İnsan, hazinesinde çok bol olduğuna inandığı ve değerini hiç önemsemediği zamanının az bir kısmını bile kendisine, sevdiklerine ayırmıyor. Sebep olarak zaman darlığını gösteriyor. Hayatın anlamı nedir? Bu dünyada varoluşumuzun sebebi ne sizce? Yüzyıllardır düşünürlerin, çeşitli inanç sistemlerinin cevabını aradığı bu soruyu insan kendisine sormadan edemiyor. Neyin peşindeyiz, ne arıyoruz?.. Okul, askerlik, iş derken zaman hızla geçiyor. Şu anda hiçbirimiz dün okulun bahçesinde koşuşturan çocuklar değiliz. Bazılarımız belki elde edilememiş bir oyuncağın, yerine gelmemiş bir isteğin ta derinlerde bir yerlerde bıraktığı bir izle ya da geçmişin hasretiyle hâlâ içinde büyümeyen bir çocuk yaşatıyor olabilir ama geçen yıllar hepimizi çok farklı etkiledi, etkiliyor. Kimimiz kariyerinin, kimimiz sevdiğinin peşinde... Kısacası hepimiz kendimizce bir amaç için koşturuyoruz ve sonucunda başarılı olmak için çaba harcıyoruz. Ancak öyle zamanlar oluyor ki insan bazen "niçindir bu telaş, nereye koşturuyorum böyle" demeden edemiyor. Olgunlaşalım güzelleşelim Hiç de haksız sayılmayacak bu serzenişte, düşünün bakalım çabalarınız ne kadar yerini buluyor ve siz hayatınızı ne kadar anlamlı geçiriyorsunuz? Hayatın derin anlamını bulmayı filozoflara bırakırsak, hepimizin bilmesi gereken bir şey varsa o da ömrümüzün sayılarla sınırlı olduğu ve hiçbir anın bir sonraya garantisinin olmadığı. Bu sebeple önemli olan herhalde önce insan olmayı, sevebilmeyi becerebilmek ve etrafa gören gözlerle bakabilmek. Hem çok kısa hem de çok uzun görünen bu yolculukta yapılması gereken, hayatı anlamlı yaşamak. İnişler, çıkışlar bu yolculuğun olmazsa olmaz şartları. Her gelen gün içinde acı tatlı süprizleri barındırıyor. İnsanoğlu da böyle olgunlaşıyor ancak... Sevdiklerinizi unutmayın Diğer taraftan insan, hazinesinde çok bol olduğuna inandığı ve değerini hiç de önemsemediği zamanının az bir kısmını bile kendisine, sevdiklerine ayırmıyor. 'Dostluklar azaldı' deniyor, kimse bu işin tek başına olamayacağını, üzerinde hassas bir proje gibi çalışılan ince bir emek olduğunu anlamıyor. Evlatlar, ziyaret azlığını annelerine 'zaman darlığı' olarak açıklıyor, baharda güzel bir yürüyüş, yağan kar, köpük köpük deniz, tuvalin başında bir fırça darbesi, güzel kokulu çiçekler hep hayattan kaçıyor. Faizin sihirbazlığı Richard Koch'un şu sözleri bu durumu çok güzel özetliyor: "Çok az insan kendi mutluluğunu geliştirmek için zaman ve düşünce harcar. Para, terfi gibi, ulaşılması güç olabilen ve ulaşıldığında da son derece verimsiz mutluluk kaynakları olan dolaylı hedeflerin peşine düşer. Mutluluk para olmadığı gibi, paraya benzemez bile. Harcanmayan para biriktirilip yatırım yapılabilir ve bileşik faizin sihirbazlığıyla çoğaltılabilir. Ancak hayatın anlamı üzerine bakın, bugün yaşanmayan mutluluk, yarın mutluluğa yol açmaz. Mutlulukta zihin gibi alıştırılma yaptırılmazsa atıllaşacaktır." Aşağıdaki soruları kendinize sorun Peki mutluluğu yakalamak için ne yapmak lazım?.. Richard Koch, "İşe hayat tarzınızı gözden geçirerek başlayın" diyor. * Doğru kişi ya da kişilerle mi yaşıyorum? * Doğru yerde mi yaşıyorum? * Doğru saatlerde mi çalışıyorum ve bunlar ideal çalışma-eğlence ritmimle ailevi ve toplumsal ihtiyaçlarıma uyuyor mu? * Hayatımın denetimini kendi elimde hissediyor muyum? * Hemen her zaman rahat ve çevremle uyumlu muyum? * Yaşama tarzım potansiyelimi ortaya çıkarmama izin veriyor mu? * İşlerim yeterince düzenli gidiyor mu? * Hayat tarzım yardımlaşmayı, insanlara destek olmayı sağlıyor mu? * Yakın arkadaşlarımı yeterince görüyor muyum? * Hayatımda seyahatlerin yeri ne kadar? Gereğinden az, çok. * Hayat tarzım ailem için ne kadar uygun? Soruların cevabı iç dünyanızda ne kadar yol haritanız oluyor ve 'devam' ya da 'dur' dedirtiyor size?.. Ara formüller Mutsuzluğun sebeplerini tespit ettikten sonra, enerjimizin çoğunu olumlu anlamda mutluluk arayışına yoğunlaştırmak gerekir. Bunun için en iyisi hemen işe başlamaktır. Koch'a göre, mutluluk sadece şu anda vardır. Geçmişteki mutluluk hatırlanabilir ya da gelecekteki mutluluk planlanabilir ama bunun sağladığı memnuniyet sadece "şimdi" yaşanabilir. İşte günlük mutluluk alışkanlıkları: * Her gün düzenli egzersiz yapın * Her gün mutlaka biraz entelektüel ve zihinsel egzersiz yapmaya çalışın. Okuyun, araştırın, bulmacalar çözün. * Sanatsal bir şeyler yapın. Konsere, sinemaya, tiyatroya gidin. Şiir okuyun, güneşin batışını izleyin. * İyilik yapmanın tadına varın * Arkadaşlarınızla keyifli molalar verin. * Kendiniz için hoşlandığınız bir şeyler yapın. * Kendinizi ödüllendirin, potansiyelinizin farkına varın. Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: baltinbasak@cozum-ik.com Fax: 0 212 454 31 00