Sezon öncesi kısa bir hazırlık dönemiyle yetinmek mecburiyetinde kalan üç büyüklerden, henüz üst seviyede basketbol oynamaları beklenemezdi belki, ama derbi maçı mazeret dinlemiyordu. Maç öncesinde G.Saray seyirci organizasyonu yapılmamasına rağmen tribünler doluydu ve heyecanlı bir karşılaşma için herşey hazırdı. Pota altında G.Saray pivotu Serdar'ın performansı ön plana çıkmaktaydı. Etkili dış oyunculara sahip G.Saray takımında Serdar'ın bu sene başarılı bir grafik çizmesi bekleniyordu. Böyle iken, daha ilk periyodda 4 faule ulaşması, yüklendiği sorumluluğa yakışmadı. G.Saray kenar yönetimi de 3. faulden sonra onu kenara almalıydı, F.Bahçe'nin bu kadar etkisiz olacağını bilemezlerdi çünkü. F.Bahçe kendi sahasında yakaladığı fırsatı kaçırmamak niyetindeydi. İlk dakikalarda G.Saray'ın henüz oturmamış oyununa karşı, başarılı oldular. Yeni Zelandalı Dickell'in hem sayı üreten, hem de takımını oynatan performansıyla ilk periyodun galibi oldular (21-18). Bu dönemde, G.Saray hücumda biraz bocaladı. İyi düşünülmeden kullanılan bazı verimsiz atış tercihleri yüzünden topu her aldığında birşeyler üreten Muratcan'dan, yeteri kadar faydalanamadılar. Ancak, 2 periyoddan itibaren hücum stratejisini düzelten sarı-kırmızılılar, oyunu kendi lehlerine çevirdiler ve farkı giderek açtılar. Bu esnekliği F.Bahçe gösteremedi. Konuk takımın isabetli dış atışlara dayanan hücum organizasyonuna bir türlü çare bulamadılar. Dakikalar ilerledikçe F.Bahçe'nin sahadaki düzeni giderek bozuldu. G.Saray'ın üstünlüğüne karşı çıkış yolu aranacak bir diğer platform savunma olabilirdi. Ancak savunmada da hem ferdi olarak, hem de takım olarak vasatın üzerine çıkamadılar. Dış şuta dayalı oynayan rakibin şutörlerine baskı yapmak ve farkı kapatmak için risk almak gerekirken, inatla sürdürülen alan savunmasının hikmeti anlaşılamadı. İş işten geçtikten sonra yapılan tam saha baskı da birşeyi değiştirmedi. Sonucun tayin edilmesindeki en önemli faktör isabet yüzdeleriydi, çünkü hava toplarında ve diğer kategorilerde iki takım arasında önemli farklar yoktu. Son 2 dakikada gençlerin oyuna sürülmesine kadar geçen sürede 3 sayılık atışlarda G.Saray 14/25 isabetle oynarken, F.Bahçe 7/27'de kalmıştı. Buna bir de sarı-lacivertlilerin 0/7'lik uzak iki sayılık şut isabeti eklendiğinde farklı skorun sebebi anlaşılıyor. Rakibini farklı yenerek çok önemli bir galibiyet alan G.Saray'ı kutluyoruz, ilerleyen haftalarda daha da iyi olacaklardır. F.Bahçe'nin ise bir an önce toparlanması gerekiyor.