İÇİNDE bulunduğumuz aylarda birçok genç arkadaşımız üniversitelerden mezun oldu veya kısa bir zaman zarfında mezun olacak. Üniversiteye girmenin başlı başına bir başarı olduğu ülkemizde, bunu başaran ve daha sonra okullarından mezun olan arkadaşlarımız için daha zor, daha çetin ve henüz biteni aratan yeni bir yarış başlıyor: Bir işe girmek. Bazılarımız anında aradıkları bir işe kavuşurken, bazılarımızsa uzun süre aramak zorunda kalırlar. Birçok kişi bunu şans olarak değerlendirse de sadece birkaç işe başvuranlar için gerçekte bunun şansla pek de bir ilgisi yoktur. Bu haftaki yazımızı iş arama ve görüşmelerine ayırmak istedim çünkü iş arama sürecinin sabır ve profesyonelce ele alınması gereken bir süreç olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Kendinize uygun olana bakın Bu konuda kariyer uzmanı Linda Matias'ın dediklerine kulak verelim. Matias'a göre pozisyonlara kendinizi uydurmak yerine, özelliklerimize ve kariyer hedeflerimize uygun pozisyonları araştırmamız gerekiyor. Böylece zaman ve enerji kaybetmeyecek, sadece ilgili pozisyonlara odaklanmış olacaksınız. Her zaman hazırlıklı olmak çok önemli. Fırsatlar çok nadiren kucağınıza düşer bu yüzden gelecek herhangi bir fırsatı kaçırmamak için her an hazırlıklı olmanız gerekir. Sizi görüşmeye çağırmak ya da birkaç soru sormak için aradıklarında uykulu bir ses tonu, sizin için pek olumlu bir intiba olmayacaktır. Matias, sadece görüşmeye gidip cevap beklemekle yetinmemeyi tavsiye ediyor. İşe alındığınız takdirde yapacaklarınızı anlatan bir mektup ya da e-mail yazın. Böylece görüştüğünüz kişiye, pozisyonla ne kadar ilgili olduğunuzu ve işi ciddiye aldığınızı göstermiş olursunuz. Ayrıca görüşme sırasında bahsetmeyi unuttuğunuz noktaları da kısaca özetleyebilirsiniz. Moraliniz bozulmasın Uzmanımıza göre çevrenin bazı olumsuz etkilerinden uzak durmak lazım. Sizin gibi iş arayan kişilerle bir araya gelmek her ne kadar tecrübelerinizi paylaşmak için bir fırsat gibi görünse de moralinizi de bozabilir. Çünkü bu tür gruplara genelde negatif bir hava hakimdir ve olumsuz deneyimler sizinle paylaşılacaktır. Bunun yerine size destek verecek, yol gösterecek ve cesaretlendirecek insanlarla beraber olmalısınız. Kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Unutmayın ki bu profesyonelce ele alınması gereken bir süreç ve sonucu, sizin bu süreci nasıl ele aldığınıza bağlı. Matias'ın son tavsiyesi de rahat olmak ile ilgili. Ona göre, İki tip iş arayan vardır. Biri gayet rahat olanlar, diğeriyse panik içinde nefes almadan kendine aşırı yüklenenlerdir. İş ararken kendinizi fazla zorlamayın. İş arama sizin öncelikli aktiviteniz olmasına rağmen, uyanık olduğunuz her dakikayı da buna adamayın. Rahatlamaya, mantıklı düşünmeye çalışın. Arada bir kendinize küçük aralar verin, sizi destekleyen, moral veren kişilerle zaman geçirmeye çalışın. > Beden diline dikkat! Hedeflerinize ve kariyer planlarınıza uygun pozisyonlar için başvurularda bulundunuz. Sıra geldi görüşmelere. Artık kulağınız telefonunuzda çağrılmayı bekliyorsunuz. Nihayet beklediğiniz an geldi. İş görüşmesine gideceksiniz. Bu belki de katıldığınız ilk iş mülakatı olacak biraz heyecanlısınız. Bu durumda dikkat etmeniz gerekenleri düşünmenizde fayda var. İşte size kariyer koçu Carole Martin'den bazı ip uçları: Verimli bir görüşme için her şeyden önce kendine güven gereklidir. Dik oturmak, göz temasında bulunmak, kararlı bir el sıkışma bir iş görüşmesinde hayati önem taşır. İlk dakikalardaki davranışlarınız ya mükemmel bir başlangıca ya da hızlı bir sona sebep olabilir Siz konuşmaya başladıktan itibaren görüşmeyi yapan kişi de size direkt ya da dolaylı yolla bilgi vermeye başlar. Eğer iyi dinlemiyorsanız, büyük bir fırsatı kaçırıyorsunuz demektir. Kafanızda notlar alın, görüşmecinin size söylediklerini, fikirlerini bir köşeye yazın. Daha sonra bunlardan bahsetmek, karşınızdakini ne kadar iyi dinlediğinizi ve detaylara verdiğiniz önemi gösterecektir. Karşınızdakini