Kelimelerin gücü adına

A -
A +

"Lillian, Fransız kökenli, Kanadalı genç bir hanımdı. 16 yaşındayken babası onun yeterince eğitim aldığına karar verdi ve aile ekonomisine katkı sağlaması için okuldan aldı. Lillian'ın ikinci dili olan yetersiz İngilizcesiyle ve sınırlı eğitimi ile geleceği pek de parlak görünmüyordu. Babası "hayır" cevabından anlamayan, bahane kabul etmeyen aksi bir adamdı ve bir an evvel bu kendine güvensiz kızın iş bulması gerekiyordu. Lillian her gün otobüse binip civardaki büyük illere iş aramaya gidiyordu ancak kendinde herhangi bir kapıyı çalacak cesareti bir türlü bulamıyordu. Üstelik babası da her gün ne yaptığını soruyordu. Kaçma, savaş Artık bir kapıyı çalması ve görüşme yapması gerekiyordu. Carhartt Overall Şirketi'ne ait bir ilan gördü gazetede. Sekreter aranıyordu. Lillian korkarak kapıyı çaldı. Karşısına büronun yöneticisi Margaret Costello çıktı. Lillian, zayıf İngilizcesiyle sekreterlik için geldiğini ve yaşının da 19 olduğu yalanını söyledi. Margaret yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu sezdi ama yine de bu zavallı kıza bir şans vermek istedi. Sıra sıra insanların oturduğu, daktiloların masaların doldurduğu büroda arkaya doğru yürüyen Lillian, kendisine deneme amacıyla verilen mektubu eline aldığında istediği şeyin bir an evvel kaçmak olduğunu düşündü. Saatine baktı 11:40'tı ve "öğlen yemeğinde kaçarım" diye içinden geçirdi. O saate kadar elindeki kağıt üzerine çalışmaya başladı. İlk denemesinde bir satır yazabildi. Yazdığı beş sözcüğün dördünde hata vardı. Kağıdı çıkartıp attı. Yeter ki kendine güven İkinci, üçüncü denemesinde daha fazla yazdı ama yine hatası çoktu. Saat 11.55 olmuştu, özgürlüğüne 5 dakika kalmıştı. Tam bu sırada Margaret içeri girdi, doğrudan Lillian'n yanına geldi. Bir elini masanın üstüne diğer elini onun omzuna koydu ve ve "İyi iş çıkartıyorsun" dedi. Lillian şaşkınlık içindeydi, bu yüreklendirici sözler karşısında kaçma isteği yok olmuş ve kendine güveni artmaya başlamıştı. Kendi kendine "iyi olduğunu düşünüyorsa iyidir, sanırım kalacağım" dedi ve kalış o kalış. Lillian kaldı hem de 51 sene. İki dünya savaşı, bir buhran, 11 devlet başkanı ve 6 başbakan gördü." Tüm bunların sebebi, birinin kendinden emin olmayan utangaç bir genç kız kapıyı çaldığında ona kendine güven armağanı verecek kadar öngörü sahibi olmasıydı. Peki kim dersiniz o zamanların bu genç hanımı; Lillian Kenndy. Hikayeyi anlatanın da oğlu James M. Kenndy ve torunu ABD Başkanı James C. Kenndy olduğu söyleniyor. Tek bir söz ve hareket... Omzunuzda hissettiğiniz sıcak, güven veren bir el ve yüreklendiren iki kelime... Karşılığında 51 yıl aynı şirkete hizmet... Takdir edin, edilin Hepimizin hayatına etkisi az veya çok motivasyonumuzu artıran, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan ya da bir anda her şeyden vazgeçiren, güvenimizi sıfırlayan sözcükler girmiştir. Kim ne derse desin kelimelerin çok önemli. Sinirleriniz ne kadar çelik gibi olursa olsun, siz kendinizi ne kadar başarılı görürseniz görün, desteklenmediğinizi, takdir edilmediğinizi düşündüğünüz bir