CSKA Moskova Avrupa Ligi'nin önceki şampiyonuydu ve çok güçlü bir rakipti. Oyunun daha ilk hücumunda Langdon kenara doğru açılırken, kendisini kimsenin takip etmemesi, bomboş bir atışın, üçlük bir basketin ve muhtemel devamının habercisi gibiydi. Langdon atışı sayıya çevirdi ancak arkası gelmedi. Galibiyet şansı yakalamak için önce onları savunmada durdurma gereğinin bilincinde olan Fenerbahçe Ülker, birçok maç başlangıcının aksine işi sıkı tutmaya çalışıyordu. Bunu iyi yaptılar ve çok başarılı bir ilk devre oynadılar. Güçlü hücum silahlarına sahip Rus ekibini durdurmak çok önemliydi çünkü. Onların süngüsünü düşürmüş olmak, ilerleyen dakikalarda mücadelenin kaçınılmaz olarak sürükleneceği hücum muharebesi için güven veren bir temel oluşturacaktı. 15. dakikada sadece 18 sayı yemişti Fenerbahçe ve Kambala'nın içerden, Mrsiç'in dışardan skor üretimiyle 27 de atmıştı. Bu dönemde CKSA'nın dengesi bozuldu ve buldukları bazı müsait atışlardan da yararlanamadılar. Sarı-lacivertlilerin ilk yarıda sadece 4 top kaybetmeleri de önemliydi. İkinci yarıda bu çizgiyi sürdürüp sonuca gitmek için bütün şartlar oturmuşken Fenerbahçe hücumda etkili olamadığı gibi savunma etkinliğini de kaybetti. Üçüncü 10 dakikada sadece 10 sayı atıp bunun tam iki mislini yediler ve oyundaki üstünlüklerini kaybettiler. 'Sıcak el' Mrsiç bu kritik dakikalarda yeterince atış yapma fırsatı bulamadı. Takımda çok sayıda skorer olmasına rağmen hücum üretiminin herkese eşit paylaştırılması şart değil; bazı oyuncu bir maçta, diğeri başka maçta öne çıkabilir ve diğerleri ona yardım ederler. Sonunda kazanan herkes olur. Hücumda senkronizasyon eksikliği sadece skor üretimini değil savunma dahil tüm performansını etkiledi Fenerbahçe'nin. Rus ekibi de meydanı boş bulunca başta Smodis olmak üzere üçlükleri soktu doğal olarak, hepsi iyi şütörler çünkü... En önemlisi de hücum senkronizasyonunu iyi yapmalarıydı. Saha içi paylaşımının en önemli göstergesi olan asistlerde 23-12'lik üstünlük sağladılar. İki farklı yarıda iki farklı Fenerbahçe izledik dün akşam. Biz ilk yarıdaki paylaşan ve savaşan Fenerbahçe'yi görmek istiyoruz.