Almanya kampının ardından

A -
A +

Basketbol Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdürüyor. Evsahibi olduğumuz Avrupa Şampiyonası öncesinde bilindiği gibi çıta cesaretle yükseltildi. Önce ilk beşe girip Dünya Şampiyonası'na katılma hakkını elde etmeyi, arkasından da final oynamayı hedefliyoruz. İki aylık yorucu hazırlık maratonunun startı Temmuz başında verilmişti. Bir haftalık başlangıç periyodunun ardından Almanya'da Kassel yakınlarındaki Rotenburg köyünde kampa giren millilerimiz, 8-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekten yıpratıcı bir tempo içinde özveri dolu bir çalışma dönemi geçirdiler. Kampın ilk iki gününde kafilemizle birlikte idik. Kampın yapıldığı tesis bir çam ormanının içindeydi ve kondüsyon çalışması için koşu yollarından halter salonlarına kadar her türlü olanağa sahipti; şirin bir antrenman salonunun yanında, uluslararası standartlarda, tam teşekküllü bir müsabaka salonu dahi içermekteydi. Odalar rahat, yemekler kaliteli ve doyurucuydu. Kampın başarılı geçmesini sağlayan dış etkenler içinde belki de en önemlisi insan faktörüydü. Spor kafilelerini ağırlamakta son derece tecrübeli olan tesis personeli sporcularımızın ağır yükünü hafifletmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Kafilenin her türlü ihtiyacını adeta daha dile getirilmeden karşılamaktaydılar, idman malzemelerinin yıkanmasından antrenman sırasında belki lazım olur diye scoreboard'un çalıştırılmasına kadar... Ülkemizde, ne zaman böyle bir tesisimizin olacağını düşünüp hayıflanmamak mümkün değildi. Kafilemizin önemli bir avantajı da teknik heyetin gücüydü. Türkiye Ligi'nde son on yılda şampiyonluk yaşamış bütün coachlar neredeyse kadrodaydı; aralarındaki görev ayırımı da son derece etkili bir şekilde yapılmıştı. Gece olup da oyuncular dinlenmek üzere odalarına çekildiğinde teknik heyetin yaptığı uzun toplantılar bütün olanakların nasıl zorlandığını gösteriyordu. Toplantı odasına bir notebook bilgisiyar ile yazıcı kuruluyor, önceden belirlenmiş programın ışığında günün çalışmaları masaya yatırılıyor, ertesi günün ayrıntıları yeniden şekillendiriliyordu. Başta Aydın Örs olmak üzere teknik kadronun bu ciddiyeti ve çalışma temposu oyuncular için önemli bir motivasyon kaynağı oluyordu. Rotenburg kampında günde 6 saatin üzerinde ağır bir tempoda çalışan oyuncularımızın gösterdiği özveriye yakından şahit olduk. Hedefin büyüklüğü tüm ekibe ağır bir sorumluluk yüklemekteydi, herkes de bunun bilincindeydi. Kaptan Orhun'dan başlayarak takımın en gencine kadar herkes bütün gücüyle çalışıyordu. Almanya kampının ardından İstanbul'a dönüldü ve çalışmalara aralıksız devam edildi. Şu anda İstanbul'da kampta olan ve ağır idmanları sürdüren ekibimizde kaçınılmaz olarak bir takım sakatlıklar da oluyor. Ufuk'un Harun'un sakatlıkları sürüyor, Tutku ise kasık fıtığı ameliyatı oldu. Giderek çalışmaların ikinci bölümüne geçilecek. Bu bölüm oyuncular için daha zevkli olacak, çünkü hazırlık karşılaşmaları oynanacak. Gelecek hafta sonunda İstanbul'a gelecek olan Çek Cumhuriyeti Milli Takımı ile ilk hazırlık maçlarımızı oynayacağız. Arkasından kadro 14 kişiye inecek ve İtalya'daki bir turnuvaya katılacağız. Bir yıl öncesinden belirlenmiş hazırlık programının diğer aşamaları gerçekleştirilecek. Sıcakların hepimizi bunalttığı şu günlerde bizler küçük bir çaba için gereken enerjiyi dahi bulamazken, Türk basketbolunu daha önce hiç ulaşamadığı bir seviyeye çıkartmak için canının dişine takarak çalışan milli takımımızın çabalarına omuz verelim. Onları içimizden destekleyelim, üstlendikleri sorumluluğu hip birlikte hissedelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.