Gençler çoğu zaman anne ve babalarının kendilerini anlamadığını, birçok konuda aralarında uçurum olduğunu söyler. Aile içi iletişimde problemlerin yaşandığı bu dönemde ebeveynler de en az gençler kadar bocalama dönemine girer. Uyarılar karşısında sert tepkiler verebilen, yumuşak yaklaşımları hoş karşılamayan, sert bir tavır karşısında öfkelenen genç karşısında ne yapacaklarını bilemezler. Çocuğunun kendisine karşı tepki geliştirmesi ya da kendilerinden uzaklaştığını görmek onları üzmektedir. Anne-baba, arkadaşları veya öğretmeni yanında ebeveynin istediği şekilde davranan evlatlarının, kendilerine karşı tepkili olmasına anlam veremez ve "artık bizi sevmiyor" tarzı düşüncelere yönelebilir. Bu aşamada gence de en az ebeveyni gibi bazı görevler düşmektedir. > Artık çocuk değilsiniz Arkadaş seçimi, giyim ve konuşma tarzı, okul seçimi, aile içi sorumlulukların paylaşımı, yatak odasının duvarlarının rengi, saat kaçta uyuduğu, ders çalışma, kardeş anlaşmazlıkları gibi konular gençlerin, anne-babalarının kendilerini anlamadığını hissettikleri alanlardır. Bunlar, ailenizin siz çocukken sizin adınıza denetlediği konulardan yalnızca bir kısmıdır. Çocukken sizlerin olup bitenler hakkında söyleyebilecek çok fazla şeyiniz yoktu; sabahları yediğiniz mamadan, akşamları giyeceğiniz pijamaya kadar her şey konusunda aileniz karar verirdi. Fakat sonunda büyüdünüz. Genç olmanın bir yönü, ailenizin kişiliğinden ayrılan kendi kişiliğinizin gelişmesidir. Gençlerin, hayat hakkında kendi görüşlerini, düşüncelerini ve değerlerini oluşturmaları son derece doğaldır. Bu onları yetişkinliğe hazırlar. Fakat siz kendi kararlarını veren bir yetişkin olmaya doğru büyür ve değişirken, aileniz bu duruma uyum sağlamak için zor zamanlar geçirebilir. > Çatışma başlıyor Onlar "yeni sizi" henüz anlayamamaktadır. Onlar sadece kendisi hakkında karar verilen ve bu duruma hiç aldırmayan, kendi çocuklarını tanımaktadırlar. Çoğu ailede bu yeni uyum durumu gençler ve ebeveynler arasında birçok kavgaya sebep olur. Siz odanızın duvarlarını posterlerle donatmak isterken, onlar gemici temalı duvar kağıdını artık neden beğenmediğinizi bir türlü anlayamaz. Sizin için okuldan sonra bütün günü alış veriş merkezinde dolaşarak geçirmek problem değilken, onlar bunun yerine spor yapmanızı tercih eder. Ergenler ve ebeveynler arasındaki bu tür çatışmalar son derece doğalken, gençler kızgınlık duyar. Çünkü ailelerinin kendilerine saygı duymadıklarını ve yapmayı istedikleri şeyler için kendilerine esneklik tanımadıklarını düşünürler. Ebeveynler de kızar çünkü artık hiçbir şeyi kontrol edemediklerini düşünürler. Böyle bir çatışma durumunda tarafların incinmesi çok kolaydır. > Kimlik arayışı Ergenlik döneminde gençlerin en önemli meselesi, kimlik oluşumunu tamamlamak; 'ben kimim' ve 'nereye gidiyorum?'sorularına cevap bulmaktır. Kişisel kimlik arayışı, neyin önemli ya da yapmaya değer olduğuna karar vermeyi ve kendisinin olduğu kadar başkalarının davranışlarını da değerlendirmek için tutum ve davranış standartlarını geliştirmeyi içerir. Aynı zamanda kendi değerini bulma ve yeterli olma hissini içerir. Bir ergen, arkadaş grubunun değerleri ve öğretmenlerle diğer erişkinlerin değerlerine daha fazla önem vermeye başlar. Art arda çeşitli roller dener. Arkadaş ile ebeveyn değerlerinin arasında önemli ölçüde farklılık olması yüzünden çatışma ihtimali yüksektir. Bunun sonucunda ergen rol karışıklığı adı verilen tecrübeyi yaşaması kaçınılmaz olabilmektedir. Farklı roller deneyen ergen, bunların sentezini yapmaya çalışır ancak sindirmede güçlük