Uluslararası Genç Girişimciler Derneği (Junior Chamber International) Türkiye Yarışma Programı çerçevesinde; bu yıl 10'uncusu düzenlenen TOYP (The Outstanding Young Persons of Turkey - Türkiye'nin 10 Başarılı Genci) yarışmasına adaylık başvurusu için son günün 13 Ağustos olduğu belirtildi. TOYP 2004 Direktörü Elif Karanfil; bu yılki çalışmalarını şöyle açıkladı; "Türk gençlerinin başarılarını 10 farklı kategoride değerlendirmeyi ve bu başarıları dünya finaline taşıyarak onlara uluslararası fırsatlar oluşturmayı amaçlayan TOYP'ta süreç; 13 Ağustos'tan sonra jüri değerlendirmeleriyle devam edecek ve ödül töreniyle tamamlanacak. Ödül töreni 8 Ekim 2004 Cuma akşamı İş Sanat Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek. Saat 19:30'da başlayacak organizasyonda yaklaşık 800 davetli; TRT Gençlik Korosu ve İstanbul Saksafon 4'lüsü eşliğinde ödül törenini izleyecek ve tören sonrası hazırlanan kokteyle katılabilecek. Birçok seçkin davetlinin katılımı ile renklenen; birincilerin başarı hikayelerinin tanıtıldığı ve ödüllerin takdim edildiği oldukça şık ve duygusal bir organizasyon olan TOYP ödül törenimizde, umudumuz davetlilere ve birincilerimize layık bir gece organize edebilmek ve yüksek katılım sağlayabilmektir." 124 ülkede... Uluslararası Genç Müteşebbisler Derneği (Junior Chamber International); halen 124 ülkedeki yapılanması ve dünya üzerinde toplam 500 binin üzerindeki üye sayısı ile uluslararası etkin bir dernektir. Derneğin temel amacı kişisel gelişim ile ilgili eğitim programları, toplumsal içerikli projeler ve uluslararası iş imkanlarının geliştirilmesi gibi başlıklarla özetlenebilecek konularda faaliyet göstererek üyelerinin liderlik vasıflarını geliştirmek ve içinde yaşadıkları toplumda pozitif değişimi gerçekleştirmelerini sağlamaktır. Bu amaç ışığında, ülkelerin ulusal şubeleri tarafından düzenlenerek; Dünya Kongresinde sonuçlanan The Outstanding Young Persons (TOYP) yarışmasının Türkiye ayağı "Türkiyenin On Başarılı Genci" organizasyonu; Junior Chamber Türkiye derneği tarafından her sene düzenlenmektedir. Maksat nedir? Dünya çapında düzenlenen bu organizasyonda Türkiye'nin sesini duyurmak ve tanıtımını yapmak uluslararası amaç olarak belirlenmektedir. Ayrıca ulusal amaçları şu şekilde sıralamak mümkün: Dallarında yaptıkları çalışmalarda en başarılı 10 Türk gencini ortaya çıkararak topluma kazandırmak ve çalışmalarını uluslararası platforma taşımak. Bu organizasyonun örnek teşkil etmesini sağlayarak gençleri yaşadıkları toplumda pozitif değişimi gerçekleştirmeye teşvik etmek. Katılım şartları 1. Adaylar 18 yaşından büyük, 40 yaşından gün almamış olmalıdır. (Adayın en geç 1 Ocak 1964 doğumlu olması gerekmektedir) 2. Adaylar Türk vatandaşı olmalıdır. 3. Adaylar aynı proje veya çalışma ile sadece bir kategoride aday olabilirler. Farklı projelerle adaylar değişik kategorilere de başvurabilirler. 4. Adayların çalışmalarını belirtilen sorular dahilinde anlatmaları ve 4 A4 sayfasını aşmayacak şekilde cevaplandırmaları, kişisel bilgi formunu doldurmaları gerekmektedir. Kategoriler Junior Chamber International merkezinin belirlediği 10 ana kategori aşağıda belirtilmiştir. Yarışmaya katılmak isteyenler; belirtilen ana başlıklara uyduğunu düşündükleri sunumlarını hazırlayarak aday olabilirler. Yarışmacılarımızın katılacağı kategoriler aşağıdaki gibidir: 1. İş Dünyası, Ekonomi veya Girişimcilik 2. Siyaset, Hukuk ve Kamu Yönetimi 3. Bilimsel Önderlik 4. Kültürel Başarı 5. Çevre Korumacılığı ve Ahlaki Önderlik 6. İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı 7. İnsanlığa ve Gönüllü Kuruluşlara Hizmet 8. Fen ve Teknik Gelişme 9. Kişisel Başarı 10. Tıbbi Yenilik ve Buluşlar Seçimler Adaylar Junior Chamber Türkiye tarafından belirlenen, konularında uzman ulusal jürinin belirli kriterlerdeki değerlendirmelerine tabi tutulacak. Jürilerin diğerlendirmeleri sonucu birinci olan adaylar; 8 Ekim 2004 akşamı düzenlenecek geleneksel ödül töreninde ödüllerini alacaklar. Başvuru adresi 2004 TOYP Yarışması Adaylık Komitesi Enka 2 Binası 34349 Balmumcu / İstanbul Tel: 0532 662 27 96 E mail: ebayram@cimtas.com.tr En etkili kalemi bulmak! İnsanoğlu keşke kendini vaktinde tanıyabilse! "Şimdi bu da nasıl bir cümle!" diyebilirsiniz. Şunu kastediyorum; hani etrafımızdaki birçok tecrübeli insan, "keşke