Hayat özellikle genç insanlarda sürekli bir gelişim ve değişim içinde... Bu bir şans mı yoksa insan hayatının iyi dönemleri, birçok kararın çoktan verildiği, durağanlığın daha fazla yaşandığı kısım mıdır tartışılır ancak bazen hızlı değişimler de insanı ister istemez bilinmezlere karşı korkutuyor. Üstelik gençlikte yanlış verilen kararlar hayatımızın daha sonraki dönemlerinde de bizi oldukça olumsuz etkileyebiliyor. Bu sebeple herkesin bir mermer ustası gibi hayat taşını çok iyi işlemesi lazım, yoksa en değerli varlığımız olan zaman, yanlış vuruşlar yapılmış bir mermer blok gibi, toz olur gider ellerimizden. Hani gençlik dönemi gelişmelere açıktır, dedik ya işte bu gelişmeler sürekli olarak yeni bir kararla şekillenir. Herhangi bir anda, yeni bir karar vererek, tüm hayatımızı değiştirebiliriz. Ancak bilinen bir şey var ki o da, başarı; iyi bir kararın sonucudur. En çok kim zorlanır? Çok yakında birçok genç üniversitelerden mezun olacak, yerlerini de şu anda telaş içinde ÖSS'ye hazırlanan arkadaşlarına bırakacaklar. Ancak hepsinin isteği aynı; mutlu olabileceği iyi bir iş sahibi olmak. Düşünüldüğünde tıp ya da hukuk seçenler için ya da öğretmenlik, hayat daha planlı yapılacak. Zira iş belli gibi gözüküyor, onların özelde ya da kamuda üstlenecekleri görev belli gibi. Bir grup genç insan da aile işlerini sürdürecek. Burada sanırım en çok zorlanacaklar; yenilikler ortaya çıkarma ve bir yerlerde kendisine iş imkanı sağlama girişimindeki gençler olacak. Bir okuyucumuzun, "mezuniyetime çok az kaldı, sıkıntılarım ve gelecek kaygım da çok fazla arttı. İşletme mezunu olacağım, birçok sahada çalışabilirim gibi gözüküyor ama ben çok korkuyorum, çünkü benimle birlikte birçok arkadaşım mezun olacak... Ya iş bulamazsam..." diye yazdığı satırları da bu görüşü destekliyor. Peki ne yapacağız? Neler istiyorsunuz? Öncelikle içinizdeki hayâlleri, rüyaları tanımlamalı ve onları gerçekleştirmenin mümkün olup olamayacağına karar vermelisiniz. Gerçekten neleri istediğinize ve neleri hak ettiğinize dair bir fikriniz elbette vardır. Ancak, hayatın güçlükleriyle karşılaşınca bu hayâllerimizi bir kısmımız unuturuz. Bu durumda, size biçilen görevlere rıza gösterecek ve gerekli rolleri üstleneceksiniz. Birçok insan bu şekilde şikayetçi olmadan hayatlarını idame ettirebilmekte ve mutlu olabilmektedir ancak bazılarımız için bu hal, içinden çıkılmaz sıkıntılar, mutsuzluklar getirebilmektedir. Kişiliklerimiz ve beklentilerimiz burada çok önemli bir etken. Tecrübeler aynanız olsun Bu sebeple unutulmamalıdır ki sadece siz, kendi hedeflerinizi tanımlayabilirsiniz. Neyi gerçekten istediğiniz, hayattan ne beklediğiniz konusunda iyice ve uzun uzun düşünmeli ve rüyalarınıza ulaşmak için hedefler belirlemelisiniz. Sizi tatmin eden bir hayat yaşamak, zenginliklerin en büyüğü olacaktır. İkinci olarak ise "İyi bir karar, tecrübenin sonucudur" diyerek ve işi iyi bilenlerin görüşlerinden yararlanacağız. Şurası bir gerçek ki insanoğlu başkalarının tecrübelerinden çok, deneyerek yaşayarak hayatı öğrenmeyi tercih ediyor. Ancak bilinen bir başka gerçek de yaşanmış tecrübelerden ders çıkarmayı bilenler hayatta daha başarılı oluyorlar. İşte bu sebeple, dinlemeyi ve mücadele etmeyi sevenlerin, çok ciddi iş yüküne rağmen arkasında yaptığı başarılı işlerin yanı sıra gençlere bıraktığı tavsiyeleri ve kitaplarıyla da saygıyla andığımız Üzeyir Garih'in sözlerine kulak vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bakın Üzeyir Garih sizlere "İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler" adlı kitabında iş hayatına hazırlık, kendini tanımak ve meslek seçiminde yardımcı olmanın yolları üzerine neler söylüyor... >> Bunları bir yere not edin İŞ HAYATINDA YOLUN BAŞINDA OLANLARA... "Bugünün gençliği, daha iyi yetişmiş bir dünya ile daha iyi entegre olabilecek, daha geniş kültürü ve özellikle daha çok bilgisi olan, lisan bilen bir gençlik. Değer yargıları değişik. Benim gençliğime