Asıl mücadele alt sıralarda

Ligin zirvesinde Efes ve Ülker arka arkaya galibiyetlerle başını alıp giderken ve kimse onlara yaklaşamazken, ligin alt sıralarında düşme hattından kurtulmak için çetin bir mücadele veriliyor. Sezon sonunda kimin küme düşeceği büyük ihtimalle küçük nüanslarla belirlenecek ve kış boyunca cömertçe harcanan puanların değeri anlaşılacak. Hafta içinde Cibona mağlubiyetiyle Euroleague Dörtlü Final şansını zora sokan Efes, Telekom karşısında adeta patlayarak 40 sayılık fark yakaladı. Marcus Brown oynamazken haftalardır pek süre alamayan Ömer Onan'ın en fazla sahada kalan oyuncu olup 22 sayı atması ilginçti. Telekom ise Efes karşısında tam manasıyla etkisiz kaldı; sanki bir alt ligin takımı gibiydiler. Bir başka çok farklı maç sonucu (bu sefer 50 küsür sayı) Ülker-İTÜ karşılaşmasından geldi. Sakat olan Orhun ile ülkesine dönen Williams'ın oynamamaları İTÜ'yü iyice etkisizleştirmişti. Çift rakamlı skora ulaşabilen sadece 12 sayı ile Johnson oldu, ancak o da çok düşük bir yüzdeyle (4/17) oynadı ve İTÜ de aynı Telekom gibi bir alt ligin takımı görüntüsünden öteye geçemedi. Büyük Kolej karşısında başlarda zorlanan Galatasaray, ilerleyen bölümlerde etkili dış şutlar atarak oyunda üstünlük sağladı. Sarı-kırmızılılar açısından sevindirici bir diğer nokta ikinci yarıda sergiledikleri etkili savunmaydı. Genelde skor üretimine pek katkı yapmayan Ali Ton'un 4/4 isabetle ürettiği 10 sayı da gözlerden kaçmadı. KARŞIYAKA ŞAŞIRTIYOR Bir iyi, bir kötü performans göstererek seyircilerini şaşırtan Karşıyaka bu hafta iyiydi. Cezaları nedeniyle İstanbul'da oynanan maçta Oyak Renault'u rahat yenerlerken, Jefferson'un başını çektiği isabetli üçlükler farkın hazırlayıcısı oldu. Sezon başında sehip oldukları ve Efes'i devirmelerine, Ülker'i de son anda ellerinden kaçırmalarına zemin hazırlayan kaliteli ABD'li üçlüsüne artık sahip olmamaları play-off performansları açısından soru işaretleri getiriyor. Anlaşmak üsere iken Irak savaşı nedeniyle son anda vaz geçip Fransa'ya giden Brandon Kurtz da bu sorunun üzerine tuz biber ekti. Fenerbahçe iyi oynamıyor, özellikle de savunmayı hiç yapmıyor, ancak maç kazanmaya devam ediyor. Tam altı oyuncunun çift rakamlı skor ürettiği karşılaşmada zaman zaman zorlanmalarına rağmen alt sıralardan kurtulmaya çalışan Göztepe'yi de geçtiler. Ligin ikinci yarısında aldıkları galibiyetlerle puan cetvelinde sürekli tırmanıyorlar. Artık gözlerini ilk beşin içinde bir yere dikmiş durumdalar. Üç Büyükler rekabeti açısından bakıldığında ligin flaş takımı olarak lanse edilen Galatasaray'dan sadece iki galibiyet geride olmaları başarılı çizgilerini tescil ediyor. Haftanın en çekişmeli karşılaşması orta sıralarda yer kapmaya çalışan Darüşşafaka ile Tekel arasındaydı. Vincent Jones'a verilen rekor ceza (8 maç) sonucunda etkili bir pota altı oyuncusunu ve muhtemelen maddi sorunlardan dolayı başarılı dış oyuncusu Richard Frahm'ı kaybeden tek yabancılı Daçka'nın son periyodda zor durumdayken gösterdiği direnç, maçın büyük bölümünü önde götüren üç yabancılı Tekel'in beklediği galibiyeti kapıp kaçmasına meydan vermedi. Beşiktaş'ın TED Kolejliler'e farklı yenilmesi beklenmedik bir sonuçtu. Etkili hücum edemezken savunmada çok yumuşak olan siyah-beyazlılar (küme düşme hattındaki rakiplerinden 90 sayı yediler) ve oyuncu kalitesi açısından nispeten zayıf kalmalarına rağmen ilk dakikadan itibaren maça asılan ve oyunda net bir üstünlük sağlayarak düşme hattından kurtulma ümitlerini canlı tutan Kolejliler sahada iki çok farklı yaklaşımı yansıtıyordu.