bundan 10 yıl, 20 yıl öncesine dönebilseydim, şunları-şunları yapar, şunları yapmazdım, şöyle davranır, böyle davranmazdım" der ya; hep arkalarından gelenleri uyarmaya çalışan, gerçekten de çok iyi niyetli... Hep üzülmüşümdür bu sebepten, "yarın acaba ben nelerin pişmanlığını derinden hissedeceğim" diye! Geçen zamanla birlikte bakıyorum ki, benim de arkamdan gelenlere söyleyecek sözlerim artıyor ve geçmişte "aman" dediğim, kulak tıkadığım, birçok yaşanmış tecrübenin uyarıları, küçük- büyük çeşitli pişmanlıklarla önüme çıkıyor. Keşke bir şeyleri önceden fark edebilsek, içten tavsiyelere daha fazla kulak verebilsek! Birincisi zor belki ama ikincisi! O da zor galiba... Herkes hayatı kendi kendine tecrübe etmek istiyor. Ailenizdeki, çevrenizdeki insanların bilinci yüksekse; ilk gençlik yıllarınıza kadar bir şeyleri daha kolay hallediyor, hayata daha temkinli atılıyorsunuz. Bu grup şanslı. Bir de kendi kendine mücadele etmek zorunda kalanlar var ki, onların işi gerçekten zor! Herhalde bu durumda en çıkar yol; hemen, içinde bulunduğunuz durum ile ilgili bir değerlendirme yapmak ve gelecekte nasıl bir hayat yaşamak istediğinizi, sizi nelerin mutlu edeceğini düşünmek, gerçek potansiyelinizi fark etmek ve üstüne gitmek, yaşanmış tecrübelere ve bunların sonucu olan büyüklerin tavsiyelerine önem vermek için en azından biraz da olsa gayret sarf etmek... Okuyucumuz Elif Küçük'ün gönderdiği bir yazı, bana bir kere daha nasıl yaşadığımızı düşündürdü ve bu anlamlı "hayat hikayesini" ben de sizlerle paylaşmak istedim: "Dedemden kalma, duvarda asılı duran sazı çalarak müziğe başladım. O zamanlar beni birkaç müzik öğretmenine götürmüş, göstermişler; 'Nasıl, bu çocukta gelecek var mı?' diye... Biri var demiş, diğerleri de yok! Yıllarla birlikte, yetenekli olduğumu söyleyen öğretmenin haklı olduğunu anladım. Yetenekliydim; ama bu yeteneğimi değerlendiremedim. Enstrüman seçmek için bir karar almam gerekiyordu. Ya keman çalacaktım ya piyano; ya flüt çalacaktım ya da akordion... Olmadı; hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim. Yıllar geçtikten sonra her enstrümanı iyi çalabiliyorum; ama hiç birinde usta değilim. Bir enstrümanla isim yapamadım. Ne kemanla tanınan bir eserim var, ne de piyanoyla... Bütün enstrümanları iyi çalıyorum, ama kimse tanımıyor beni! Başarılı olmak için her şey değil, bir şey lazımmış. Başarı bir alışverişmiş; bir şeyi alabilmek için birşeyi vermek, diğerlerinden vazgeçmek gerekiyormuş. Keşke kemanı seçseydim ve diğerlerinden vazgeçseydim. Karıma da hayatı zindan ettim, karım dünyanın en iyi, en güzel kadınıydı. Evlenirken ne olduğunu anlayamadan evlenmiştim. Yani evlilik; sadece birisi için karar almak, diğerlerinden vazgeçmek ya! Onun gibi bir şey! İşte evlenirken ben bunu anlamadan evlenmişim. Evlendikten sonra başka kadınların da olduğu bir hayatı yaşamaya devam ettim. İçlerinden bazılarını daha çok sevdim; ama ne onlardan birinde, ne de karımda karar kılabildim. Yıllar sonra, şimdi; yapayalnızım... Ne karım kaldı, ne de diğerleri! Keşke birini gerçekten seçebilseymişim; ama yapamadım. Bütün enstrümanları istedim ve sonuçta elim boş kaldı. Almak için bırakmak gerekiyormuş. Keşke karımı alsaymışım... Birşey daha var.. Dolu dolu boş yaşamak! Hayatım boyunca yapacak çok işim oldu; hepsini yapmayı istedim. Hangisinde 'en iyi'yim? Şimdi bakıyorum; kazananlar, başarılı olanlar hep bir tek şey yapmışlar. En iyi olmak için önce seçmek ve diğerlerini bırakmak gerekiyor. İşte de böyle, özel hayatta da... Bu seçimi yapmamız gerekiyor; çünkü mutlaka bazıları daha uygun... Bir ara ekonomik sıkıntıya düştüm. Tasarruf gerekti. Başladım her şeyden yüzde 10 kesmeye, ne anlamsız bir ugraşmış bu. Yüzde 10 daha az peynir yemek, çay içmek. Bu tasarruf çok acı verdi bana, her an hissettim. Her şeyden yüzde 10 kesmek tabiatıma uygundu tabii! Çok sonradan anladım; sadece taksiyle dolaşmayı bıraksam yetermiş! Her kalemden yüzde 10 degil, etkili kalemi bulmak gerekiyormuş. Yani, orada da seçim yapmak gerekiyormuş!" En etkili kalemi bulmak! Gerçekten de hayat en etkili kalemi bulabilmek. İster küçük bir sahil kasabasında, ister büyük bir metropolün 18. katında... Hayat kendi tercihlerimize uygun en etkili kalemi bulmakta... Yüzde yüz değil, ama; hiç değilse yarıdan fazla! Sevgiyle kalın! B.A