Ülker-Telekom karşılaşması son derece ilginç bir mücadeleye sahne oldu. Oyuna fırtına gibi başlayan Telekom (24-7) Tutku'nun sakatlanıp çıkmasıyla hızını kaybetti, ancak Ülker'in sahada iyi organize olamaması yüzünden ikinci ve üçüncü periyodları yine 20 sayı cıvarında farklı önde bitirdi. Son on dakikada birdenbire toparlanan turuncu yeşilliler çok farklı bir performans sergileyerek 69-69 beraberliği yakaladılar. İki tarafın karşılıklı hataları sonucunda kalan yaklaşık birbuçuk dakikada başka sayı olmadı ve maç iki kere uzatmaya gitti. Bu dönemde maçı kazandıracak fırsatları harcayan Ülker ikinci uzatma devresinde Telekom'a boyun eğdi. Bu mağlubiyete rağmen liderlik koltuğunu kaptırmadılar ancak playoff'a yönelik olarak sahadaki rollerin netleştirilmesi gerekebilir. Efes, Mersin BŞB.'yi evinde yenerek zirve hesapları yapmaya devam etti. Maçın başından itibaren oyunu kontrol eden lacivert-beyazlılarda Kerem'in yükselen performansı playoff için ümit veriyor. Coachlarının geri dönüşünden sonraki galibiyet serisini sürdüren Banvit, ligin iddialı ekibi Beşiktaş'ı da devirdi. Banvit'in paylaşımcı basketbolu takdir toplamaya ve Tab Baldwin coachların sahadaki basketbola nasıl etki edebileceğini ispatlamaya devam ediyor. Baldwin'in yokluğunda kaybettikleri iki kolay maç olmasaydı bugün zirveye çok yakın konumda olabilirlerdi. Maç boyunca yaşanan yoğun çekime ortamında Ffriend'in faul problemi yaşamasıyla pota altında sıkıntı çeken siyah beyazlılar Kerem Tunçeri'nin 21 sayısına rağmen galibiyete uzanamadılar. Kerem'in maç kazandırmaktaki asli görevinin arkadaşlarına sayı poisyonları hazırlamak olduğunu unutmaması gerekiyor. Mrsic'in hastalanıp oynamaması Fener'in düzenini bozdu B.Kolej'e karşı hesapta olmayan bir mağlubiyet aldılar. Mrsic topları kullanırken zaman zaman memnuniyetsizliklerini yansıtan sarı-lacivertli dış skorerlerin ortaya çıkan boşluğu yeterince dolduramamalarından ziyade (F.B. 68 sayıda kaldı) kısıtlı silahlara sahip B.Kolej'den 83 sayı yemeleri önemliydi, çünkü aynı zamanda Mrsic'in savunma zaafiyetinden kurtulan F.Bahçe'nin müdafaa performansını hissedilir ölçüde yükseltmesi gerekirdi. Tekelspor sezona kendilerinden daha iddialı giren Tuborg'u da yenerek 7. sıradaki yerini ve play-off biletini sağlamlaştırdı. İkinci periyodda üstün olan İzmir ekibi dış oyuncularını durduramadığı Tekel'e ikinci yarıda boyun eğdi ve oldukça farklı yenildi.Traina'nın istikrarsızlığı takımını doğrudan etkiliyor. K.Yaka'nın ilk iki periyoddaki üstün oyunu playoff için galibiyet peşindeki Darüşşafaka'nın direncini düşüremedi. Son derece çekişmeli geçen ikinci yarının sonunda İzmir ekibi kendilerine galibiyeti getirecek faul atışlarını sayıya çeviremeyince Gilbert'in son üç saniyedeki üçlük basketiyle ipi göğüsleyen taraf Darüşşafaka oldu. Yeşil-siyahlıların bütün sayıları sadece 5 oyuncudan geldi. Kümede kalma mücadelesini giderek artan stres ortamında sürdüren Erdemirspor kendi sahasındaki son fırsatı da kullanamadı ve G.Saray'a yenildi. Özellikle savunmada başarılı olamadılar ve sarı-kırmızıların deplasmanda 90 sayı üretmelerini (Dixon 30 sayı) engelleyemediler. 4 yabancılı kadrolarına rağmen bu seviyenin üzerinde sayı üretecek bireysel silahlara ve bu eksikliği kapatacak takım direncine sahip olmadıklarından oyunun genelinde sonuca yönelik bir tehdit oluşturamadılar. Son ümit bu haftaya kaldıysa da Banvit karşısında işlerinin kolay olmadığı bir gerçek. İTÜ'yü yenen Beykoz haftayı galibiyetle kapattı ve Behçet Üner zamanında alınan iki G.Saray galibiyetinin avantajıyla 14.lüğe ve Erdemir'in bir sıra üzerine - yükseldiler.