Banvit toparlanıyor

A -
A +

Beşiktaş - F.Bahçe karşılaşmasının iki takımın FIBA Avrupa Ligi'ndeki zorlu play-off turu nedeniyle ertelendiği haftada 6 karşılaşma oynandı. Ukrayna'da müthiş bir galibiyet alarak turu üçüncü maça taşıyan Tuborg ayağının tozuyla, fakat istim üzerinde çıktığı Efes karşılaşmasında sadece ilk periyodda direnç gösterebildi. Oyunun kalanında özellikle pota altında Kaya ve Prkacin ile etkili olan Efes farka gitti. Solomon'un skoru sürüklemediği maçlarda Efes daha başarılı oluyor. Efes'in sağlam savunmasına karşı 50 sayı barajını zor geçen Tuborg aynı anda üç yabancıya izin verilen TBL'de bir ara dördüncü yabancısını da oyuna sürerek kural hatası yaptı. Avrupa Ligi'ndeki farklı mağlubiyetin etkisini atmaya çalışan Ülker, normalde zorlanmaması gereken Tekelspor karşısında ikinci yarıda toparlandı. Tekel'in çabası iyiydi, ancak biraz da tecrübesizliklerinin gereği olarak ikinci yarının başında hiç atamadan yedikleri 12 sayı maçın sonucunu çizdi. Dönem dönem 'suskun Litvanyalı' diyerek eleştirdiğimiz Strombergas oldukça iyiydi. Kapasiteli oyunculara sahip Ülker'in Avrupa Ligi'nde her şeye rağmen kazanması gereken maçları kazanarak başarılı olabileceğini düşünüyoruz. Bir süredir yaşadığı sıkıntıları geçen hafta Tuborg'u yenerek telafi eden Karşıyaka, bu hafta da Büyük Kolej'i devirerek önemli bir galibiyet aldı. Efes'den sonra Beşiktaş'ı da devirerek haklı övgüler alan Büyük Kolej sahada oldukça etkisizdi; daha ilk periyodda havlu attılar: 21-10. Muratcan'ın 5 sayıda kaldığı karşılaşmayı farklı kazanan Karşıyaka'nın başarısı kadar, bir türlü istikrarı yakalayamayan Ankara ekibinin 'birkaç sürpriz galibiyet yakalayıp ligde kalmanın ötesine geçemeyen' vizyonu da dikkatleri çekti. Pasco ve Mark Dickel ile kafa tuttukları Banvit'e karşı oyunu uzun süre önde götüren Erdemir, ev sahibi ekibin son periyodda toparlanması üzerine galibiyeti elinden kaçırdı. Yeni Zelanda'yı beklenmedik şekilde dünya dördüncüsü yapan coach Tab Baldwin, Banvit'in çizgisini yukarıya çeviriyor; geçen hafta Romanya'daki FIBA Dörtlü Finali'nde olduğu gibi bu karşılaşmada da oyuna ağırlığını koydu. Oldukça iyi dış oyunculara sahip olan G.Saray'ın yetersiz pota altından kaynaklanan sorunları bitmiyor. Darüşşafaka karşısında özellikle bu alanda çektikleri sıkıntı yüzünden baştan sona etkili olamadılar ve arka arkaya 4. mağlubiyetlerini aldılar. Halil Üner'in çözüm olarak yöneldiği dış şut kumarı (38 üçlük denediler) bir kere daha yetersiz isabet yüzdesi sebebiyle sonuç vermezken, pota altından maç boyunca üretebildikleri 20 sayı çok yetersiz kaldı. Dengeli hücum eden, maç boyunca çok da iyi savunma yapan Darüşşafaka ise ligin ilk yarısına kıyasla geldiği nokta ile başarılı bir coachun neler yapabileceğini göstermeye devam ediyor. Tebrikler Ahmet ... F.Bahçe'ye sürpriz yapan Telekom, bir başka sürpriz F.Bahçe galibiyeti sahibi (F.Bahçe'nin maç kaybetmesi artık sürpriz olmaktan çıkıyor ama o ayrı konu) İTÜ'yü rahat yendi. Deane ile Davenport'un etkili oyunu sürerken ortaya çıkan bir başka kahraman - Mutlu - Ankara ekibini başarıya taşıyor. Ercüment Sunter'in başarısının altı ayrıca çizilmeli. İTÜ ise kazanabileceği orta seviye maçlara daha fazla asılmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.