İyi meslekler, güzel evler, mutlu evlilikler... Hepsi şanslı insanları bulur. Öyle değil mi? Soru böyle olunca insanın aklına hemen zengin bir ailede doğmuş, bir dediği iki edilmeyen, işi daha doğuştan hazır insanlar akla geliyor. Ancak uzmanlar, bu durumu sadece "doğru zamanda doğru yerde olmak" olarak açıklıyor. Zengin bir ailede doğarak belki birileri daha kolay hayata başlıyor fakat bu şansın devam etmesi şartlara bağlı. 1994 yılından bu yana yaklaşık 400 kişi üzerinde incelemeler yapan İngiltere Hertfordshire Üniversitesi profesörlerinden ve aynı zamanda "The Luck Factor (Şans Faktörü)" adlı kitabın yazarı olan Psikolog Doktor Richard Wiseman, araştırmasını tamamladı. Wiseman, tam 10 yılını "şanslı mı doğulur, yoksa şanslı mı olunur?" sorusunun cevabını bulmaya adadı. Ortaya şu sonuç çıktı: İnsanlar, kendi şanslarını kendileri oluşturur. Wiseman'a göre kendilerini şanslı gören insanlar, zihinlerini her zaman temiz tutuyor, becerilerini geliştiriyor ve fırsatları kaçırmıyor. 4 temel faktör Prof. Wiseman, şanslı olabilmek için 4 temel faktör bulunduğunu ve bunlar uygulandığı taktirde kişinin hayatının olumu yönde değişeceğini savunuyor: 1-Seçenekleri çoğaltmak: Her zaman yeni tecrübelere hazır olmalısınız. Yeteneklerini geliştirmeli, her konuda bilginizi artırmalı ve farklılıkları görebilmelisiniz. 2- Önsezilere kulak vermek: Şanslı insanlar çoğu zaman önsezileriyle hareket eder. Duyguları ve sezileri onlar için çok önemlidir. Zihinlerini temiz tutar ve kafalarının karışmasına izin vermezler. 3- Pozitif düşünmek: Şanslı insanlar, geleceğe optimist bakar; her şeyin daha da güzel olacağını düşünür. Siz de öyle yapmalısınız. İnsanlarla iç içe olmalı, kendinizi soyutlamamalısınız. Hareketli yaşamalı ve fırsatları kaçırmamak için çevrenizdeki her şeyden haberdar olmalısınız. 4- Umudu asla kaybetmemek: Başınıza kötü bir şey gelse dahi bunu iyiye çevirmeli, umudunuzu kaybetmemelisiniz. Çok üzgün olsanız dahi, bunun geçeceğini, aslında çok da kötü bir şey yaşamadığınızı düşünmelisiniz. Taşıma suyla değirmen dönmez Geçen hafta ÖSS sonuçları açıklandı. Kimileri için sonuç istediği gibiydi ve mutlu oldu, kimileri içinse tam tersi... Sınava girmeye aday olmak bir fırsat, gereklerini yerine getirerek başarılı olmak ise fırsatları iyi değerlendirmektir. Fırsatlar tek bir alanla da sınırlı değildir. Birisi için iyi bir üniversite iyi bir fırsat olabileceği gibi, diğerimiz için kısa yoldan hayata atılarak iş kovalamak daha iyi bir fırsat olabilir. Burada önemli olan kişinin hedeflerini ortaya koyarak, bu hedef için içten bir çaba harcaması ve etrafta olan bitenlere karşı aklını ve sezgilerini açık tutabilmesi, diğer bir deyişle iyi koku alabilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, bu yıl işler istediğiniz gibi gitmemiş olabilir, istediğiniz fakülteyi kazanamamış olabilirsiniz ancak şunu asla unutmayın; "Taşıma suyla değirmen dönmez", "Hazıra dağ dayanmaz..." Bilin ki etrafımızda olup biten hiçbir şey sebepsiz değildir. Başarı tesadüf değildir Sonuç olarak, gerçekten şanslı doğulmuyor, şartlar oluşuyor. Düşünün onca başkan, iş adamı... Kaç tanesi hayata kolay başladı, durup dururken bulundukları mevkilere geldi? Uzmanların dediği gibi, hepimiz kendi kendimize değişebilir, gelişebilir ve pek çok alana yayılabiliriz. Başarı tesadüfen elde edilmez. İdeal hayat sürenlerle bir türlü istediklerini gerçekleştiremeyenler arasındaki fark tesadüfi değildir. Hepimizin içinde ulaşabileceğimiz kadar bize yakın ve bizi mükemmel bir hayata götürecek akılcı yollar vardır. Yapmamız gereken tek şey, vücudumuzu ve zihnimizi en güçlü ve en yararlı biçimde kullanmaktır. Bir anekdot Bir düşünüre sormuşlar: - Şansa inanır mısınız? Düşünür, şöyle cevap vermiş: - Evet, inanırım. Yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım! Hayat bulmacasını çözmenin 14 yolu Hayatla nasıl başa çıkılacağını bilmiyorsanız, size bir tavsiye. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Grup Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Şahin'in hazırladığı 14 maddelik listeyle, hayat bulmacasını çözebilirsiniz... * Kendinizle barışık olun. * Vücudunuzu dinleyin. * Gardırobunuzda rahat giysiler bulundurun. * Hayatınıza biraz heyecan ve neşe katın. * Evli olsanız dahi kendiniz için biraz para ayırmayı unutmayın. * Doğal davranın, mutlu olmayı öğrenin. * Hayatı bir dram gibi yaşamayın, akıntıya kapılın. * İçinizdeki çocuğu serbest bırakın. * Bir şeyi gerçekten istiyorsanız onun için mücadele edin. * Yaş 35 yolun yarısı etmez. Her gün güneş yeniden doğuyorsa, her gün hayat yeniden başlıyor demektir. * Üç D kuralını (Doğru zaman, Doğru yer, ve Doğru kişi) benimseyin. * Problemsiz bir hayat beklemeyin, bu boş bir hayal olacaktır. * Sürekli şikayet etmekten vazgeçin. * 'Hayır' demesini öğrenin ve hata yapmaktan korkmayın. > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00