Beşiktaş'ın büyük atağı

A -
A +

Tüm sezonun belki de en önemli maçlarından birinde Beşiktaş son derece çekişmeli bir mücadelenin sonunda Ülker'i 63-62 yendi. Bu bir sayılık fark matematiksel olarak fazla büyük görünmeyebilir, ancak oluşan durum dikkate alındığında bu bir sayı dünyalara bedel oluyor neredeyse... Beşiktaş TBL'nin iki güçlü takımı Efes ve Ülker'i ikişer kere yenmiş oluyor böylece ve müthiş bir avantaj kazanıyor, çünkü her ikisine karşı olası bir playoff eşleşmesine 1-0 önde başlayacaklar. Ligde daha önce hiçbir takımın ulaşamadığı bu avantaj siyah beyazlıların Akatlar kozuyla birleştiğinde çok önemli bir realiteye işaret ediyor: Beşiktaş Akatlar'daki bütün playoff maçlarını kazanarak şampiyon olabilir! Ülker tek sayıyla maçı ve önemli bir avantajı elinden kaçırdıysa da sahadaki mücadelelerinin hakkını vermek gerekiyor. Kadro olarak rakiplerinden üstündüler, ancak bireysel potansiyellerin kollektif platformda birleştirilmesi açısından Beşiktaş'ın gerisinde kaldılar. Stefanov'un son anda kaçırdığı faul ve bir sürü başka küçük detay olmasaydı maç farklı sonuçlanabilirdi. Oyun kurucu mevkinde daha iyi olabilirler. Efes'in eksiklerine bakarak onları avantajlı bir dönemde 'yakaladığını' düşünen D.Şafaka, bir hafta önceki Beşiktaş mağlubiyetiyle bilenen lacivert beyazlıların üst düzey performansına dayanamadı. Granger (29 sayı, 8 reb.- 7/11 üçlük) başta olmak üzere isabetli dış atışlarla rahatlayan Efes fazla zorlanmadan kazandı.Ülker'in yenilmesi ve aradaki puan farkının 1'e düşmesiyle yeniden liderlik hesapları yapmaya başladı. İki Ankara ekibinin mücadelesinde B. Kolej karşısında ikinci periyodda (11-23) üstünlük sağlayan Telekom, oyunun kalanında durumu idare edecek kapasiteye sahipti ve B. Kolejde Benton haricinde hiçbir oyuncu 11 sayının üzerine çıkamayınca öyle de oldu. Düşmemek için mücadele eden Erdemispor, F.Bahçe karşısında ilk periyodu önce bitirmesine rağmen ilerleyen dakikalarda sarı lacivertlilerin kapasitesine - ve kenar yönetimlerinin üstünlüğüne - teslim oldular. Fener'in üç yabancısı Mrsiç, Kambala ve Stevenson'un toplam 70 sayısı pek karşı durulabilir gibi değildi gerçekten... Tab Baldwin'i takımın başına getirirken bağlı olduğu Yeni Zelanda milli takımının resmi maçlarına gitmesini ister istemez kabul eden Banvit, Commonwealth Oyunları nedeniyle coachlarının başlarında olmadığı skınıtılı bir döneme girdi. Bu durum galibiyete şiddetle ihtiyacı olan G.Saray'a ilaç gibi geldi ve çok çekişmeli bir mücadelenin sonunda Dixon'un 25 sayısının da etkisiyle iki puanı aldılar. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle bütün yabancılarını kaybeden "yüzde yüz yerli" Karşıyaka, başarılı sonuçlar alan Tuborg'u devirdi ve basketbolda evdeki hesabın çarşıya uymayabileceğini bir kere daha gösterdi. Tuborg'un üç yabancısının toplam 49 sayısı göz önüne alındığında Coach Mete Babaoğlu ve oyuncularını İzmir Derbisi'ndeki bu başarıları için kutlamak gerekiyor. Son haftaların yükselen yıldızı Tekelspor, alt sıralardan kurtulma çabasını büyük ölçüde gerçekleştiren ve yöneticilerinin beyanatlarıyla "ciddi ciddi Playoff'u hedeflemeye başlayan" Beykoz'u yendi. Bu beklenebilecek bir sonuçtu, ancak Beykoz'un başarılı geçmişi ve uzun yıllara yayılan basketbol geleneği itibarıyla beklenmedik bir sonuç başarılı coach Behçet Üner ile yollarının ayrılması oldu. Üner yönetiminde 2. lig için kurulmuş bir takımla birinci ligde net galibiyetler alan Beykoz sezon başında belirlenen "ligde tutunma" hedefine çok önceden ulaşmıştı. Haftalardır kazanamayan Mersin B. Şehir Belediyesi en alt sırada yer alan İTÜ'yü yendi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.