kıyasla daha fazla bolluk ve daha fazla kolaylıkla yetişmiş. Bugünkü gençlerin daha az okudukları kesin. Ancak belki de yeterli. Zira bilgi edinmek için türlü iletişim imkanları mevcut. Yeni nesil, bilgisi kadar, daha deneyimli olanların deneyimlerini algılama peşinde. Kanımca üniversitedeki temel eğitim hayata atılmak için yeterli. Şu şartla ki, genç, diploma sahibi olmaktan çok meslek ve bilgi sahibi olmak için çalışsın. Türkiye için gelecek vadeden meslekleri seçmede bugünün gençliğini dikkatli olmaya davet ediyorum. Bu mesleklerden bazıları: Turizm, Uluslararası finans, Uluslararası pazarlama ve ticaret meslekleridir. Ancak bu mesleklerin bir endüstri mühendisliği veya bir teknik temel eğitim üzerine bir master çalışması şeklinde oturmasının daha yararlı olacağına inanıyorum. Gençlere iş hayatlarında politikacılara çok yaklaşıp, güvenmelerini öneremiyorum. Politik etkilerle yükselenler, pozisyonlarını kısa sürede kaybedebilirler. İş hayatına hazırlık Belirli bilimsel testlerden geçtikten sonra eğilim ve yeteneklerine uygun ve mezuniyet yıllarında ülkede geçerli olacak bir mesleğe yönelen üniversite gençliğinin, daha yüksekokul sıralarında iken iş hayatına hazırlanması ve bunun için bir yöntem geliştirmesi gerektiğine inananlardanım. Üniversite gençliği bir yandan bilgilerini bu irfan yuvalarında geliştirirken, diğer yandan da ileride içine gireceği iş hayatının hazırlıkları ile uğraşmalıdır. Bu hazırlıkların başlıcası gelecek için öngörülen iş imkanlarına uygun bir müessesede staj yaparak bilgi ve uzmanlığını geliştirebilmektir. Kendini tanımak ve tanıtabilmek Kendini tanımak, kendi kendini analizle başlar. Üniversite öğrencileri kendi kendilerini zaman zaman analiz ederek; fiziksel, fizyolojik, zihinsel, psikolojik ve entellektüel özelliklerinin bir envanterini yapmakla işe başlamalıdırlar. Konu kendini tanımaya gelmiştir, tanıtım birinci derecede hocalarına ve belki de onların tavsiyeleri ile iş dünyasına karşı olacaktır. Bunun en doğal yolu öğrenci kulüplerine, derneklerine, gençlik sanat ve spor teşekküllerine üye olarak, buralarda mümkün olursa yönetim kademelerinde görev yapmaktır. Üniversite öğrencisi tertip edilecek sempozyum, panel, konuşma ve dernek yönetim kurullarının toplantıları sebebiyle hocalarla temasa geçmelidir. İş dünyasının ileri gelen simalarına kendini tanıtma ve bunun sonucu olarak kendileri ile konuşma, görüşme, diyaloğa girme imkanını daima bulabilir. Meslek seçiminde yardımcı olma Gençlerin meslek seçerken dikkat etmeleri gerekli en önemli iki faktör; seçecekleri meslekleri sevmeleri ve yeteneklerinin de seçecekleri mesleğe uygun olmasıdır. İnsanlar ancak sevdikleri bir işi yaptıkları takdirde doruğa erişebilirler. İnsan aslında bir biyolojik bilgisayara benzetilebilir. Bir çok programları vardır. Psikolojik programında devamlı uğraşı, hırs, saldırganlık ve bencilliği yer alır. İnsanın iş hayatında başarıya ulaşabilmesi için, işi ile sürekli uğraşması gerekir. Ancak başarı için ne kadar çalışkan olursa olsun, kişi yeteneklerinin işi başarıya götürecek nitelikte olması gerekir. Genellikle insanlar yeteneklerine uygun olan işleri sevdiklerinden bu iki faktör pek çelişki oluşturmaz. Meslek seçiminde gençlerin kendi kendilerine objektif karar verebilmeleri aslında çok zordur. Bu iş kanımca bir profesyonel işidir. Gencin meslek seçmeden önce psikoteknik testlerden geçmesinde yarar vardır. Bu testlerde gencin fizik, fizyolojik, psikolojik profilinin yanı sıra entelektüel apitüdleri veya başka bir deyimle, eğitim ve yetenekleri tespit edilebilir. Zamanı iyi kullanma yolları -Çalışmaya zaman ayır, ödülü başarıdır. -Düşünmeye zaman ayır, gücün kaynağıdır. -Oynamaya zaman ayır, ebedi gençliğin sırrıdır. -Okumaya zaman ayır, bilgeliğin temelidir. -Dost olmaya zaman ayır, mutluluğa giden yoldur. -Hayal etmeye zaman ayır, yüksek gayelere bağlanma yoludur. >> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00