40 dakika kaldı

A -
A +

İtalya'yı iki uzatma sonunda yenebilen Sırbistan'ın finalist koltuklarından birine yerleşmesinden sonra ikinci finalist olabilmek için biz de Slovenya karşısına çıktık. Slovenya'nın kadrosu geniş değildi. Turnuvaya 12 yerine 10 oyuncuyla gelmişlerdi bunların bir kısmı sahada pek dakika almıyordu. Buna rağmen çok başarılı olmuşlardı. Slovenlerin birkaç isabetli üçlükle oyunda kalmaya çalıştıkları ilk dakikalarda yine çok güçlü bir ofansif başlangıç yaptık. Arka arkaya ataklarla 18 sayı ürettiğimiz ilk beş dakikada Slovenler bunun yarısına ancak erişebildiler. Bu dönemde (ve maçın tümünde) Semih'in etkili oyunu onun yeterince verimli olmadığını düşünenlere iyi bir cevaptı. İsabetli dış şutlarla etkili olan Slovenler bir süre sonra topla dalışlardan da sayı çıkarmaya başladılar. Savunmamız bu dönemde daha iyi olabilirdi. (23-28) Özellikle tempolu oyunda bu kadar güçlü bir hücum kapasitesine sahip olunca savunma ister istemez düşüyor herhalde... İlk çeyrekte önceki uygulamalarımızdan farklı olarak biz de hiç oyuncu değiştirmedik, onlar da (ancak bu onların benimsediği oyun tarzıydı.) İkinci periyodda temponun düştüğü anlarda yarı saha hücumlarda pozisyon bulmakta biraz sıkıntı çektik. Toplarımız ara ara potadan dönerken bu sefer hücum reboundlarından değerli sayılar ürettik. Slovenler pota altı üstünlüğümüzle başa çıkacak kapasiteye sahip değildiler. İlk yarının bitiminde attığımız yediğimiz (43-36) biraz yüksekti. Çıkış yolu arayan ve bu amaçla üçüncü periyodda iyice kısalan Slovenler temponun hızlanmasına yol açarak bir anlamda bize yardımcı oldular. 18 sayıya ulaşmış olan Cenk'i kenara alması coachumuz Nihat İziç'in bu güçlü potansiyeli oluştururken bazı prensipleri nasıl güçlü tuttuğunu gösterdi. İziç Berent'i de oyuna alarak iki oyun kuruculu düzene geçti ve "bütün hatlarla hücum" komutu verdi adeta. Hakan Sloven savunmasını dağıttı. Çok iyi savunma yaparak Slovenlerin sayı yollarını tıkadık ve Cenk'in sahada olmadığı dönemde farkı açtık (60-41) Son periyod başladığında Slovenlerin yapabileceği bir şey kalmamıştı. Kalan süreyi bugünkü final maçını da düşünerek oynadık ve 40 sayıya yaklaşan bir farkla yarı finali de geçtik. Yıllardır üst düzeyde turnuvalar oynayarak önemli tecrübe edinen takımımız kazanması gereken tüm maçları eze eze kazandı bu turnuvada. Önümüzde tek bir maç kaldı artık. Son üç Avrupa Şampiyonası'nda final oynayıp altın alamamıştık ve bunların ikisinde Sırbistan'a yenilmiştik. Altın madalyayı almak bizim için şampiyonluğun yanında Sırplardan rövanşı alma anlamı da taşıyacak. Final maçı her zaman zordur ama bu sefer evimizde oynuyoruz ve bizi bekleyen son büyük mücadeleyi de gerektiği gibi oynayıp mutlu sonuca ulaşacağız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.