Çoğumuz, hayatımızın herhangi bir döneminde, şu ya da bu nedenle mükemmel olmayı planlamışızdır. Peki, bu "mükemmel olma isteği" ile "mükemmeliyetçilik" arasındaki fark nedir? Siz de mükemmeliyetçi misiniz? Yanda, ne kadar mükemmeliyetçi olduğunuzu ölçen bir anket bulacaksınız. Önce bu anketteki soruları cevaplayın. Şimdi, ne kadar mükemmeliyetçi olduğunuz konusunda bir fikir sahibi oldunuz. Mükemmeliyetçilik, iki ucu keskin bir kılıçtır. En önemli iki ögesi: Asla hata yapmama ve performansın en yüksekte olması. Yüksek standartlara ulaşmak için mücadele vermekten zevk alan bir kişinin, sağlıklı bir biçimde "en iyinin" peşinde olması, mükemmeliyetçilik sayılmaz. Sağlıklı mücadele veren kişi, bir güdüsünü doyurmaya çalışmaktadır. Mükemmeliyetçi ise yönlendirilmektedir. Yaşadığı duygular ve yaptığı davranışlar kendi kontrolünün dışına çıkmış gibidir. Hayatı zevkten çok ıstırapla dolmaya başlamıştır. Doymak bilmeyen ihtiras Mükemmeliyetçi biri, kendisine ulaşamayacağı yükseklikte ve gerçek dışı standartlar koyar. Kendini insafsızca zorlar. Mücadeleci biri de kendisine yüksek standartlar koyar ama, amaçladığı şeye ulaşma ihtimali vardır. Mükemmeliyetçi kişinin çabaları, kendini yenilgiye uğratan türdendir: Hiçbir şey, hiçbir zaman "yeterince" iyi değildir ve bu yüzden de hiçbir zaman, başarıya bağlı bir doyum yaşaması mümkün değildir. Mücadeleci kişinin çabaları ise kendini geliştiren türdendir: Hedefe ulaşamasa bile, sırf denediği için bir doyum sağlayabilir. Mükemmeliyetçiler, kusursuz olma konusundaki kararlılıklarının, kendilerini başarıya, kabul görmeye, sevgiye ve doyuma ulaştıracağı beklentisindedirler. Başarıya ulaştıkları zaman bile kullanmış oldukları yöntem yüzünden, elde etmek istedikleri o sevgi ve onaydan yoksun kalırlar. Mükemmeliyetçilik, kişinin başkaları ile olan ilişkisini genellikle istenmeyen bir biçimde etkiler. Ancak, onun başlıca hedefi başkaları değildir. Mükemmeliyetçilik, kişinin kendi kendine yaptığı bir düello, kazanılması mümkün olmayan umutsuz bir savaştır. İnançların ve gerçeklerin insan hayatında önemli bir yeri vardır. Neyin bir inanç, neyin de gerçek olduğunu bildiğimiz sürece, ikisi de bizi zenginleştirir. İkisini birbirine karıştırdığımız zaman ise, zorluklarla karşılaşırız. Bazen sağlıklı bir başarma güdüsünü, sağlıksız bir mükemmeliyetçilikten ayırdetmek güçtür. Bazen de, inançlarımızın gerçek olduğunu ileri sürerek bu ayırımı daha da zorlaştırırız. Böylelikle hayat, gerektiğinden de fazla zorlaşmış olur. İnsanlar acizdir Aşağıda mükemmeliyetçilikle ilgili olarak sıklıkla rastlanan bazı asılsız inançları bulacaksınız... * Mükemmeliyetçilik, başarı ya da doyuma neden olmaz. Bazı mükemmeliyetçilerin farkında olmadıkları şey, bu başarılarına, mükemmeli elde etme mücadeleleri sonucunda değil, bu mücadelelerine rağmen ulaştıklarıdır. * İnanması zor da olsa, mükemmeliyetçilerin, işleri erteleme, zamanında bitirememe ve yeterince üretken olamama gibi problemleri vardır. Onlar, olayları "ya hep ya hiç", "iyi ya da kötü", "mükemmel ya da berbat" olarak görmektedirler. Depresyon, sosyal kaygı gibi ciddi problemlere yatkındırlar. * Mükemmeliyetçi eğilimler çoğunlukla sevgi, kabul görme ve onaylanma ihtiyacı ile başlar. Çevreleriyle ilgilenmezler. * "Mükemmel insan", "tek boynuzlu at" gibi hoş bir efsanedir. Mükemmel olan ancak Allah'tır. Mükemmeliyetçiliğin üstesinden gelmek cesaret ister, çünkü bunu yapmak, mükemmel olmadığımızı ve insan olduğumuzu kabul etmemiz anlamındadır. >> Kendinizi