Çok önemli galibiyet

A -
A +

Dünya Şampiyonası seviyesinde oynanan basketbolun çok farklı olduğunu 4 yıl önce ilk katışımız olan Indianapolis'te öğrenmiştik. Türk Basketbolu olarak henüz ikinci dünya şampiyonamızdı ve bazı yıldızlarımızın bulunmadığı oldukça genç ama iyi mücadele eden bir takımla sahadaydık. Ümit milli takımımızdan Hakan ile Ersan'ın ilk beşimizde yer alması da benimsediğimiz çizgiyi gösteriyordu. Süratli oynayan, hem içeriden, hem de dışarıdan sayı üretebilen Litvanyalılara karşı iyi başlamamamıza rağmen (1-8) mücadele gücümüz sayesinde bir süre sonra onları yakaladık. Sahada işler nasıl giderse gitsin kenarda oturanların coşkusu ve desteği oynayanların direncine katkı yapıyordu. İlk yarının bitimine doğru Kerem'in iyi oyunu ve Ender'le geliştirdiğimiz birkaç hızlı hücumla maçtaki en büyük farkı yakaladık (41-34) İlk yarıda birtakım şeyler gerçekten iyi gitti. Hücumda attığımız 44 sayı çok iyiydi. Saha organizasyonu, yardımlaşma, gerektiğinde özveri ve bir takımı takım yapan birçok kategoride iyiydik. Savunmamız iyiydi, özellikle de dış şutları güçlü rakibimizden sadece 2 üçlük yemiştik ilk yirmi dakikada. Ancak Litvanyalıların almış olduğu 20 hava topu (biz 13 almıştık) pota altı etkinliğinde inisiyatifin onlarda olduğunu gösteriyordu. Özellikle hücum reboundlarında bize epey zarar vermişlerdi. İlk iki periyodda 7 sayıda tuttuğumuz Macijauskas'ın üçüncü periyodun başındaki kritik dakikalarda sahneye çıkması ve yaklaşık 5 dakikada 10 sayı üretmesi Litvanya'yı öne geçirdi. Hava topu üstünlüğüne bu skor patlamasını da katarak oyunun dengesini çevirir gibi oldular. Geçmişte birçok örneğini gördüğümüz direnç kaybını yaşamadık bu defa, geriye de düşsek hırsla mücadeleye devam ettik. Kaya ve Ermal'i birlikte oynatarak pota altı etkinliğimizi arttırdık. Bitime 6 dakika kala onları yine geride bırakmıştık (69-63) ancak dünyada basketbol ülkesi olarak tanımlanabilecek az sayıdaki örnekten bir tanesi olan Litvanya'nın da pes etmeye niyeti yoktu. Kıran kırana bir mücadelede sağlanan küçük üstünlüklerin pek hükmü yoktu. 74-74 berabere girilen son bir dakikanın sonunda kazanan taraf biz olduk. Tribünde takımımızı destekleyen taraftarlarımızla birlikte hakikaten çok güzel bir tablo sergilendi. Sadece bu Dünya Şampiyonası açısından değil, basketbol tarihimiz açısından da çok önemli bir galibiyetti. Dünya Şampiyonası uzun bir turnuva, bir maç kazanmak tek başına önemli olmuyor. Mühim olan arkasını getirmek, onun da anahtarı bu mücadeleyi sürdürmekten geçiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.