Beklenen oldu

Henüz birkaç gün önce Brown ve Kerem'siz yakaladığı Efes'i yenemeyen G.Saray'ın o maçtaki en önemli sıkıntısı rakibin üstünlüğünü zihinlerinde kabullenmeleri ve onları eleyebileceklerine inanmamalarıydı. Oysa Efes, kağıt üzerindeki üstünlüğünü o maçta sahaya pek yansıtamamıştı; Koch ve Lyday'ın dışarıda olduğu bölümlerde 10 sayılık fark yakalayıp bunu kullanmışlardı sadece. Dünkü maçta da farkın açılmasına izin vermemelerine rağmen sonucun tayin edileceği bölümde ağırlık koyamadılar. Kerem ve Bronw'un da yer aldığı ilk periyodda Efes arayı hemen açıp seriyi uzatmamak için yüklendiyse de G.Saray buna imkan vermedi. Gereksiz birkaç top kaybı Efes'i firenledi, ama G.Saray'dan daha iyi hücum ediyorlardı ve hava toplarında daha etkiliydiler. Bu durum bir süre sonra skora da yansıdı. G.Saray'ın birkaç acele atışını hızlı hücumlarla cezalandırdılar ve oyunun kontrolünü ele alıverdiler: 24-14. Bu aşamada beklenmedik birşey oldu ve Owens oyuna girdi. G.Saray'ın play-off için getirdiği ancak hiç oynatmadığı Owens'ı sahada görmek hepimiz için bir yenilikti. Oyuna hareket geldi ve kısa sürede skor dengelendi: 26-23. Efes istediği gibi arayı açamamasına rağmen normal çizgisini sürdürdü. Kaya ve Kambala sivrilen isimler oldular. Son periyoda girildiğinde skor yine başa baş idi. G.Saray'ın bireysel hücum tarzına ağırlığını koyan Lyday, maçın en skoreri olmuş, Koch kuralı bozmayarak 4. faulünü almıştı. Bir süre sonra faul limitini doldurarak oyundan çıktı. İyi bir mücadele oldu. Son dakikaları daha iyi oynayan Efes finale yükselen taraf oldu, hem de seride 3-0'lık sonuçla. Finaldeki rakiplerini beklerken geçirecekleri birkaç günlük süre, sakatlıkların tedavisinde değerli bir zaman olacaktır. Kerem'in sakatlığının önemli olmadığını umuyoruz.