çekebilir. Bütün yaşananlar, bu dönemin normal süreçleri olarak değerlendirilir. > Çözüm yolu; diyalog İyi haber şudur; ebeveynlerle kırgınlık her ailede yaşanan bir durumdur ve sonunda ortadan kalkacaktır. Gençlerin ve ebeveynlerin yeni rollerine uyum sağlamaları onların birkaç yılını alacaktır. Bu sırada, ailenizle iyi bir iletişim içinde olmaya çalışmak yapılacak en iyi şeydir. Bazen, onların sizin bakış açınızı anlamaları hiçbir zaman mümkün olamayacakmış gibi gelir. Fakat onlarla konuşmak ve düşüncelerinizi açıklamanız, onların gözünde daha fazla saygı kazanmanızı sağlar. Unutmayın, ebeveynleriniz de bir zamanlar gençti ve birçok durumda kendi gençlikleri ile sizinki arasında ilişki kurabilir. > Uzmandan tavsiyeler Genç, ailesinin aslında başkalarının ailelerinden çok da farklı olmadığını anlamaya çalışırsa ve bu çalkantılı dönemde biraz çaba gösterip anne-babasıyla ilişkilerinde dikkatli olmaya çalışır, samimi davranır ve kırıcı olmaktan kaçınabilirse, ilişkiler daha sağlıklı bir süreçte devam edecektir. Uzman Psikolog Farika Teymur Artır, anne-babasıyla aralarında problem olan gençlerin sadece onların kendilerine ulaşmasını beklememesini aynı zamanda, onlara ulaşmayı denemeleri gerektiğine inanıyor. Artır'ın gençlere tavsiyeleri şunlar: * Önce kendinize güvenin ve suçluluk kompleksinden sıyrılmaya çalışın. Bir yerde bir anlaşmazlık varsa sorumluluk tek tarafın değil iki tarafındır. İletişim uyum demektir. * Anne-babanızın sizi sevmemesi veya aranızda anlaşmazlık çıkması size olan sevgilerini yeterince göstermelerine engel olabilir. Ya da bazı anne-babalar kendileri yeteri kadar sevgi görmemişse, sevgilerini gerektiği kadar gösteremezler. Eğer anne-babanızın davranışlarını daha soğukkanlılıkla düşünürseniz sizi ne kadar çok sevdiklerini anlayabilirsiniz. Anlaşmazlıkların sebeplerini görmeye çalışın. Genelde bu, bakış açısıyla ilgilidir. Siz ve anne-babanız farklı bakış açılarına sahip olabilirsiniz. Bu da çok normaldir. Yaşınız ve gelişme özelliklerinizin getirdiği doğal farklılıklar yanında siz ve anne-babanız çok farklı ortamlarda yetiştiniz. Kendinizi ifade edin * Anne-babanızın sizi eleştirme şekli, güven duygunuzu kaybettirmesin. Anne-babalar genelde kendilerine çocuk ve gençliklerinde nasıl davranılırsa öyle davranırlar. Bazen susup susup sabredip birden parlayabilirler. Günlerce size anlayışlı davranmak için kendi kendine söz veren babanız, işten bir şeye canı sıkılmış bir şekilde eve döndüğünde aynı şekilde anlayış göstermeyebilir. * Eğer anne-babanızla güzel, sağlıklı bir diyalog kurmak istiyorsanız, iletişim kazalarını siz de önleme çabasında olabilirsiniz. Eğer birden parladılarsa kaçıp uzaklaşma yerine ortamın biraz sakinleşmesini bekleyip sonradan kendinizi ifade edebilirsiniz. * Her anne-baba sevgi görmekten ve güzel sözler duymaktan hoşlanır. Her zaman onlardan beklemeyin. Siz de onlara güzel sözler söyleyin. Onları anneniz-babanız oldukları için ne kadar sevdiğinizi ifade edin. * Bazı anne-babalar çocuklarıyla diyaloglarını geliştirmek ister ve "bir derdin var mı, bana anlatabilirsin" der. Fakat dinlemeye başlayıp da uygun görmedikleri bir konudan bahsedince, hemen nasihat etmeye başlayarak iletişimi keserler. Sizin de anneniz böyle yapıyorsa bilin ki, bu farkında olmadan yaptıkları bir davranıştır. Bu davranışın sizinle iletişimlerini keseceğini bilseler büyük ihtimalle yapmazlar. Siz böyle bir davranışın anne-babanızla aranızda kopukluğa yol açmasına fırsat vermeyin. Onlar nasihatlerini bitirince yeniden kendinizi ifade etmenin yollarını bulmaya çalışabilirsiniz.