gözleyin, tarzını ve fikirlerini çözmeye çalışın. > Kendinize güvenin, geç kalmayın Görüşme yaptığınız kişiye bilmesi gerekenden fazlasını söylemek, tamir edilemez bir hata olabilir. Görüşmeye önceden hazırlanıp gitmeyen adaylar, konunun etrafında dolaşıp esas meseleden uzaklaşabilirler. Kendi yeteneklerinizle, iş için gerekenleri karşılaştırın ve sadece onlarla ilgili bilgiler verin. Gerektiğinden fazla istekli bir şekilde görünmek her şeyden önce kendinize yeterli güveninizin olmadığı izlenimi bırakacaktır. Öncelikle sakin kalmayı ve kendinize güvenmeyi öğrenin. İşi yapabileceğinize eminseniz, bırakın karşınızdaki de buna emin olsun. Kariyer koçu Robin Ryan ise bir iş görüşmesinde nasıl davranmanız ve konuşmanız gerektiğine dair yüzde yüz kesin kurallar olmamakla birlikte dikkat edilmesi gereken bazı hususları şöyle sıralıyor: Her zaman yanınızda fazladan özgeçmişinizi de götürün. Gitmeden önce mutlaka yol tarifini alın, sakın geç kalmayın. Kıyafetlerinizin seçim ve temizliğine dikkat edin. Görüşme yaptığınız kişiyi sıcak bir şekilde selamlayın ve sıkı bir şekilde tokalaşın. > İş görüşmesinde neler sorulur? İş görüşmelerinde size yöneltilen her türlü soruya karşı hazırlıklı olun. İnsan kaynakları uzmanı Berna Çetin'e göre her ne kadar her sektör ve görüştüğünüz kişiler farklı olsa da, bazı sorular vardır ki her görüşmeci bunları sormayı görev edinmiştir. Bu sorulardan biri "Sizi neden işe alalım?"dır. Bu size kendinizi tanıtmanız için bir fırsat verir. Güçlü yönlerinizi, özelliklerinizi, yapabileceklerinizi kısa ve öz bir şekilde ortaya koymanızın tam zamanı. Yalnız bu soruyu çok genel olarak cevaplamaktan kaçının. Herkes çok çalıştığını ve dürüst olduğunu söyler, size ait kişisel özelliklerinizden bahsedin. Bir başka soru "Neden burada çalışmak istiyorsunuz?" olur. Bu hazırlıklı gelip gelmediğinizi anlamak için sorulan bir sorudur. Şirket ve sektör hakkında bilgi edinmeden sakın bir görüşmeye katılmayın. Eğer sağlıklı bir araştırma yaptıysanız, bu soru deneyimleriniz ve özelliklerinizin işe uygunluğunu anlatmak için bir fırsattır. Vazgeçilmez sorulardan biri de "En zayıf yönünüz nedir?"dir. Bu soruyu cevaplamanın sırrı, zayıflığınız konusunda dürüst olmanız ancak bunu nasıl avantaja çevirdiğinizden bahsetmektir. Mesela, geçmişte bir şirketle probleminiz olduysa, kendinizi motive etmek için ne gibi adımlar attığınızdan bahsedin. Para ne kadar önemli? En can alıcı sorulardan birisi de "Düşündüğünüz maaş nedir?"dir. Bu, özellikle iş tecrübesi az olanlar için çok zor cevaplanabilecek bir soru. İş görüşmesine gitmeden önce, piyasayla ilgili bir araştırma yapın ve bu işten ne kadar para almanız gerektiğini öğrenin. İş teklifini almadan önce maaş konusunu konuşmaktan uzak durun. Görüşmeciye, anlaştığınız takdirde adil bir maaş belirlenmesi konusunda konuşmaya açık olduğunuzu bildirin. Aklınızda kesin bir şey yok ise; iş görüşmesine gittiğinizde ya da 'başvuru formu' doldururken, ücret kısmını açık veya tartışılabilir bırakmanızda fayda var. Eğer bir ücret belirtmek zorundaysanız, bir ücret aralığı bırakmanız daha doğru olur, genellikle eski maaşınızdan yüzde 10 fazlası ile başlayabilirsiniz. Güçlü tarafı ortaya koyun Size teklif edilen ücreti hiç karşı çıkmadan hemen kabul etmek zorunda değilsiniz. Maaş konusunu tartışmaktan çekinmeyin. Güçlü taraflarınızı ortaya koyun, artılarınızın değerlendirilmesini isteyin. Ama aynı zamanda istediğiniz maaşın sadece sizin için değil karşı taraf için de bir kazanç sağlaması gerektiğini unutmayın. Dikkat edilmesi gereken bir soru da "Bana kendinizden bahsedin"dir. Çok kolay bir soru gibi görünse de, cevaplanması aslında çok zor bir soru çünkü alanı çok geniş. Kendinizle ilgili birkaç nokta belirleyin, profesyonel deneyimlerinizden, kariyer hedeflerinizden bahsedin ve bu konulara bağlı kalın. Konuyu toparlayıp sonucu o şirkette çalışmak istediğinize getirin. > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00