test edin! .....1- Eğer kendime en yüksek standartları koymazsam ikinci sınıf bir insan olurum. .....2- Eğer bir hata yaparsam insanlar beni daha az dikkate alacaklardır. .....3- Eğer bir şeyi gerçekten iyi yapmayacaksam, hiç yapmayım daha iyi. .....4- Hata yaptığım takdirde bundan üzüntü duymalıyım. .....5- Yeterince uğraşırsam denediğim her işte üstün olabilirim. .....6- Zayıflıklarımın sergilenmesi, benim için utanç vericidir. .....7- Aynı hataları tekrarlamamalıyım. .....8- Ortalama bir performans benim için doyurucu değildir. .....9- Önemli bir şeyde başarısız olmak, aşağı düzeyde olduğum anlamına gelir. .....10- Başarısız olduğum için kendime kızarsam, bu başarılı olmamda yardımcı olur. PUANLAMA: Puanlarınızı toplayın. Pozitif sayılar ile negatif sayılar birbirini götürür (Örneğin: +2 - 2 = 0). +20 puan: Bu puan çok yüksek düzeyde bir mükemmeliyetçiliği gösterir. -20 puan: Bu puan da tam anlamıyla mükemmeliyetçilikten uzak olma durumunun bir göstergesidir. Daha önce yapılan çalışmalar, toplumdaki insanların hemen hemen yarısının +2 ile +16 arasında puan aldığını göstermiştir. > Böyle davranın Mükemmeliyetçilik yerine koyabileceğimiz ve kullanabileceğimiz bazı daha sağlıklı ve doyumlu davranış şekilleri... Kâr-zarar hesabı Mükemmeliyetçi olmanın yararlarını ve zararlarını bir yere yazın. İnsan ilişkilerindeki problemleriniz, aşırı iş bağımlılığı, madde bağımlılığı, aşırı yemek yeme ve bunun gibi aşırıya kaçan davranışlarınız, mükemmeliyetçiliğin yararsız sonuçlarıdır. Göreceksiniz, sizi, bunlara bağlı sıkıntılarınız mükemmeliyetçiliğin yararları olarak sıraladığınız durumlardan çok daha fazla etkilemektedir. Siz de kendiniz için bir kayıplar ve kazançlar listesi yapın ve sonucun nasıl çıkacağını görün. Çok mu eleştiriyorsunuz? Alışkanlık haline getirdiğiniz eleştiri içeren düşüncelerinizin yerine, daha gerçekçi, daha mantıklı bir düşünme tarzı geliştirmeye çalışın. Kendinizi ya da bir başkasını, mükemmelin daha altında bir performans içinde görürseniz, o performansın iyi yönlerini görmeye çalışın. Daha sonra da şu tür soruları düşünün: Gerçekten "hissettiğim" kadar kötü mü? Başka insanlar bunu nasıl görüyor? Eldeki şartlar çerçevesinde yeterince iyi bir performans sayılamaz mı? Gerçekçi olmaya çalışın Kendinize daha gerçekçi hedefler koyduğunuzda, "mükemmel olmayan" sonuçların, sizin beklediğiniz ve korktuğunuz kadar kötü durumlara yol açmadığını yavaş yavaş fark edeceksiniz. Her gün bir miktar yüzdüğünüzü varsayın. Diyelim ki, kendinize 20 kulaçlık bir hedef koyup, bunun 15 kulacını gerçekleştirebildiniz. Olsun "15 de iyi" deyip artık kabullenin. Böylelikle, kaygı yaşamadan yüzmenize devam edersiniz. Mükemmeliyetçiler genellikle hayatın içindeki eğlenceleri, keyifleri ve doyumları kaçırırlar. Eleştiriyi 'doğru' öğrenin Mükemmeliyetçiler, eleştirileri kişiliklerine yönelmiş saldırılar olarak algıladıklarından, kendilerini savunarak tepki verirler. Hem yapılan eleştiri konusunda, hem de kendinize karşı daha objektif olmaya çalışın. Eğer biri yaptığınız hatadan dolayı sizi eleştiriyorsa, hatayı kabul edin ve hata yapmaya hakkınız olduğunu belirtin. Hem karşınızdaki insana, hem de kendinize, hata yapmadan öğrenme ve büyümenin pek mümkün olamayacağını hatırlatın. "İnsanların değerli sayılabilmeleri için hata yapmamaları gerekir" gibi yanlış bir inanca düşmeyin. University of Texas Austin, "Danışma ve Ruh Sağlığı Merkezi"nin "The Double-Edged Sword Perfectionism" 1989, broşüründen yararlanılarak hazırlanmıştır.