Play-Off öncesinde mücadelenin iyice kızıştığı bir haftayı geride bıraktık. Lider Efes Büyük Kolej'i rahat geçti ve Play-Off öncesinde pozisyonunu garantileyen bir galibiyet aldı. Hava toplarında rakibe üstünlük sağladıkları ve Stombergas'ın takımın en yüksek skorunu ürettiği nadir maçlardan biriydi. Bu yıl sadece iki maç kazanabilen Büyük Kolej ise ligden düşme olmamasının getirdiği rahatlıkla sezonu öylesine geçiştirmekte... Ülker'in zorlanabileceği varsayılan ancak Lollis'in çok başarılı oyunuyla rahatça kazandığı bir maç oldu Fenerbahçe karşılaşması. Eley'in gönderilmesinden sonra (neden gönderildiği kadar faydalanılmayacak idiyse neden alındığı da anlaşılamadı) pivot pozisyonunu devralan Asım'ın performansı da Milli Takım açısından sevindiriciydi. Sarı-lacivertlilerde ise değişen bir şey yoktu; hücum silahları var, ancak takım oyunu içinde etkili olamıyorlar bir türlü ve savunmaları da hâlâ oturmuş değil. Darüşşafaka O.Renault mücadelesi Bursa ekibi için üst sıralara yönelme fırsatıydı. Oyuna çok iyi bir savunmayla başlayıp Darüşşafaka'ya ilk periyodda 7 sayıdan fazla attırmasalar da, oyun giderek dengelendi ve toparlanan yeşil-siyahlılar galibiyete ulaşmayı başardılar. Leonid Yaylo 28 sayi ile takımını sırtlarken ona 4 oyuncu daha çift rakamlı sayılarla eşlik ettiler; oysa Bursa ekibinde Blackwell ve Thompson'un dışında çift rakamlı sayılara ulaşabilen başka oyuncu yoktu. Efes karşısında takımını adeta sırtlayan Ufuk'un performansı bu sefer sınırlı olunca Pınar Karşıyaka Telekom'a kendi sahasında boyun eğmekten kurtulamadı. Ankara ekibinin hava topu üstünlüğü ve dengeli hücumu galibiyeti getirdi. İzmir ekibinin değişken performansı inişli çıkışlı sonuçlara neden oluyor, Play-Off'larda başarılı olmak için mutlaka istikrarı yakalamak durumundalar. Haftanın ilginç maçlarından biri Beşiktaş-Galatasaray karşılaşmasıydı. Kendi sahasında oynamanın avantajıyla ilk dakikalardan itibaren oyunda üstünlük kuran siyah-beyazlılar rakiplerine söz hakkı tanımadılar ve farklı bir galibiyet aldılar. Galatasaray'da Herren hariç kimse gününde değildi, bütün oyuncuların faul atışlarında düşük bir yüzde ile oynamaları (17/40) bizce motivasyon eksikliğine - hatta takım içi sorunlara - işaret etmekteydi. İTÜ'nün Kolejliler'i yenerek galibiyet sayısını 6'ya çıkarması - ve örneğin Fenerbahçe'nin 1 galibiyet altında olması - önemli bir başarıydı.