ortamda uzun süreli mutlu, başarılı olmanız mümkün değildir. Peki neden hepimiz ruhumuzu besleyen güzel sözcüklere, bir dost eline ihtiyaç duyuyorken, bazılarımız bunu cömertçe almaktan ve vermekten korkuyoruz?.. Huzura giden yol Yapılan araştırmalar insanarın her ne kadar adıkları ücret ile motivasyonları arasında ciddi bir ilişki olduğunu gösterse de, çalışılan ortamdaki huzurun birçok unsurun önüne geçtiğini ve bir süre sonra ücretin bile önemini kaybettiğini ortaya koyuyor. Parçalanan ailelere, derslerinde başarısız olan çocuklara, işlerin ters gittiği işletmelere bakın birçoğunda ciddi bir iletişim problemi olduğunu, buna bağlı olarak güven ve saygının çoktan oradan uzaklaştığını fark edeceksiniz. İşte size bazı ipuçları: Anlayışlı olun: Hepimizin ihitiyacı olan şey, insani bir yaklaşım, yumuşak, güven veren bir dokunuş ve içtenliktir. Yardımlaşın: Verici olduğumuz sürece hayatlarınız dolu geçer. "Bir hayatın ıstırabını hafifletebilir/ya da bir acıyı dindirebilir/ veya bayılmış bir ardıç kuşunu/ koyabilirsem yuvasına /hayatım geçmemiştir boşa..." Emily Dickinson dizelerinde ne güzel anlatıyor yardımlaşmanın önemini. Bağışlayıcı olun: Gerald Jampolsky, bu konudaki görüşleri sorulduğunda "Ancak yargılamak yerine bağışladığım zaman huzura kavuşabiliyorum" diyor. Gerçekten de bağışlamasını bilmeyen gönüller, kısa bir süre sonra sertleşir ve kararır. Çalışın: Çalışmak ve üretmek, insanı hayata bağlar, zinde tutar ve etrafıyla paylaşımını artırır. Asla vazgeçmeyin: İsteklerinizin daima peşinde koşun, sınırlarınızı zorlayın ve kaybetmekten asla korkmayın. Okuyucu mektubu Yarıyıl tatilinin neredeyse bir haftası geride kaldı. Hem dinlenme hem de eksik yanların gözden geçirilmesi olarak görülen ara tatilin ardından yakında yine telaşlı günler kapıda. Zaman planlaması konusunda problem yaşayan okuyucumuz Özge Bilek, ÖSS'ye hazırlanıyor ve kalan zamanının planlama konusunda stres içinde olduğunu belirtiyor. Sevgili Özge, öncelikle gereksiz endişenin başarını olumsuz yönde etkileyeceğini sakın unutma. Önünde daha dolu dolu geçirebileceğin bir 5 ayın olduğunu bil. Tatilde olduğun şu günlerde (eminim bu boşlukta da dershaneye gidiyorsundur) bir durum değerlendirmesi yap. Çoktan halledip geriye dönmemen gerekirken açığın olan konular var mı, önce onları tespit et ve bu açıklarını gidermeye çalış. Haftalık,aylık durumunu tespit ettiğin bir planın yoksa bunu hazırla ve her hallettiğin konunun yanına bir artı işareti koy. Bu durum hem motivasyonunu artırır hem de ne durumda olduğunu anlamanı kolaylaştırır. Gereksiz zaman yiyicilerin varsa bunları tespit et. Arkadaşlar, uzayan telefon görüşmeleri, TV vb. işler. Bunların hepsine tabii ki zaman ayıracaksın ancak önceliklerini bilerek ve bir plan dahilinde... Yapabileceğine inan ve panik yapma. Biz sana güveniyoruz, sen de kendine güven. Başarılar. B.A Not: Bütün okuyucularımın Kurban Bayramı'nı tebrik eder, mutluluk ve sağlık getirmesini dilerim. Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: baltinbasak@cozum-ik.com Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.