Aşağıdakilerin büyük kapışması

F.Bahçe ve Beşiktaş takımları lig ve Avrupa Kupası play-off turu maçları yüzünden çok yoğun bir dönem yaşıyor. Her iki takımın da zirve mücadelesinde geri düşmesiyle Efes ve Ülker arayı açarken, ligin alt sıralarındaki mücadele giderek kızışıyor. G.Saray'ın ve Büyük Kolej'in bu hafta kazanarak motivasyon tazelemeleri, İTÜ ve Tekel'in üzerindeki baskıyı arttırdı; aynı puandaki bu dört takımın kıyasıya mücadelesini izlemeye devam edin. Banvit, F.Bahçe'yi aslında uygun bir zamanda yakalamıştı. Maçın büyük bölümünü önde götürdükten sonra ikinci yarıda oyuna ağırlığını koyan Mrsiç ve Ömer'in çabasıyla kazanan taraf oldu. Maçın büyük bölümünü kontrol eden Bandırma ekibi, bir ölçüde genel tecrübe eksikliğinden, ama bunun yanında F.Bahçe'nin sıkıntı yaşadığı dönemlerde pota altını yeterince zorlamamaktan kaynaklanan bir yenilgi aldı. Aydın Örs'ün bu tür yoğun dönemlere alışık olması F.Bahçe için yeterli değil, oyuncuların da fiziki ve ruhsal olarak bu yükü göğüslemeleri gerekiyor. Efes, ilk yarısı başa baş biten karşılaşmanın ikinci yarısında savunmanın dozunu yükselterek Telekom'u devirdi. Solomon ve Domercant skoru sürüklerken Cenk Akyol da iyi oynayanlar arasındaydı. Telekom'da Grays en fazla direnebilen oyuncu oldu. Ülker son haftaların flaş takımı Darüşşafaka karşısında kısa sürede farka gittiyse de bu durum turuncu-yeşillilerin iyi oyunu kadar yeşil-siyahlıların etkisizliğinden de kaynaklandı. Cüneyt ve Rice (hatta Whorton) gibi lokomotif oyuncuların günlerinde olmaması düşük yüzdelere ve kolay atışların kaçmasına neden olunca, Darüşşafaka oyundan düştü. (2/17 üçlük ve 11/31 faul atış yüzdeleri dikkati çekecek kadar düşüktü). Ülkerli Serkan'ın son periyoddaki arka arkaya basketleri sonucu belirledi. Avrupa Ligi'nde pek şansı kalmayan Ülker artık lige ve kupaya konsantre olmak durumunda ki, başarılı olmak için yeterince güçlü bir kadroya sahipler. Banvit için geçerli olan Tuborg için de geçerliydi; Beşiktaş'ı çok uygun bir zamanda yakalamışlardı. Kadrosu itibarıyla gerçekten iyi bir takım olmakla birlikte, dönem dönem potansiyelini sahaya yansıtamayan Beşiktaş, İzmir'deki zor maçtan kayıpsız çıkmak için gelmişti. Maçın henüz ilk yarısındaki 48-46'lık skor savunmaların düşüklüğüne işaret ederken, sezonun en çekişmeli mücadelelerinden biri yaşandı. Hakan'ın 29 sayısına Varda ile karşılık veren Kartal, son saniyede Nedim ile maçı uzatmaya götürmeyi başardı, ancak uzatma dakikalarına gücü yetmedi. Play-out tehdidinin bir ölçüde toparladığı G.Saray'ın çok iyi başladığı karşılaşmada favori Erdemir ilk başlarda etkisiz kaldı. Pasco'nun 5 faulle oyun dışı kalmasına rağmen toparlanan Karadeniz ekibi arayı kapattı ve galibiyeti sonuna kadar zorladı. Hep iyi mücadele edip maçların sonunu getiremeyen sarı-kırmızılılar bu sefer kazanma azmindeydiler ve bunu başararak umutlandılar. Tekel'de Phillips'in 37 sayısı galibiyete yetmedi, çünkü iki yabancının dışında takımda kimse çift rakamlı skorlara ulaşamadı. Performansını daha fazla oyuncuya yayan Büyük Kolej özellikle kenardan gelen Onur'un sadece bir tek faul atışı kaçırarak ürettiği 19 sayının da katkısıyla çok değerli iki puanı kapıverdi ve lige tutunmaya devam etti.