniz istemeden de silikleşmiş veya tamamen yok olmuştur. Ama yine de çok geç değil. Bir çoğu sizden bir şeyler duymaktan çok mutlu olacaktır. Onlara kısa bir not yazın. Kart, e-mail atın, kendiniz hakkında onları bilgilendirin ve en önemlisi onların hatırlarını sorun. (Kart göndermek telefon görüşmesinden daha etkili olacaktır. Çünkü telefonla aradığınız an, uygun bir zaman olmayabilir ve bu kötü sonuçlar doğurabilir.) Onlardan cevap gelmese bile onları kart listenize ekleyin. * Arkadaşlarınız için zaman ayırın. Kahve içmek, sinemaya gitmek veya yemek yemek için onların davetlerini beklemeyin. Siz, sosyal çevrenizdeki bu konulardaki harekete geçirici, itici güç olabilirsiniz; öyle hissetmeseniz bile. Çok meşgul olmasanız bile, yemek için zaman ayırabilirsiniz değil mi? Niye bunu yalnız yapıyorsunuz? Eğitim için anlamlı proje Arçelik'in başlattığı "Eğitimde Gönül Birliği" projesiyle 8 yıl içinde Türkiye'deki 290 yatılı ilköğretim bölge okuluna (YİBO) ulaşılarak bu okulların eğitim standartlarının yükseltilmesi amaçlanıyor. "Eğitimde Gönül Birliği" projesi altı alt projeden oluşuyor. "Gönüllü Aile Birliği" projesi ile YİBO'ların bulunduğu illerdeki sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve özel sektör mensuplarının önderliğinde çalışacak gönüllü grupların oluşturulması amaçlanıyor. Böylece, ailelerinden uzakta yaşayan çocuklara manevi destek vermenin yanı sıra projenin sürekliliğinin sağlanması hedefleniyor. "Öğrenci Bireysel Gelişim Programı" kapsamında her okulda öğrencilerin ders dışı vakit geçirebilecekleri ve "Bizim Odalar" adını taşıyan mekanlar kurulacak. Aile ortamı Öğrenciler interaktif eğitim ve oyun araç gereçleriyle donatılacak bu odalarda kültürel ve sanatsal faaliyetler gerçekleştirebilecek. Bu odalarda ayrıca, evlerinden ve aile şefkatinden uzakta yaşayan çocuklar için sıcak mekanlar sağlanması amaçlanıyor. Projede, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Berna Dengiz, eski MEB Öğretmen Araştırma Geliştirme Daire Başkanı Dr. Yurdanur Atlıoğlu ve Alageyik Balcıoğlu, danışman olarak görev yapıyor. Projelerin hayata geçirilmesinde Arçelik, Vehbi Koç Vakfı (VKV), Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Çağdaş Hayatı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile işbirliği yapılacak. Dostlarınızı ciddiye alın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.